Dolar (USD)
35.22
Euro (EUR)
36.76
Gram Altın
2965.38
BIST 100
9652.1
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
11 Ocak 2021

Teknoloji Oligarkları

Dünyanın ekseni hızla batıdan doğuya kayıyor. Kaç kutuplu olacağı tartışılan dünya da liderliğini bırakmak istemeyen ABD ile yeni lider adayı Çin arasındaki teknoloji, bilgi ve para mücadelesinde eksen kayması öncelikle global güçler arasında yaşanıyor.

ABD seçimleri ve kongre binasının basılması sonrasında cehennemin kapıları açıldı. Cin şişeden bir kez çıktı. ABD’de yüzyıllardır siyahların hayatları üzerinden oynanan kumar, pandemi maskesi ile gizlenemeyecek kadar çirkin yüzünü ortaya saçtı.

Trump’ı deviren olguların hiçbirisi Biden’in zafer hanesine yazılamayacak kadar karmaşık. 20 Ocak sonrasında Biden ve destekçilerinin de düştükleri bu heyula kuyusundan çıkabilecekleri mümkün görünmüyor.

Kongre binasının basılması sonrasında, teknoloji, bilgi ve paraya hükmeden sosyal medya sağlayıcıları da Trump’a getirdikleri yasakla taraflarını bir kez daha ortaya koydular. Twitter, kışkırtıcı olmakla itham ettiği Trump’ın hesaplarını askıya almakla kalmadı, seçim kampanyasının hesaplarını da askıya alıverdi. ABD’nin eski BM Daimi Temsilcisi Nikki Haley, askıya alma uygulamasına, “İnsanları susturmak Çin’de olur, bizim ülkemizde değil” paylaşımı ile tepki gösterdi.

Sosyal olaylarda sebepler ortadan kaldırılmadan sonuçlar değişmez. ABD’nin parçalanma ve yıkılma süreci Biden tarafından ancak geciktirilebilir. Biden’ın atacağı her adım, Teksas ve Florida’dan başlayacak bir bölünme ve parçalanma sürecine götürecek Birleşik devletleri.

Haley’in unuttuğu ise bu teknoloji oligarklarının yıllar yılı, ülkelerde seçimleri, toplumsal olayları, darbeleri, terör olaylarını manüpüle etmesi gerçeği. İsrail vahşetlerini masum bir savunma içgüdüsü, saldırıya uğrayan Filistinlileri ise potansiyel terörist olarak gösteren, sırf bu yüzden Filistinlilerin hesaplarını askıya alan, İsrailli zalimlere masumiyet maskesi takan bu adalet dağıtıcılarına ancak kendi kuyruklarına basıldığında tepki vermesi.

Biden’in koltuğa oturmasından sonra, ABD’nin kuyruğuna takılarak zevahiri kurtarmaya çalışacak AB liderleri Mart ayında Türkiye’yi de yakından ilgilendiren ertelenmiş zirvelerini gerçekleştirecekler. 23 Mart’ta bölgemizi yakından ilgilendiren İsrail seçimleri var. 18 Haziran’da ise İran seçimleri, 2021 sonunda ise Almanya seçimleri gündemi işgal edecek. Bu seçimlerin hepsinde de teknoloji oligarklarının izlerine rastlayacaksınız. Türkiye’deki erken seçim söylemlerinin hedefi ise bu global değişim planının içine bizleri de çekmek istemeleri. Boğaziçi üniversitesi rektör ataması protestoları gibi pek çok olay bize demokrasi, insan hakları hapıymış gibi bu teknoloji oligarkları tarafından yutturulacak.

Sosyal Medya sağlayıcılarının, AB ve İngiliz kullanıcılarına sağladıkları hakları, Türkiye gibi operasyon düşündükleri ülkelerin vatandaşlarına sağlamamalarını bile bizim eşitler arasında daha az eşit olmamız gözden kaçırılarak, ifade özgürlüğü bağlamında önümüze sürülmesi operasyonun başka bir aygıtı. Yıllar yılı, yediğimizden, içtiğimize, giydiğimizden, oturduğumuz, kalktığımız zamana, kan grubumuzdan, cebimizdeki paraya kadar her şeyimizi kayıt altına alan bu sosyal medya oligarkları tercihlerimizi kendi istekleri doğrultusunda yapmamız için bize bize birçok çerez gönderiyor zaten.

Biden, terör yapılanmasını Suriye’de aktif hale getiren Brett McGurk’u Ulusal Güvenlik Konseyi’nin başına getirerek, Afrika ve Ortadoğu’da Türkiye karşıtı politikalarını sürdüreceğini bir kez daha teyit etti.

Dünya Ekonomik Forumu, yıllardır Davos’ta gerçekleştirdiği toplantılarını bu yıl 13-16 Mayıs tarihleri arasında kovid salgınını bahane ederek Singapur’a taşıdı. Küresel liderlik zirvesi adını verdikleri bu toplantıya 120’ye yakın ülkeden 3 bin iş insanı, siyasetçi, akademisyen ve sivil toplum kuruluşu temsilcisinin katılması hesaplanıyor. Geleceğimize yön verdiklerini iddia edenler artık yönetim merkezini İsviçre’nin Davos’u yerine Asya’nın kalbine taşıyorlar.

Asya demişken, Rusya da ABD’nin parçalanma sürecinden kurtulamayacak. Karabağ zaferi sonrası Rusya nüfusunun yüzde 25’ini oluşturan Müslümanlar başta olmak üzere İdil Ural halkları kendilerinin anayasada Ruslarla eşit olmamasına yoğun tepki gösteriyor. ABD’nin ırkçılığı sonuna kadar gizleyemeyeceği gibi Rusya da etnik ırkçılığını sonuna kadar gizleyemeyecek. Eğer, başı dik ve onurlu bir şekilde yaşamak istiyorsak, teknolojiyi, bilgiyi ve parayı yönetmesini öğrenmeliyiz. Kendi uydumuz, arabamız, uçağımız, gemimizi sahaya süreceğimiz gibi, günümüzün en büyük gücü haline gelen algı aparatı teknoloji oligarklarının elindeki sosyal medyayı da kontrolümüze almalıyız….. vesselam……