Teoman Şaban Duralı-II
Geçtiğimiz hafta kaldığımız yerden, muhterem Prof. Dr. Teoman Şaban Duralı’nın “Öyle geçer ki zaman”ından çarpıcı, sarsan, irkilten satırları cımbızlamayı sürdüreceğim.
— Ürdün’ün eski dışişleri bakanlarından yaşlıca bir zatla Kilyos’tan
İstanbul’a yürürken günün modası gereği Osmanlı’ya atıp
savuruyordum. Bakan bey birden durdu. “Senin o atıp savurduğun Osmanlı benim devletimdi. Anadilimiz
Arapçaydı ama babam ve dedem yatmadan önce Türkçe okurlardı. O Ay Yıldızlı Albayrak benim bayrağımdı.
Ürdün’ün üst düzey devlet adamıyım, dışişleri bakanlığı yaptım. Sorsan kadın çamaşırı
gibi renk renk Ürdün Bayrağının renklerini bilmem” dedi.
— 1920’lerle Türklük berhava edildi.
— Meşrutiyetle birlikte “aman İslam’dan kurtulalım” denmeye başlandı.
— Bizde çağdaş medeniyete kulaç atanlar dine karşıdırlar. Din denince
Hristiyanlık ve Yahudilik değil, Müslümanlığa
karşıdırlar. Bütün kötülüklerin başı Müslümanlık ve tabii onu çıkaran kişi
Hz. Peygamberdir! Çocukluğumda o nesillerin sohbetlerini hatırlıyorum. Hz. Peygamber’in iler tutar tarafını
bırakmazlardı. Bu çok belirleyici bir unsurdu.
— Bizde felsefi anlamda en
önemli fikir hareketi Ziya Gökalp’in
milliyetçiliğidir. Onu tetikleyen de Osmanlı
Devletini bu yolla parçalama niyetindeki Moiz Kohen Tekinalp’dir.
— İngiltere Başbakanı Lloyd
Geoge göre “Türkler, bu yabaniler, bu işe yaramaz vahşiler, geldikleri yere,
Orta Asya’ya sürülmelidirler.”
— Lozan’ın yazılı olmayan 3 maddesi:
* Hilafetin kaldırılması,
* Yazının değiştirilmesi,
* İslam Devletleriyle irtibatın kesilmesidir.
Bunların sonucu olarak 1920 sonrası artık İslam Medeniyetinin
değil, İngiliz-Yahudi Medeniyetinin içindeyiz
— Öztürkçecilik Yahudi projesidir.
— Türkçenin tarihi müktesebatı yok edilip üç kelimelik “kuşdili”
yaratılıyor.
— Jandarma makasla başörtüsü
keserdi.
— O dönemlerde Nihal Atsız ve
benzerleri, her şeyimizi Orta Asya’ya bağlıyorlar, “Mekke’miz Orta Asya” mealinde ilahiler besteleniyordu.
— İslam’ı çekip çıkardığınızda Türklükten
eser kalmaz.
— Yeniçağ dindışı Avrupa medeniyetini savunanlar, Fransızca eğitim
veren Saint Josef, Saint Michel, Galatasaray çıkışlılardı. Robert Kolej ve
benzerlerinin tezgahından geçenler ile NATO sonrası ABD’ye gönderilenler
İngiliz-Amerikan zihniyetindendi. Kazanan Amerika’ydı.
— Köklerimiz koparıldığı için
hangi okula gitsek o okulun milliyetine
bürünüyoruz.
— 1959’da Demokrat Partinin
iflahı kesildi. Akılsızca davrandılar. Boyumuzdan büyük muazzam israf
yapıldı... Yollar açıldı, fabrikalar açıldı...
— Başkan Eisenhower, 1957
seçimleri sonrası kendisiyle görüşmeye giden Adnan Beyle görüşmeyi kabul
etmiyor.
— 1959 sonrası göze çarpan
uyuşturucu, fuhuş, asayişsizlikti.
— Türkiye’de Yeniçağ dindışı
medeniyeti ile ondan sonra gelen İngiliz-Yahudi medeniyetini savunanlara göre İslam medeniyetinden kötüsü yoktur, olamaz
da.
— Müslümanlık düşmanlığımız o raddeye vardı ki Cezayir’in bağımsızlığına
“Hayır” dedik!
— Bir zamanlar Ankara’nın gecekondu semtleri Nijerya semtlerinden
farksızdı.
— Yassıada’da idamlar belli
olduğunda direnme gibi bir şey yoktu. Tünel açıp kaçıracağız vs. hepsi sadece
palavraydı. Yakın zamanda da iki darbe oldu, kim ne dedi? 28 Şubat 1997’de
paldır küldür indirdiler Erbakan’ı... Erbakan,
Demirel’i “şapkasını alıp kaçtı diye eleştirmişti; o ne yaptı? “Halkı
savaşa sürüklememek için” iyi bir bahane değildi. Aynı kabahati çapulcular Yeşilköy’e dayandığında Abdülhamit de işledi.
— Sonradan anladım ki Türk komünistleri 3-5 i hariç hepsi
Yahudi’ymiş...
— Türk solunun 1960 sonrası Kürtçülüğü kaşıması bir hata değil,
cinayetti.
— Osmanlı döneminde kimse
takmazdı, Türk mü, Arap mı, Kürt mü, Acem mi?
— Ağalık, derebeylik
değildir.
— Yahudilik 2 yerde öç almıştır. 1917’de Romanov’lardan, 1923’te Osmanlı
Hanedanı’ndan...
— 600 küsur yıl bu devleti
namusuyla haysiyetiyle şanın şerefin zirvesine taşımış bir hanedana reva
görülür bir davranış mıydı bu? Türkiye,
hanedana vefasızlığın, ihanetin cezasını çekiyor.
— Teknik afyondur.
— Yahudiler ele geçirmeye çalıştıkları ülkeleri soysuzlaştırmakta mahirdirler.
— Rusya çakma imparatorluktur, taşra imparatorluğudur. Dünyada 3 imparatorluk mutbağı vardır; Fransız, Osmanlı, Çin mutbağı.
— Bizde Avrupa’yı bilen,
anlayan, içselleştiren Allah’ın kulu yoktur. Kuru özentidir. Evine gidersiniz,
başköşede kültür işareti olarak bir piyano.
Piyanonun üstünde bir taş bebek.
Duvarlarda onuncu sınıf bir ressamın
rezalet çizimleri. Üstü kaval altı şişhane dedikleri. Çünkü resmi takdir
edecek zevke sahip değil. Bizde resim yok, hat var tezhip vardır.
— Ticaret Yahudi işiydi. Savaşçı için ticaret rezilliktir. Türk, ticaret
yapmazdı.
— Harf devrimi, ne Fransız,
ne Sovyet devrimine benzetilebilir, bir
kültür soykırımıdır.
— Bu kadar kültür soykırımına
uğrayan bir millet, nasıl oluyor da bazı şeyleri hatırlayabiliyor?
— 1934’te Şah Rıza Pehlevi
Ankara’ya gelir. Mustafa Kemal, Şaha “yazınızı değiştirmiyor musunuz” diyor. O Pehlevi’deki
bilince bakın: “Biz bu yazıyı değiştirirsek, Firdevsi’yi, Hafız’ı, Sadi’yi Ömer
Hayyam’ı nasıl okuyacağız” diyor. Mustafa Kemal’in söyleyecek sözü kalmıyor.
— “Osmanlı büyük düşmanımızdı, bizi ezmiş, mahvetmiştir.” Siz kimsiniz
peki? “Türk’üz”. Nereden gelir bu
Türk?Orada duruyor. 60- 70 yıllık geçmişi olan sözümona bir
millet.
— İslam’a küfretmek biraz zor
olduğundan Arap üzerinden Osmanlıya küfrediliyor.
— Yahudi bir kız vardı, evlenseydim, “Nobel” alırdım.
— Hep Rusya’dan, Moskova’dan
idare edildiklerini sandıklarımız, Londra’dan Washington’dan idare edilirlermiş
meğer...
— Zaten asilzade olup,
servete malikseniz, onu daha fazla büyütme çabası içinde olmazsınız.
— Bir toplumu mahva, çürümeğe sevk edecek iki tavır vardır; biri, kadını hiçe saymak kaba kuvvete başvurmak, diğeri,
erkeği kadınlaştırmak, kadını havalara
çıkarmak.
— Osmanlı, Selçuklu
geleneğini sürdürmüştür. Mısır’ı aldığında Memlukleri, korumuş sürdürmüştür. Osmanlı Selçukluyu, Selçuklu da bir öncesini
devam ettirir. Osmanlının böyle bir siyaseti vardır.
Muhterem Duralı Hoca’dan
aktaracaklarımı burada noktalarken, Hoca’dan aktardığım son cümleye atfen şu
soruyla yazıyı noktalayayım.
Osmanlı Selçukluyu, Selçuklu da bir öncesini sürdürmüşse,
Türkiye neyi sürdürüyor?