Dolar (USD)
35.43
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
3053.64
BIST 100
10017.25
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
25 Haziran 2017

Teröriste Müsamaha

Hollywood, yapımlarında, "Doğu" ve "Batı" insanlarının karakter, irade, azim, kararlılık, cesaret, refleks, dirayet, metanet, gibi niteliklerini kıyaslar.

Yıllar önce bir filmde izlemiştim.

  1. Dünya Savaşında bir İtalyan birliği Libya çöllerinde bir düşman birliğini takiptedir. İtalyan birliğine yerli bir Arap mihmandarlık etmektedir.

İtalyan birliğinde bulunan bayan görevliye İtalyan subaylardan ikisi, aynı anda ilgi duyuyor, bu nedenle birbiri ile çekişiyorlar. Arap mihmandar durumun farkındadır.

Bu subaylardan biri nöbetteyken, uyumakta olan diğer subayın bacağında, bir akrep dolanmaktadır. Sokması an meselesidir. Akrebi o sırada uyanık olan Arap mihmandar da izlemektedir.

Arap, insani bir refleksle akrebi öldürmeye davranır. Ancak nöbetçi subay Arab'ı engeller. Akrep soksun, rakibi elensin ister. Arap bıçağına, subay tabancasına davranır. Arap bıçağını kullanmakta tereddüt eder. İtalyan subay daha hızlı ve kararlıdır, birkaç saniye farkla silahını kullanır, Arap vurulur ve ölür.

Filmde mesaj verilmiştir.

"Batılı" her zaman üstündür, cesurdur, muktedirdir.

Arap, tereddüdünün kurbanı olmuştur.

Batı, bunu, "yeteneksizlik-zaaf" sayar.

Hollywood, Batı yapımı filmlerde, "Doğu" ve "Batı" insanında böyle bir farklılık hep işlenir, bu farklılığa sık sık göndermeler yapılır.

Subliminal olarak, filmlerde, haberlerde Batı/Hristiyan insanı, Doğu/İslam insanından, daha "cesur, muktedir, mücadeleci, kararlı, iradeli, becerikli, dirayetli" dir, mesajı verilir.

Bu subliminal mesajlarla bombardımana tutulan doğu insanı, Batı ile, siyasi, iktisadi, askeri, diplomatik ilişkilerde, daha başlangıçta 1-0 mağluptur.

80' lerde, Kaddafi ile ABD takıştığında, Libya semalarında ABD ve Libya uçakları çatışmıştı. Libyalıların uçakları çok modern Fransız Mirage uçaklarıydı. ABD'li pilotlar birkaç saniyelik hızlı refleksle Libya uçaklarını vurmuşlardı.

Son zamanlarda, Türkiye, terör örgütleri ile mücadelesinde, dış politikasında gayet cesurane, muktedir, atak davranmaktadır.

Erdoğan'ın bunda rolü büyüktür.

Erdoğan ve AK Parti ile aynı kamptan, aynı çizgiden gelen bir kısım kişiler, Erdoğan'a yukarıda tarif ettiğim Arap mihmandarın davranışını, önermekteler.

Terör nedeniyle tutuklamaların, ağır mağduriyetler yarattığını, bundan vazgeçilmesini, daha soft davranılmasını tavsiye ediyorlar.

Lüzumundan fazla şiddet, gayedeki hikmeti yok eder.

Doğrudur.

Fakat, teröre ve teröristlere, ne ölçüde, anlayış gösterilecektir?

Muhakkak adalet önemlidir.

Koçi Bey 4. Murad'a yazdığı layihasında "Padişahım, devlet ve saltanat, ordu ile ayakta durur, Ordu para ile ayakta durur, para vatandaştan gelir, vatandaş ise adalet ile ayakta durur" demiştir.

Ancak...

Abdülhamid, Selanik'ten, kendini devirmeye gelen, Hareket Ordusu'nu, engellemeyi, çatışmayı, göze alamadığı için, tahtını kaybetti. Zincirleme olarak da, Hilafet, Devlet, Vatan kaybedildi.

Bu ders unutulmamalıdır.

Terör örgütlerinin, terör patronlarının, Haçlıların, "Cihangir" in, FETÖ'nün gözü dönmüştür. Öfke, kin, nefret kusuyorlar.

Kılıçdaroğlu' nun yürüyüşü bu kin ve nefretten azade değildir. Asla masum bir yürüyüş değildir.

Terör örgütlerine gereksiz bir müsamaha telafisi imkansız hezimetlere yol açacaktır.

Şimdi,"light" olma, müsamahakarlık akılları verenler, Allah korusun bir tökezlemede, yeni efendileriyle bir olup "biz demiştik" demekten çekinmeyeceklerdir.

Not: Okuyucularıma en güzel bayramlar diliyorum.