Teröristana izin yok
Atasözleri ve kelamı kibarlar kutsal metinler olmasa da yüzyılların süzgecinden geçirildikleri için hem değerlidir hem de itibarlıdır.
Uyuyan hücre kavramının hem biyolojik hem de sosyolojik
zemini vardır.
Tıbbi bazı hastalıkların sebeplerinden bir tanesi uyuyan
hücrelerin uyanması ve uyandırılmasıdır.
Örnek çok ancak halk arasında bilinen bir hastalık olan uçuk
virüsünün sebep olduğu Herpes hastalığı (uçuk)ismini bilen ve sık görüldüğü
içinde anlatmak istediğim daha iyi anlaşılır.
Bu virüs insan bünyesinde uyuyan virüslerden bir tanesidir
ve çeşitli sebeplerden dolayı uyanır ve sıklıkla dudaklarda bazen yüzde hatta
sırtta başka bölgelerde kendini hemen belli eden döküntülerle ben uyuyan
hücremden çıktım diyerek malum hastalığa sebep olur.
Bu duruma vücut direncimizin zayıfladığında, uykusuz stresli
gün ve geceler geçirdiğimizde veya savunma sistemimizde oluşan bazı
aksaklıklarda bu uyuyan virüs uyanır ve hastalık yapar.
Hafta içinde TUSAŞ a yapılan hain saldırınında uyuyan bir
hücrenin uyandırılması sonucu gerçekleştirildiğini düşünüyorum.
Terör belasından bir türlü kurtulamayan devletimiz çare ve
çözüm için ne zaman bir harekete geçse ,bu uyuyan veya uyuyutulan hücrelerden
cevap gecikmiyor.
Biz bunu ASALA belasından ,PKK belasından hatta başka irili
ufaklı belalardan biliyoruz.
Osmanlı dedelerimizin mirascısı olmanın bedeli olsa gerek bu
yaşadıklarımız.
Tarihinden ve dedelerinden gurur duyan bir millet olarak
benzer saldırlara karşı hem uyanık olmalı hem de dik duruşumuzu devam ettirerek
hazırlıklı olmalıyız.
Ankara’nın göbeğine sıkılan kurşunun elbette zalimler için
bir anlamı var ama çok şükür devletimiz dimdik ayakta ve gecikmeden yaptığı
hamlelerle bu zulmü işleyenlere anında cevabını verdi ve vermeye devam ediyor.
Devletimiz menfur olayın arka bahçesini kimlerin tahkim
ettiğinin bilincinde ve yaptığı hamlelerle teröristan kurucularının heveslerini
kursaklarında bıraktı.
Rabbim şehidlerimize rahmetiyle muamele eylesin mekanları
cennet olsun.Yaralı gazilerimizde sıhhat ve afiyet nasip eylesin.
Gazze’yi unutma unutturma !
Çarşamba günü TUSAŞ a yapılan menfur saldırı sonu
yaşadığımız derin acı bize GAZZE zulmünü unutturmamalı.
Zalim gaddar kan emici vampir Netanyahu bir saniye bile boş
durmadan ha bire saldırıyor ve taş üstünde taş bırakmamak için gece gündüz
demiyor masum sivilleri öldürmeye devam ediyor .
Unutma unutturm…..
Acımasız saldırılar sürerken terör devletinin bakanları ve
azmanları arkalarında duran ABD ve batı ülkelerine güvenerek niyetlerini daha
açık eder oldular.
İsrail’in aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich'in
yakın geçmişte yaptığı açıklamadan da anlaşılıyor ki,siyonist zorbaların
akıllanmaya niyetleri yok.
Alçak terörist bakan aynen şunları söylemişti.
"Açıkça söylüyorum ki Yahudi devleti , Suudi Arabistan,
Ürdün,Mısır,Irak, Suriye ve Lübnan'ı içerecek “simdilik
ağzından dökülen bu ama satır aralarında Şam ve hatta İstanbul
‘da var.
Başka bir İsrail alçağı
, Avi Lipkin ise” 4000 yıllık kehanetler gerçek oluyor.
Önünde ya da sonunda sınırlarımızı Lübnan'dan Suudi Arabistana, Akdeniz'den
Fırat'a genişletip Mekke, Medine ve Sina Dağını alacağız.” diyebiliyor.
İçimizden ve dışarıdan ard niyetli alçak ve hainler bekleye
dursunlar batınin vicdan yoksunu lider bozuntuları sürü halinde bu zulme
seyirci kalmaya devam ederek İsrail’i müslümanların başına bela etmeye var
güçleri ile çalışsın ve üç maymun oyununu oynasınlar.
Tüm dünyada , özellikle üniversite gençliğinin kıyamını
önemsiyorum. Bilinçli bir şekilde oluşturulan kör düğümü bu gençlerin
çözeceğine tüm kalbimle inanıyorum.
ABD başta olmak üzere , cinayet şebekesine üye batı
devletlerinde fevç fevç artan kalabalıklar şehirlerin meydanlarında ve
caddelerinde yeter artık bitsin bu insanlık dışı zulüm pankartları ile
meydanları doldurmaları tek umudum.
Zulümle abad olunmadığı, olunsa olunsa berbat olunduğu
gerçekliği bir kez daha tecelli edecek.Tek dişli acımasız batı medeniyetini ,
bu onurlu haykırış tarumar edecektir.
Gün birlik günü…