Terör Avrupa'yı esir alacak
Yıllardır terörün sadece Türkiye ve Ortadoğu için değil, bütün dünya için tehlike olduğunu ve bu belanın yakın gelecekte herkesin kapısını çalacağını söyleyip duruyoruz.
Bugün, insanlık tarihinin en sofistike, en organize bir terör örgütü ile karşı karşıyayız. Bu terör örgütü, neredeyse dünyanın tamamında örgütlenmiş ve örgütlendiği ülkenin bürokrasisine sızmayı başarmış bir terör örgütünden söz ediyoruz.
Öylesine bir örgüt ki, Müslümanların yanında Müslüman, Hıristiyanların yanında en büyük Hıristiyan, Budistlerin yanında en büyük Budist, sekülerlerin yanında en büyük sekülarist görünen, görünmeyi başaran bir örgüttür.
Bu örgütün kullandığı silah, insanların masum inanç sistemleridir maalesef
Avrupa Birliği üyesi ülkelerden, dünyanın en yoksul Afrika ülkesine kadar yayılan bu terör örgütünün adı Fetullahçı terör örgütüdür. Ve kısa adı FETÖ'dür.
Bu uluslararası terör organizasyonunun elebaşı maalesef bir NATO üyesi olan Amerika Birleşik Devletleri'nde bir saray içerisinde yaşamını sürdürüyor. Aynı şekilde örgütün en büyük elebaşları İngiltere, Kanada ve Avrupa Birliği üyesi ve iskandinav ülkelerde lüks içerisinde yaşıyorlar.
FETÖ terör örgütünün, Türkiye'de suç işleyen, yüzlerce insanı öldüren, binlerce insanı yaralayan ve on binlerce Türk yurttaşının hayatını karartan teröristlerin tamamının Başta Avrupa Birliği üyesi ülkeler olmak üzere, demokrasi ve insan haklarına en çok saygı duyduğunu öne süren Batılı devletlere kaçtılar.
Bu teröristlerin işledikleri suç dosyaları ile kaçtıkları ülkelerdeki adresleri İnterpol üzerinden ilgililere verildi ve teröristlerin iadesi Türk hüku00fbmeti tarafından istedi. Ama ne gariptir ki Türkiye ile aynı blokta olan hiçbir müttefiki teröristleri iade etmedi.
Örneğin, Türkiye'nin komşusu Yunanistan, yüzlerce sivil Türk'ü öldüren ve Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı öldürmeye çalışan FETÖ mensubu terörist subayları iade etmediği gibi, ortanın üstünde bir yaşam standardı sundu bu teröristlere.
Bununla da yetinmediler, birçok teröriste devlet tören ve protokolü uyguladılar. Cumhurbaşkanları teröristleri kırmızı halı ile karşılayıp ceplerine diplomatik pasaportlar koydular.
Elini kolunu sallayan terörist, Avrupa Parlamentosu'nda gidip konferans verdi, parlamenterler tarafından ayakta karşılandı.
Erdoğan, ısrarla terörizmin sadece Türkiye'nin sorunu olmadığını, uluslararası bir sorun olduğunu ve günü gelince herkesin kapısını çalacağını söyledi. Ve Erdoğan, tüm dünyadan terörizme karşı ortak mücadele edilmesi gerektiğini önerdi ve herkesi davet etti.
Ne gariptir ki, insan yaşamını kutsayan Avrupa Birliği üyesi ülkeler ile Batılı değerleri savunan devletler, Türkiye'ye karşı son derece snob davrandılar. Uluslararası diplomasi ve nezaket kurallarını aşarak Türk cumhurbaşkanını küçümseyen kelimelerle süslenen açıklamalarda bulundular.
Ve terör, Avrupa'nın bu boşluğunu affetmedi. İngiltere'den Yunanistan'a kadar her yerde varlığını gösterdi. Paris'i, Brüksel'i bombalayarak yüzlerce insanı katletti.
Türkiye ile Rusya arasında uçak olayında çıkan anlaşmazlıktan dolayı Rus lider Putin, Türkiye'de faaliyet gösteren ve kadın, çocuk, yaşlı demeden sivilleri katleden teröristlere Moskova'nın kapılarını sonuna kadar açtı. Terör örgütlerinin Moskova'da büro açmalarını sağladığı gibi, Rus Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, terörist ofisin açılış törenine bizzat katıldı.
O gün de Erdoğan hem Rusya'yı hem de bütün dünyayı uyardı. Terörün vatanı ve sınırı yoktur dedi. Terör, bugün kendisine kol kanat gerenlere yarın bumerang gibi dönecektir diyerek herkesi uyardı.
Ne yazık ki Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan haklı çıktı. Ve terör bu sefer Rusya'yı hedef aldı. Rusya'nın Ankara Büyükelçisini bir fotoğraf sergisinin açılış töreninde bütün kameraların önünde katletti.
Karlov'un öldürüldüğü akşam Almanya'da bir pazara saldırı düzenlendi 10 civarında masum insan öldürüldü. Aynı anda Ürdün'de de terör saldırısı oldu, birçok insan hayatını kaybetti.
Avrupa Birliği'nin başat ülkeleri q, terör örgütlerinin finansörü, ev sahibi ve yöneticisi olmuşlardır. Bugün teröristlere kucak açanlar, başta Rusya'nın Ankara büyükelçisi olmak üzere öldürülen onlarca masum insanın katillerinin ortağıdırlar.
Avrupa Birliği üyesi bazı ülkelerin Türk lider Erdoğan'a olan düşmanlıkları, onları Avrupa Medeniyeti değerlerini ayaklar altına almayı göze alacak kadar kör etmiştir. Bu körlük, maalesef masumların canlarına mal oluyor.
