Dolar (USD)
35.21
Euro (EUR)
36.77
Gram Altın
2970.19
BIST 100
9738.24
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
20 Kasım 2016

Tecavüzcüyü mağdurla evlendireni idam edelim!

Tecavüzcüyü mağdurla evlendirme, namusu salt kadın ile sınırlamış; erkeğe ise namus bekçiliği sıfatını vererek kendi namusunu bununla sınırlamış bir zihniyetin ürünü.

Bu zihniyet toplumsal kodlara üç beş yılda girmedi ya da sadece bizleri/Doğu toplumlarını etkisi altına almadı. Batının karanlık çağları, bu anlayışın kanlı uygulamalarıyla dolu, bizde ise nüansta farklılık olsa da anlayış hala devam etmekteu2026

Ara ara bu anlayışın sorgulamasına tanıklık etsek de toplumsal yapıya sirayet etmiş zihniyetin dönüşümü için daha zamana ihtiyaç var!

Mağdurun, tecavüzcüyle evlendirilmesi ise söz konusu düşüncenin en somut göstergesi. Bizde bunun yasal bir şekilde uygulanması eski TCK 423. Maddeye göre; 15 yaşını doldurmuş kıza tecavüz eden erkeğe iki ila altı yıl arasında hapis cezası öngörürken evlenilmesi halinde cezanın ertelenmesi şeklinde uygulanmaktadır.

2004 yılında getirilen 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu ile yürürlükten kalkan 765 Sayılı Türk Ceza Kanununun, 1926 tarihli olduğuna dikkat çektikten sonra bugüne gelelimu2026

Kamoyunda bir süredir görüşüldüğü bilinen cinsel istismar tasarısının Meclis'e gelmesiyle başta CHP olmak üzere bir kısım medyanın bilerek ve isteyerek konuyu saptırdıklarına tanıklık ettik.

Tasarı, geçmişte bir şekilde (kaçarak veya aile onayı ile) yaşı tutmadığı için resmi nikah olmadan evlenmişlerin resmi nikah yapmaları koşuluyla hapis cezalarının kaldırılmasını içermekteydi.

Üstelik birçok olayda sadece erkek değil, evlenen kadın ve erkeğin ailesi de bundan dolayı hapis cezasına çarptırılıyordu. Örneğin Konya'da erken yaşta evlenip 3 çocuk annesi olan kadının kocası 10 yıl 10 ay, anne ve kayınpederi ise 3 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırılmıştı.

Bir süredir yapılan araştırmalarda bu şekilde 3000 ailenin mağdur olduğu tespit edilmişti. Amaç, bir kereye mahsus uygulama ile bunların mağduriyetini gidermekti.

Lakin bir kısım medyanın da köpürtmesiyle pusuda bekleyen cem-i cümle FETÖ'cü, PKK'cı, dizginlenemez azgın muhalefetçi tipler hep birlikte ayarsız, ölçüsüz, çirkin bir saldırıya giriştiler. İçlerinde bunların dezenformasyonuna kapılanlar da vardı ama hep birlikte "AKP, tecavüzcüyü mağdurla evlendirme yasası çıkarıyor" taarruzu başlattılar!

Bu konuda ne Başbakan'ın, ne de Bekir Bozdağ'ın konunun tecavüzle bir ilgisi olmadığını defaatle açıklaması anlam ifade etti. Tek bir elden kumanda edilen tipler, hep birlikte dinlemeden, okumadan saldırıya devam ettiler.

Tasarıya gelince; üslup ve tanımlaması sıkıntılı, aynı zamanda ileride farklı problemlere yol açabilir. Böyle hassas bir konuya ilişkin tasarı daha titizlikle, özendirme ve yeni mağduriyetleri önleyici konseptte yeniden düzenlenmeli.

Devletin çocuk gelinlere karşı mücadelesi hepimizin malumu; mevcut çalışmalar sosyolojik okumalar eşliğinde devam etmeli. STK'ların bu yöndeki çalışmalarına verdiği desteği de sürdürmeli.

Öte yandan bu evliliklerin sebepleri saha çalışmalarıyla incelenip sosyal doku tam ve doğru olarak ortaya konulmalı. Bu sorun, akademisyenlerin dipnotlar krallığı içerisinde yazdıkları raporlar, makalelerle tespit edilmez; ya da lüks kafelerden tweet atarak çözüm bulunmaz.

Türkiye sadece İstanbul, İzmir'den ibaret değil; her fırsatta sahillere, yurtdışına koşup kafelerden millet edebiyatı yapanlara da sözümüz, arada bir Doğu'ya, Güneydoğu'ya seyrü sefer eylemeleri. Sosyal yapıyı bilmeden sosyolojik analiz yapamazsınız bayım; ülkenin dokusunu bilmeden, duyar kasamazsınız!

Twitter.com/sabihadogann