TEKNOFEST İstanbul
Türkiye özellikle son yıllarda teknoloji alanında ciddi bir sıçrama yaşıyor. Yazılımıyla, elektroniğiyle, mekaniğiyle, motoruyla kendi mühendisliklerimizin eseri olan ürünleri piyasaya sürüyoruz.
Eskiden teknoloji denildiğinde aklımıza ilk gelen Japonya olurdu. “Abi, yok böyle bir şey, adamlar üretmiş!” şeklinde Japonya’nın oyuncak bebeklerini bile över bir haldeydik.
Bize gelince; “Bizden adam olmaz” ifadesi neredeyse bir Türk atasözü gibi dilden dile dolaşan bir sözdü.
Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı) ve T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı öncülüğünde bu yıl üçüncüsü düzenlenen İstanbul Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali’ne giden varsa bu durumun artık yavaş yavaş değiştiğini görecektir.
Türkiye’nin millî teknoloji hamlesini gerçekleştirmesi ve teknoloji üreten bir topluma dönüşmesini sağlamak amacıyla son yıllarda çok önemli bir festival tertipleniyor.
Çarşamba günü ziyaret etme imkânım oldu. Atatürk Havalimanı'nda gerçekleştirilen festivale oldukça yoğun bir ilgi var. Sadece ilk iki günde 250 bin kişi ziyaret etmiş.
Havacılıktan otomotive, yapay zekadan simülasyon sistemlerine, su altı araçlarından otonom araçlara uzanan 19 farklı kategorideki yarışmalara, Türkiye'nin 81 ilinden ve 122 farklı ülkeden toplamda 17.773 takım başvuru yapmış. Bunlardan 2 bin takım ve 10 bin finalist kalmış.
Türkiye’de gençlerin millî teknoloji üretme ve geliştirme konusunda şevklerini arttırmak için de takımlara toplamda 4 Milyon TL'nin üzerinde maddi ve malzeme desteği sağlanarak bu alanda çalışan binlerce gencin projesi desteklenmiş.
İlkokul seviyesinden lisans ve lisansüstü seviyeye kadar her eğitim kademesine uygun yarışmalar var.
Ayrıca festival kapsamında, Uçan Araba Tasarım Yarışması Çadırı'nda "10 Yıl Sonra Uçan Araba", 226 numaralı körükte ise "Gıda-Çevre-Enerji Bağlantısında Yosunlar ve Biyoyakıt Uygulamaları" konulu seminerler de verildi.
Türk Hava Kuvvetleri'nin A400 M uçağı, C160 askeri nakil uçağı, Türk Kara Kuvvetleri'nin CH-47 ve Sikorsky helikopterleriyle, F4 2020 savaş uçağı öğrencilerin büyük ilgisini çekiyor.
Diğer taraftan Milli Muharip Uçağı, Bayraktar Akıncı Taarruzi, İnsansız Hava Aracı, milli uçan araba Cezeri, mayına karşı korunaklı araç Kirpi, bomba imha robotları Ertuğrul ve Kaplan, çok motorlu insansız hava aracı Serçe, Altay tankı da tamamen yerli ve milli ürünlerimiz olarak sergilendi.
T3 Vakfı stant alanında da; "Uzay Taşları Atölyesi", "Robotumu Kodluyorum Atölyesi", "Roketimi Tasarlıyorum Atölyesi", "Eğlenceli Robotik Atölyesi", "Havacılık ve Uzay Atölyesi", "Nanoteknoloji Atölyesi", "Enerji Teknolojileri Atölyesi", "Elektronik Programlama", "Robotik Kodlama" gibi alanlarda çalışmalar sergilendi.
Bu işin mimarlarından olan Baykar Teknik Müdürü ve T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar’ın ülkemizin gençleri için verdiği mücadele takdire şayan bir mücadeledir.
Selçuk Bayraktar, Türkiye'ye yüksek katma değer üretme amacıyla ürettikleri her teknolojinin yerli ve milli olmasına dikkat ettiklerini söylüyor. Bu çok önemli.
Çünkü ülkemiz özellikle savunma sanayinde yıllardır İsrail’e ve USA’ya bağımlı bir ülke durumundaydı. Öyle ki aldığımız tankların tamirini bile yapma becerisinden yoksunduk.
Bu dışa bağımlılık artık yavaş yavaş kalkmaya başladı.
Bu ülkenin zeki evlatlarını eskiden kalma bir eğitim anlayışına mahkûm ederek yeteneklerini köreltmeye çalıştılar.
Oysa onlar teşvik edildiğinde, merakları kamçılandığında ülkeleri için çok şey yapabilirler. Bakın Teknofest'te sadece roket yarışmasına 500'den fazla takım başvurmuş. Bunlar çok güzel gelişmeler.
Cezeri’nin torunları bugün uçan arabalarının adını Cezeri koyuyorsa emin olun bunun devamı gelecektir.
CHP’nin bu tür festivallere kayıtsız kalmasını anlayabiliyorum. Çünkü onlar teknoloji denilince akıllarına zeybek oynayan Atatürk heykeli geliyor.
Ha bir de generallerin yüzyılın en büyük icadı olarak tanıttıkları erke dönergeci vardı. Erke Araştırmalar ve Mühendislik Yönetim Kurulu Başkanvekili Ruhi Başaran; Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı bir üründür" Vural Savaş da “askerler yaptıysa fiyasko olamaz” demişlerdi.
Neyse onlar hala başörtüsüyle uğraşadursun, ülkemiz teknoloji alanında çağ atlıyor. Bu gerçekten gurur verici.