Dolar (USD)
34.65
Euro (EUR)
36.31
Gram Altın
2936.76
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
27 Ocak 2021

Temelli kaybettiniz Bay Temelli

Hiç unutmuyorum,

2012 kışı, hava buz gibi. Binlerce HDP’li Diyarbakır’da Batıkent mevkiinden sloganlar atarak Bağlar Koşuyolu’na doğru yürüyordu. Malum, Kürt Solu Türk Solu’nun kapkara ve kirli bağrından çıktığı için solculuğun bütün ritüellerini ibadet aşkıyla sergilemeye bayılıyor. İşte o yürüyüşte de sol yumruklar havada zafer işareti ile sloganlar atılıyordu.

Yürüyüşte, başbakanlığı döneminde Kürt kelimesini ağzına almayan, farklı kimliklerin varlığını inkâr eden ve ABD tarafından ağzı bandajlanan Apoları’nı teslim alan Ecevit’e tek söz söylemeyen HDP’liler, dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’a yağdırıyordu.

Kortejin kaldırımlara taşan kısmında uzun yıllardan beri tanıdığım Saim ile konuşuyorum.

Saim, bu buz gibi havada, sizi yürüten şey ne?

-İstemiyoruz!

Neyi istemiyorsunuz?

-İstemiyoruz.

Anladım, dedim, ama neyi istemediğinizi ve nedenini öğrenmemde bir sakınca var mı?

-Valla bilmiyorum, ama parti gelin dedi geldik…

Evet, aradığım cevap buydu.

Sordum:

Ama yıllardır kar-kış, soğuk-sıcak, yağmur-çamur demeden çağırdıkları zaman tereddüt etmeden çağrılarına uyuyorsunuz, peki, onlar ne yapıyorlar?

-Evet, ne zaman çağırsalar kar-kış demeden işi-gücü bırakır geliriz, dedi.

Aradan yıllar geçti. Sur’da terör örgütü PKK’nın başlattığı çukur terörü günleriydi. Defalarca HDP’li yetkililer Diyarbakırlıları sokağa çıkmaya zorluyordu. Çağrılar üst üste yapıldığı halde Diyarbakır’da 300 kişiyi geçmeyen cılız kalabalıklar dışında bir etkinlik yapılamadı. O günlerde Saim’le tanıdık bir terzi dükkanında karşılaştık, sordum:

Saim, parti mahalle mahalle, sokak sokak dolaşarak protesto yürüyüşleri için duyuru yapıyor ama katılan çıkmıyor, hayırdır? Bilmediğimiz bir şey mi var?

Saim iç çekti, başını kaşıdı, yüzünü buruşturdu:

Neden gidelim neden? Sen söyle Hoca (düşüncemden dolayı bana Hocam diye hitap etmiyordu) neden gidelim? Bize gelin dediler gittik, karda kışta yat dediler yattık, kalk dediler kalktık. Halfeti’ye gidilecek dediler gittik, Lice’ye dediler gittik, Dağda nöbet tutun dediler gittik, taş atın dediler attık…

Yeter ma!..

Öfkeliydi, kızgındı, ama ilk seçimde oyunu götürüp HDP’ye verecek kadar da fanatizmin kurbanıydı.

Kendisine, siz böyle olmasını istediniz. Devlete demediğinizi bırakmadınız. İktidarları hedef alan söz ve tepkilerinizin yüzde 99’u haksızca ve kodlanmışçaydı… şimdi şikayet hakkınız kalmadı dedim.

(Kızarak) Yok canım! Şikâyet hakkımızı kim aldı bizden? Şikâyet hakkımızdır, çünkü bizden istedikleri her şeyi verdik. Aylarca kızım eve gelmiyordu, oğlum nerelerde bilmiyordum, bildiğim tek şey parti için çalıştıklarıydı. Bir gün neredesiniz, diye sormadım. Şikayet benim hakkım, dedi.

İyi de onlara hiçbir zaman bir itirazda bulunmadınız ki, her yanlışlarını alkışladınız, şimdi ne istiyorsunuz?

Bir şey söyleyemedi, çok öfkeliydi Saim. Acil bir telefon geldiği için gitmek zorunda kalınca sohbet yarıda kaldı. Daha sonra birkaç kez görüşsek de o konulara girmedik.

Aradan 4 yıl geçti. Geçtiğimiz Pazartesi günü Saim ile aynı yerde karşılaştık. Hoca, dedi, şimdi ne yapacağız?

Anlamadım, dedim. Neyi ne yapacağız?

Oturduğumuz mekanın sahibi söz aldı:

Sezai efendi (Sezai Temelli) bizimle dalgasını geçmiş.

Bak Hocam, Saim de biz de hep HDP’ye oy verdik, yarın seçim olsa yine gidip oyumuzu HDP’ye veririz, biz böyle yetiştik. Sen beni 12-13 yaşımdan beri tanıyorsun, şimdi yaşımız elli oluyor fikrim aynı, ama bunlar (PKK ve HDP’yi kastediyor) bizi çok aciz etti. Bak, dedi ve devam etti:

Hocam, sen de çok iyi biliyorsun; biz bunlar siyaset yapsınlar dedik, ama onlar gelip sokaklarımıza çukur kazıp içine dinamit ve bomba koyup asker-polisle çatıştılar. Demediler ki burada çoluk-çocuk, kadın-kız, yaşlı-ihtiyar insanlar yaşıyor. Bizi hiç saymadılar hatta çukuru savundular. Artık yürüyüş mürüyüş istemiyoruz. Verecek bir şeyimiz kalmadı. Sezai Efendi bizimle dalga geçemez, terbiyesini bilsin, dedi öfkeyle…

Evet,

İnönü’nün yeğeni ve devrik HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, Rus muhalif liderin serbest bırakılması için Rusya’da yapılan protestolara atıfta bulunmuş. Temelli, kendilerinin geçmişte yaptıkları gösterileri, kaç yıldır halktan destek görmedikleri için artık düzenleyemeyince üzülmüş! Ve Demirtaş'ın serbest bırakılması için de benzer protestoların yapılması gerektiğini: Navalny destekçileri -50 dereceye ulaşan soğuklara rağmen sokaklarda. Biz de sosyal medyada..." sözleriyle dile getirince tepkiler böyleydi.