Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

'TELETERAPİ YOKTUR'

Türkiye Çek milli takımına yenildi. Hepimiz bu yenilgiye üzüldük ve üzülmemiz de lazımdır. Doğrusunu söylemek gerekirse kulüp takımları ve milli ekibimiz kısmen de, az da olsa yüzümüzü güldürdü. Galibiyetlere alıştık. Dolayısı ile yenilgiler bizi etkiliyor, uykusuz kalıyoruz. Yenildiğimizde yüzümüz asılıyor, kimseyle selamlaşmıyoruz. Galibiyet hallerinde gençlerimiz sokaklara dökülüyorlar, düdük çalıyorlar. Hatta atılan kurşunlarla ölenler bile oluyor maalesef.

Bize galibiyeti öğreten ve hediye eden Fatih Terim'dir. Fatih Terim'in çabaları ile kulüp takımlarımız ve milli ekibimiz uluslararası camiada tanındı. Galatasaray'ı dünyanın her yöresinde herkes biliyor. Yurt dışındaki Türkler Galatasaray veya diğer takımlarımızın başarısı ile gurur duyuyorlar. Teknik ekiplerimizin ve oyuncularımızın yeryüzündeki Türklerin duygularını hesaba katmaları lazımdır. Sorumluluk duygusu yüksek futbolculara ihtiyacımız var.

Morali bozulan futbolculara psikolojik destek vermek gerekir. İşin uzmanı kişilerce oyunculara ulaşılması, onların iç dünyalarına girilmesi elzemdir. Psikoloji veya psikiyatri eğitimi almamış kişilerin futbolculara vereceği hiçbir şey yoktur. Kulaktan dolma bilgilerle, çantadan edinilen birikimlerle oyunculara telkinde bulunmak yanlıştır, doğru değildir. Yanlış bilgiler oyuncuları hatalı yöne sevkeder, sağlıklarını tehlikeye atar.

Bu kadar bilgi ve girişten sonra esas konumuza geçelim. Son zamanlarda gazete sayfalarında "TELETERAPİ" konusundan söz ediliyor. Güzide bir takımımızın saygıdeğer yöneticisi telefonla futbolcuyu arıyor. Bu idareci tatil için gittiği ülkeden her gün oyuncusunu arıyor, motive ediyor, beynini yıkıyor. Kendi hesabına takıma ve oyuncuya iyilik yapıyor, onlara sahip çıkıyor. Bilmediği konuda ahkam kesiyor.

Bu sayın yönetici telefonla kalp hastalığını, kemik veremini, kanseri telefonla tedavi edebilir mi? Edemeyeceğine göre psikolojiyi veya psikiyatriyi nasıl gündemine alıyor? Bu kişi insan beynini ve sinir sistemini biliyor mu? Bilmiyorsa veya uzman değilse tedavi için telefona neden sarılıyor? Bu hakkı kendinde nasıl görüyor? Psikiyatri konusunda insanlar neden konuşma hakkını kendinde görüyor?

Teknik kadrolar ve yöneticiler bilmeli ki, psikiyatri ve psikoloji tıbbın içinde bir uzmanlık alanıdır. Tıp ve ihtisas eğitimi uzun sürelidir (yaklaşık 12 yıl). Bu kadar uzun süreli eğitimi gerektiren alanda söz söylemek biraz haddini aşmak olmuyor mu? Bal gibi, başkasının uzmanlık alanına müdahale ediliyor? Etik ve bilimsel açından yanlış bir tutumdur.

Yapılması gereken "spor psikolojisi" uzmanından yararlanmaktır. Önce futbolcunun kişiliğini tanımak, yeteneklerini bilmek lazımdır. Daha sonra sportif yönünü, çevre ile ilişkisini, hayata bakışını, geleceğe bakışını devreye sokmalıyız. Oyuncunun çocukluk öyküsü, yaşadığı yerler, eğitim durumu önemlidir. "Sportif psikolojik performans uzmanı" spor hekimi ile teknik ekip ile işbirliği yapar.

Sonuç: "Sporcuların, teknik ekibin ve yöneticilerin spor psikolojisi ve psikiyatrisi uzmanı ile konsültasyon yapması gerekir".