Tedavide nosebo engeli
Hekimlik mesleği sadece diploma ile değil, sanat olarak yapıldığı zaman umulmadık olumlu sonuçları ile yüz güldürür.
Ölümcül denen hatalıklara şifa olur, çaresi yok denen
hastalıklarinda çaresi olabilir.
Günümüz modern batı tıbbı sadece bilimsel verileri referans
aldığı için birçok hadtalık için maalesef çare ve çözüm üretemiyor.
Hekim hasta diyaloğu olumlu olduğunda tedaviler genellikle
olumlu sonuçlanırken tersi durumda da maalesef akla hayale gelmeyecek
olumsuzluklara şahit oluyoruz.
Hasta iletişiminde olumlu kullanılan her bir kelime ve beden
dili ile ifade edilen herbir olumlu duruş tahminlerin çok ötesinde şifa yolunun
öünü açma gücüne sahip.
Tersi bir durumda ise maalesef kaş yapalım derken çıkarılan
gözleri saymakla bitirmek mümkün değildir.
Böyle bir sorunla karşılaşan çok sayıda hasta tanıyan bir
hekim olarak bu durumu biz helimler nosebo etkisi diyoruz.
Kişi zararsız bir madde veya tedavi aldığını bilmesine
rağmen olumsuz yan etkiler yaşaması halidir nosebo .
Bu durum, kişinin beklentilerinin negatif yönde olması
nedeniyle, gerçek bir biyolojik neden olmaksızın ortaya çıkan fiziksel veya
psikolojik semptomlarla karakterizedir. Kısaca, bireyin olumsuz bir sonuca
inanmasının bu sonucun ortaya çıkmasına yol açmasıdır.
Nocebo etkisi, çoğunlukla kişinin tedavi hakkında olumsuz
beklentilere sahip olmasından kaynaklanır. Örneğin, bir hasta tedavinin yan
etkileri olacağına inanırsa, gerçekten o yan etkileri yaşaması mümkündür, bu
yan etkiler biyolojik olarak açıklanmasa bile. Bu durum, bireyin inanç ve
beklentilerinin, algıladığı semptomlar üzerinde ne kadar güçlü bir etkisi
olduğunu göstermektedir.
Nocebo etkisinin ortaya çıkmasının ardında psikolojik ve
nörobiyolojik süreçler yer alır. Beyin, beklenti doğrultusunda stres, anksiyete
veya korku gibi durumlar karşısında vücuda belirli kimyasallar salgılayabilir.
Bu kimyasallar, bireyde gerçek fiziksel semptomlara neden olabilir. Örneğin,
ağrıya dair olumsuz bir beklenti, vücudun ağrı hissini artıran mekanizmalarını
devreye sokabilir.
Nocebo etkisi, özellikle klinik deneylerde ilaçların yan
etkilerinin incelenmesi sırasında dikkate alınması gereken önemli bir
faktördür. Bir hastaya, aldığı ilacın ciddi yan etkileri olabileceği
söylendiğinde, nocebo etkisiyle bu yan etkileri yaşaması daha olası hale gelir.
Bu nedenle, hastaların bilgilendirilmesi sırasında dikkatli bir dil
kullanılması gerekmektedir.
Nocebo etkisi, tıpkı plasebo etkisi gibi, etik tartışmalara
yol açabilir. Sağlık hizmetlerinde hastanın güvenini zedelemeden
bilgilendirilmesi önemlidir. Nocebo etkisini en aza indirmek için sağlık
profesyonelleri, hastalara tedaviyle ilgili dengeli bilgi sunmaya özen
göstermeli ve olumsuz beklentilerin önüne geçmeye çalışmalıdır.
Sonuç olarak, nocebo etkisi, insan psikolojisinin tedavi
süreçlerinde ne kadar önemli olduğunu ve inançların bedensel tepkiler
üzerindeki büyük etkisini vurgulayan bir olgudur.
Günlük pratikte özellikle arama motorları ve sosyal medya
platformlarında yüzen gezen hastalarımın büyük bir kısmını nosebo etkisine
karşı ikna etmekte zorlanan bir hekimim.
Amalı fakatlı cümlelerle tedavi protokollerime karşı dik
duruş sergileyen hastalarım her geçen gün çoğalmakta ve tedavilerimizden
beklenen olumlu sonuçları almakta da zorlandığımı ifade etmek istiyorum.
Yol yakınken dönülmesi gereken bu yanlışta israr hem maddi
hem de manevi kayıpları ile günümüz tıbbının önemsenmesi gereken bir açmazı
olmaya devam ediyor.
Hastalarımızın güven duydukları hekimlere müraccat etmeleri
ve şifa aramaları kendi menfaatlerinedir.
Sağlık ve mutluluk dileklerimle.