Teknoloji Oligarkları
Dünyanın ekseni hızla batıdan doğuya kayıyor. Kaç kutuplu olacağı
tartışılan dünya da liderliğini bırakmak istemeyen ABD ile yeni lider adayı Çin
arasındaki teknoloji, bilgi ve para mücadelesinde eksen kayması öncelikle
global güçler arasında yaşanıyor.
ABD seçimleri ve kongre binasının basılması sonrasında
cehennemin kapıları açıldı. Cin şişeden bir kez çıktı. ABD’de yüzyıllardır siyahların hayatları üzerinden oynanan kumar,
pandemi maskesi ile gizlenemeyecek kadar çirkin yüzünü ortaya saçtı.
Trump’ı deviren olguların hiçbirisi Biden’in zafer hanesine
yazılamayacak kadar karmaşık. 20 Ocak sonrasında Biden ve destekçilerinin de
düştükleri bu heyula kuyusundan çıkabilecekleri mümkün görünmüyor.
Kongre binasının basılması sonrasında, teknoloji, bilgi ve
paraya hükmeden sosyal medya sağlayıcıları da Trump’a getirdikleri yasakla
taraflarını bir kez daha ortaya koydular. Twitter, kışkırtıcı olmakla itham
ettiği Trump’ın hesaplarını askıya almakla kalmadı, seçim kampanyasının hesaplarını
da askıya alıverdi. ABD’nin eski BM Daimi Temsilcisi Nikki Haley, askıya alma
uygulamasına, “İnsanları susturmak Çin’de olur, bizim ülkemizde değil”
paylaşımı ile tepki gösterdi.
Sosyal olaylarda sebepler ortadan kaldırılmadan sonuçlar
değişmez. ABD’nin parçalanma ve yıkılma süreci Biden tarafından ancak
geciktirilebilir. Biden’ın atacağı her adım, Teksas ve Florida’dan başlayacak
bir bölünme ve parçalanma sürecine götürecek Birleşik devletleri.
Haley’in unuttuğu ise bu teknoloji oligarklarının yıllar
yılı, ülkelerde seçimleri, toplumsal olayları, darbeleri, terör olaylarını
manüpüle etmesi gerçeği. İsrail vahşetlerini masum bir savunma içgüdüsü,
saldırıya uğrayan Filistinlileri ise potansiyel terörist olarak gösteren, sırf
bu yüzden Filistinlilerin hesaplarını askıya alan, İsrailli zalimlere masumiyet
maskesi takan bu adalet dağıtıcılarına ancak kendi kuyruklarına basıldığında
tepki vermesi.
Biden’in koltuğa oturmasından sonra, ABD’nin kuyruğuna
takılarak zevahiri kurtarmaya çalışacak AB liderleri Mart ayında Türkiye’yi de
yakından ilgilendiren ertelenmiş zirvelerini gerçekleştirecekler. 23 Mart’ta
bölgemizi yakından ilgilendiren İsrail seçimleri var. 18 Haziran’da ise İran
seçimleri, 2021 sonunda ise Almanya seçimleri gündemi işgal edecek. Bu seçimlerin
hepsinde de teknoloji oligarklarının izlerine rastlayacaksınız. Türkiye’deki
erken seçim söylemlerinin hedefi ise bu global değişim planının içine bizleri
de çekmek istemeleri. Boğaziçi üniversitesi rektör ataması protestoları gibi
pek çok olay bize demokrasi, insan hakları hapıymış gibi bu teknoloji
oligarkları tarafından yutturulacak.
Sosyal Medya sağlayıcılarının, AB ve İngiliz kullanıcılarına
sağladıkları hakları, Türkiye gibi operasyon düşündükleri ülkelerin
vatandaşlarına sağlamamalarını bile bizim eşitler arasında daha az eşit olmamız
gözden kaçırılarak, ifade özgürlüğü bağlamında önümüze sürülmesi operasyonun
başka bir aygıtı. Yıllar yılı, yediğimizden, içtiğimize, giydiğimizden,
oturduğumuz, kalktığımız zamana, kan grubumuzdan, cebimizdeki paraya kadar her
şeyimizi kayıt altına alan bu sosyal medya oligarkları tercihlerimizi kendi
istekleri doğrultusunda yapmamız için bize bize birçok çerez gönderiyor zaten.
Biden, terör yapılanmasını Suriye’de aktif hale getiren
Brett McGurk’u Ulusal Güvenlik Konseyi’nin başına getirerek, Afrika ve
Ortadoğu’da Türkiye karşıtı politikalarını sürdüreceğini bir kez daha teyit
etti.
Dünya Ekonomik Forumu, yıllardır Davos’ta gerçekleştirdiği
toplantılarını bu yıl 13-16 Mayıs tarihleri arasında kovid salgınını bahane
ederek Singapur’a taşıdı. Küresel liderlik zirvesi adını verdikleri bu
toplantıya 120’ye yakın ülkeden 3 bin iş insanı, siyasetçi, akademisyen ve
sivil toplum kuruluşu temsilcisinin katılması hesaplanıyor. Geleceğimize yön
verdiklerini iddia edenler artık yönetim merkezini İsviçre’nin Davos’u yerine
Asya’nın kalbine taşıyorlar.
Asya demişken, Rusya da ABD’nin parçalanma sürecinden
kurtulamayacak. Karabağ zaferi sonrası Rusya nüfusunun yüzde 25’ini oluşturan
Müslümanlar başta olmak üzere İdil Ural halkları kendilerinin anayasada
Ruslarla eşit olmamasına yoğun tepki gösteriyor. ABD’nin ırkçılığı sonuna kadar
gizleyemeyeceği gibi Rusya da etnik ırkçılığını sonuna kadar gizleyemeyecek.
Eğer, başı dik ve onurlu bir şekilde yaşamak istiyorsak, teknolojiyi, bilgiyi
ve parayı yönetmesini öğrenmeliyiz. Kendi uydumuz, arabamız, uçağımız, gemimizi
sahaya süreceğimiz gibi, günümüzün en büyük gücü haline gelen algı aparatı teknoloji
oligarklarının elindeki sosyal medyayı da kontrolümüze almalıyız….. vesselam……