Telve dergisi
Yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarımızın sesi olma yolunda atılan bir adım Telve dergisi. Yurt Dışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı yayını olarak ilk sayısıyla Türkçe düşünen ve Türkçe konuşan tüm gönülleri selamladı Telve.
Editör Elif Neslihan Güney, Telve’nin hedefini şöyle açıklamış: “Edebiyatımıza katkı sunmak. Bununla beraber bir başka ana hedefi de insanlar ile kültürler arasında bir köprü kurmaktır.” Bu yolda atılan her adımı destekliyoruz. Türkçe varsa Türk vardır. Bizi millet yapan en önemli unsur Türkçemizdir. Yurt dışında yaşayan Türk gençlerinin sesi olarak çıkan Telve, Türkçe düşünüşü, hayatı, sanatı ve kültürü taşıyacak bir dergi olmuş.
Yurt Dışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanı Abdullah Eren, 7 milyona ulaşan Türk diasporasının her alanda başarıyla mesafe kat ettiğini açıklıyor. “Kültür ve sanat alanlarında, bilhassa edebiyatta gelecek vadeden yurt dışındaki gençlerimizin büyük bir fedakârlıkla yayımladıkları Telve dergisi, diaspora yazınımızı güçlendirecek, aramızdaki sınırları kaldıracak; bizi ve yurt dışındaki vatandaşlarımızı bir araya getirecektir.” diyor Başkan Eren. Çıktıkları bu yolda başarılarının artarak devamını diliyorum, Türkçe konusundaki hassasiyetlerine teşekkür ediyorum.
Telve dergisi yurt dışındaki Türk gençlerinin adeta çeyizi gibi kıymetli muhteviyatıyla göz dolduruyor. Öyküler, söyleşiler, şiirler, denemeler ve şehir yazılarından oluşan özel dosyası ile dolu dolu bir dergi olmuş. Telve dergisi ile yeni tanıştım. Telve dergisi yanında üç de kitapla çaldı kapımızı. 2019’ başlatılan “YTB Türkçe Ödülleri” kategorilerinde derece alan YTB Yazarlık Akademisi öğrencilerinin eserlerinden oluşan “Türkçe Ödülleri Seçkisi” ve “Seçme Eserler” takdire değer çalışmalar olmuş. Üçüncü kitap ise, 2019 yılında Strazburg’da düzenlenen ve 8 farklı ülkeden 40 Türk gencinin katıldığı “YTB Yazarlık Akademisi” hocalarının ders notlarından oluşuyor ve “Okuma Yazma Dersleri” adıyla yayımlanmış.
Özellikle “Okuma Yazma Dersleri” adıyla hazırlanan kitap içerik yönüyle zengin ve edebiyat yolculuğuna çıkmak isteyenlere rehber mahiyetinde. Prof. Dr. Mustafa Kurt, “Edebiyat ve Yazma Üzerine”, “Edebî Metnin Özellikleri Nelerdir?” ve “Edebiyat, Özgünlük ve Modernizm” gibi başlıklarla hazırladığı ders notlarıyla gençlere ışık tutmuş.
Bir diğer tanıdık isim değerli Ali Ural. Çıkardığı “Karabatak” dergisiyle bir mektep gibi hizmet ifa eden Ural’ın da kıymetli yazılarına yer verilmiş. “Hayal+Gerçek: Edebiyat” , “Kurgu Teknikleri”, “Yazmak İçin İpuçları” ve “Soru-Cevaplar” şeklinde bölümlerden oluşuyor Ali Ural’ın ders notları.
Kitapta Naime Erkovan, Nihan Kaya ve Abdurrahim Karadeniz gibi tecrübeli isimlerin de ders notları dikkat çekiyor. Öylesine itinalı ve güzel ders notları ki edebiyat fakültelerinde bile okunabilir.
Bu üç değerli eserin yayıma hazırlanmasında editörlük görevini Ali Işık ve İsmail Yıldız üstlenmişler. Kitaplara grafik ve tasarım yönüyle teknik destek sağlayan Pruva Yayınları’ndan Ahmet H. Karahan’ın emeğini de anmış olalım. Bu üç değerli eser YTB Yayınları olarak çıkmış, buradan anlıyoruz ki YTB, yayıncılık işine de soyunmuş, Başkan Abdullah Eren’i kutluyoruz.
Telve’nin sayfalarını heyecanla çevirmeye başlayınca tanıdık bir dostu, Ali Işık ismini görünce, anladım ki Telve ile beni tanıştıran da kendisi. Derginin sayfalarında kayboldum, Avrupa’da yaşayan Türk gençlerinin sesine kulak verdim, kalbime değen her bir cümle ile umudum arttı, mutlu oldum. Telve ilk sayısında idi ama aldığı yol çok daha ötesi idi. Yayın Yönetmeni Ali Işık ve ekibini kutluyorum. Bizlere 122 sayfalık bir hazine teslim ettiler, teşekkür ediyorum. Türkçemizi ustalıkla kullanan gençlerimizin eserleriyle mücehhez bir dergi Telve.
Zeynep Zuhal Kılıç’ın “Mavi Defter” öyküsünü okuyoruz önce. Hemşire Anja’nın merhamet dolu yüreğine şahitlik ediyoruz. Ölümü bekleyen Michel ile diyalogları bizleri gerçek hayata döndürüyor ve kendimizi sorgulatıyor. Hastane odasında ölümü bekleyen genç Michel’in modern hayatı özetleyen sözleri: “Kimse gözlerime bakıp “Nasılsın?” diye sormadı. İnsanların kendi dünyalarına çekilip, bir mağara hayatı yaşayarak sadece popüler kişilere ilgi duyduklarını anladığımda, kalbimi yavaş yavaş yitirmeye başladım. Sonrasında yalnızlığı seçtim.”
Ecem Tuba Hızarcı’nın Avusturya’da yaşayan Ressam Betül Burnaz ile söyleşisi de okunmaya değer. Sanatın hangi ortamlarda ortaya çıktığını, özgürlüğü, baskıyı, taassubu, din ve sanatta mesaj gibi konuları tarihsel süreçlerden hareketle anlatıyor Burnaz.
“Şehirlerin Dili” dosyası da özenle hazırlanmış. Elif Özkan, “Kim Bilir Biz Kaç Şehrin İnsanıyız?” başlıklı yazısında İstanbul’a dair şöyle diyor: “İstanbul tebessüm saçan bir şehir. Beni büyüleyen şehir… Kafamı göğe kaldırdığımda içime huzur veren şehir.”
Telve’de şiirlere de yer verilmiş. Demet Nebilir’in “Asıl” isimli şiirinden bir ses: “Çan sesleri baca tütsüne değiyor/ iki lisanla kovalıyor zamanı hırsını alamadan/ ve tutunuyor ait olduğu yere/ Yabancı toprağı benimsemek gurbeti vatan mı kılar?/ Arşa çıkarken memleket hasreti, saplanır hızla yüreğe”
Gurbeti vatan kılmak için Türkçenin yaşaması, güçlenmesi, yayılması, öğrenilmesi lazım. Türkçenin konuşulduğu yerde Türk’ün varlığı vardır, sarsılmaz ve yıkılmaz kaledir orası. YTB’nin kültürümüze, edebiyatımıza ve Türkçemize verdiği hizmeti kutluyor, nice yayınlara imza atmasını diliyorum. Telve çok okunsun ki çok yaşasın Türkçe!