Tek turlu mu iyi, iki turlu mu?
Bu iş gerçekten de çok karışık ve karmaşık olacak.
İnce politik taktikler
memleketi çok yoracak.
Bir seçim, olmadı ikinci
seçim, önceki pazarlıklara eklenen yeni pazarlıklar… Hani diyorum ki…
Cumhurbaşkanlığı seçimi
iki turlu olmasa, daha mı iyi olur? “Beyin cimnastiği”nin kime, ne zararı var?
Bir ara epeyce
konuşulmuştu bu mesele.
Eski Bakanlardan Faruk Çelik, “İlk turda yüzde 40 ve
üzeri oy alan seçilsin. Yüzde 50+1 formulü Türkiye'yi yorar.” deyince, “50 artı 1’den vaz mı
geçiliyor?” tartışmaları olmuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da,
konuya ilişkin soruya, “Böyle bir şey
olacaksa, bu bizim değil, bu adı üzerinde muhalefetin yapacağı bir iştir, bizim
işimiz değil. Bu sistem, halkımızın büyük bir çoğunluğu tarafından onaylandığına
göre, bunu revize edip gündeme getirmek, siyasetçi ciddiyetine yakışmaz.
Milletimiz ciddiyet istiyor, bu ciddiyeti aynen sürdürmemiz lâzım. Şu anda 2023 seçimlerine daha ciddi bir
zaman var.” karşılığını vermiş…
“Muhalefet bu konuyu gündeme getirirse değerlendirir
misiniz?”
şeklindeki soruyu da, “Muhalefetten ne gelirse gelsin, biz
hepsini değerlendirmeye tartışmaya hazırız!” diyerek cevaplamıştı.
“50 artı 1” modelinin
değiştirilmesine, Cumhur İttifakı’nın İkinci Büyük Partisi MHP’nin Lideri Devlet
Bahçeli karşı çıkmıştı ama…
Sayın Erdoğan diyor ya,
“2023 seçimlerine daha ciddi bir zaman var.”
*
Şimdiki hale göre, Cumhurbaşkanlığı Seçimi, “Yüzde 50 artı 1,
olmadı, ikinci tur” modeliyle yapılacak.
Anayasa’nın 101.
Maddesi’nde karmaşık “Seçim Düzeni” şöyle anlatılıyor:
§
Genel
oyla yapılacak seçimde, geçerli oyların salt çoğunluğunu alan aday,
Cumhurbaşkanı seçilir. İlk oylamada bu
çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamayı izleyen ikinci pazar günü ikinci oylama
yapılır. Bu oylamaya, ilk oylamada en çok oy almış iki aday katılır ve geçerli
oyların çoğunluğunu alan aday, Cumhurbaşkanı seçilir.
§
İkinci
oylamaya katılmaya hak kazanan adaylardan
birinin herhangi bir nedenle seçime katılmaması halinde; ikinci oylama,
boşalan adaylığın birinci oylamadaki sıraya göre ikame edilmesi suretiyle
yapılır. İkinci oylamaya tek adayın kalması halinde, bu oylama referandum şeklinde yapılır. Aday,
geçerli oyların salt çoğunluğunu aldığı takdirde Cumhurbaşkanı seçilir.
Oylamada, adayın geçerli oyların çoğunluğunu alamaması halinde, sadece
Cumhurbaşkanı seçimi yenilenir.
**
Sayın Faruk Çelik, “50
artı 1 modeli Türkiye’yi yorar!” diyordu ya…
Gerçekten de çok
yorucu!..
*
İki turlu seçim, ilk
turda 50 artı bir.
Bunun yerine, adaylar “tek”
seçime girse ve iş, o gün bitse.
*
Bu süreç gerçekten de
çok karışık ve karmaşık olacak.
İnce politik taktikler
memleketi çok yoracak.
Bir seçim, olmadı ikinci
seçim, başka ihtimaller, pazarlıklar, pazarlıklar…
HDP kurmaylarından biri
mi ne,
“İkinci turda her iki ittifak da bizim oylarımıza muhtaç olacak!” demiş!..
Böyle bir durum var mı?
Anketler, HDP’nin yüzde
10’luk barajı bile rahatlıkla aşabilecek bir oya sahip olduğunu gösteriyor.
Bu iş nasıl oldu da,
buralara geldi, bu başka mesele…
Memleketin karşı karşıya
olduğu durum bu, PKK terör örgütüyle bağlantıları açık olan bu parti, “anahtar bizde!” mesajını verebiliyor.
Ya da “anahtar partiyiz!”.
Her neyse!..
Cumhurbaşkanlığı seçimi
ikinci tura kalırsa, HDP ne yapar?
Bu soru üzerine
düşünülebilir.
Diyeceksiniz ki; “Cumhurbaşkanlığı seçimi tek turlu olursa,
yine yapmaz mı yapacağını?”
Yok..
Şurası gerçek ki, iki
turlu seçim, içinden Cumhurbaşkanı çıkartma imkânı bulunmayan partileri “pazarlık masasında” daha güçlü kılar!..
Yine diyeceksiniz ki,
“Tek seçimlik modelde, muhalefet bir aday üzerinde uzlaşır ve hep
birlikte o adaya destek verirse, durum ne olur?”
*
E, tabi, her iki turun
da her aday için riskleri var!..
Ben iki turlu sistemin
ikinci turundaki “birleşme” motivasyonunun daha güçlü olacağını düşünüyorum.
Bir de şu var:
İstanbul Büyükşehir
Belediye Başkanlığı seçimi, “ilk turdaki” oylar çalındı, çalınmadı
tartışmalarından dolayı ikinci tura kalmıştı malûm…
CHP Adayı’nın ikinci
turdan açık ara galip çıkmasının muhtelif sebepleri var.
Bunlardan biri de,
ikinci turdaki “birleşme”
motivasyonunun çok daha güçlü olması…
Değil mi?
*
İki turlu seçimin, hele
de ekonominin “bıçak sırtı” olduğu bir süreçte ülkeyi çok daha fazla yoracağını
düşünüyorum.
Seçim, seçim, seçim…
Pazarlık, pazarlık,
pazarlık…
Masraf, masraf, masraf!..
*
Çok yoruluyor ve çok
kırılıyoruz!