Temmuz Enflasyonunda Gıda ve Enerji Etkili Oldu
Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) verilerine göre; tüketici fiyat endeksi (TÜFE) 2021 yılı Temmuz ayında bir önceki aya göre yüzde 1,80, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 10,41, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 18,95 ve 12 aylık ortalamalara göre yüzde 15,15 arttı.
Beklenti ise aylık yüzde 1,5-1,6 aralığındaydı.
Bilindiği üzere yaz ayları gıda fiyatlarının düşmesi nedeniyle enflasyonun düşük seyrettiği dönemlerdir. Geçmiş yıllara ait verilere bakıldığında gıda enflasyonu Temmuz 2020’de aylık yüzde -1,28, 2019’da yüzde -1,11, 2018’de yüzde -0,28, 2017’de yüzde -0,71 oranında gerçekleşmiş. Diğer bir ifadeyle fiyatlar gerilemiş.
Bu yılın Temmuz ayında ise aylık yüzde 2,77 oranında artan gıda ve alkolsüz içecekler yıllık yüzde 24,92’lik artışla ortalama enflasyonun oldukça üzerinde gerçekleşti.
Enflasyon sepetindeki ağırlığı 25,94 olan gıda ve alkolsüz içecekler, orta ve düşük gelir grubunda yer alan hanehalklarının tüketim harcamalarının büyük bir bölümünü oluşturuyor.
Bu nedenle enflasyon, açıklanan orandan daha fazla hissediliyor. Yaz aylarında gerileyen gıda fiyatları bu yıl iç ve dış kaynaklı nedenlerle arttı. Bunların başında kuraklık, olumsuz hava şartları, talebin artması, küresel gıda fiyatlarının son 10 yılın zirvesinde olması, Çin’deki kuraklık nedeniyle tarımsal girdi fiyatlarının artması geliyor.
Temmuz enflasyonunda etkili olan diğer bir kalem ise enerji fiyatları oldu. Doğalgaz ve elektrik fiyatlarındaki artış konut ana harcama grubuna yansıdı ve aylık bazda en çok artan kalem oldu. Buna göre yıllık yüzde 19,31 artan konut grubu aylık olarak yüzde 5,07 arttı.
İşlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE'de 2021 yılı Temmuz ayında bir önceki aya göre yüzde 1,00, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 10,17, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 18,51 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 15,54 artış gerçekleşti. Çekirdek enflasyonun manşet verinin altında kalması bir süredir dolar karşısında değer kazanan TL’den kaynaklanıyor.
Ekonomik göstergeler konjonktüre göre kimi zaman iyileşiyor, bazen de dibe vuruyor. Bir de kaybedildiğinde geri gelmeyen ya da telafisi çok zor olan milli varlıklarımız var. Yaklaşık 10 gündür tüm Türkiye olarak yanan ormanlarımıza, vefat eden vatandaşlarımıza ve zarar gören hayvanlarımıza ağlıyoruz. Küresel ısınma, yıllardır gündemde olan ancak çok da ciddiye alınmayan bir sorun. Etkilerini somut olarak görmeye yavaş yavaş başladık. Sel, kuraklık, buzulların erimesi, orman yangınları gibi felaketler bu sonuçların başında geliyor. Gidişattan anladığımız üzere bu üzücü olayları yakın gelecekte daha sık yaşayacağız. Bu nedenle hiç vakit kaybetmeden tüm bireylerin ve kurumların daha çok bilinçlenmesi ve olay anından ziyade önceden tedbir alması gerekiyor.
Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, kalanlara baş sağlığı diliyorum.