Dolar (USD)
32.50
Euro (EUR)
34.52
Gram Altın
2500.54
BIST 100
9548.09
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

16 Nisan 2022

TCMB faiz oranını yüzde 14'te sabit tuttu

Para Politikası Kurulu, politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını beklentiler doğrultusunda yüzde 14 düzeyinde sabit tuttu.

Toplantı metninin detaylarına bakıldığında, en dikkat çeken ifadenin makro ihtiyati politika setinin güçlendirilmesi olduğu söylenebilir. Önceki metinde yer almayan makro ihtiyati politikanın nasıl uygulanacağı konusunda net bir bilgi bu metinde yer almadı. Ancak geçmiş dönemlerde uygulanan politikalar göz önüne alındığında, makro ihtiyati tedbir denilince akla ilk kredi kullanımının sınırlandırılması geliyor.

Bilindiği üzere yeni ekonomi modeli; yatırım, istihdam, üretim ve ihracat odaklı büyümeye dayanıyor. Göstergelere bakıldığında, üretim ve ihracattaki güçlü seyrin devam ettiği görülürken istihdam rakamları henüz istenilen düzeye ulaşmamış olsa da bu yeni modelin kararlılıkla uygulandığını söyleyebiliriz. Bununla ilgili olarak düşük faiz oranı ve selektif (seçici) kredi kavramları ön plana çıkmıştı. Böylece tüketici kredileri sınırlı kalırken ticari kredilerde gözle görülür bir artış kaydedildi. Ancak ticari kredi kullananların bir kısmı döviz, altın veya gayrimenkul alımı yaptılar. Bu da fiyat istikrarını bozan nedenlerden biri oldu. Çünkü ticari kredilerde asıl amaç yatırımın dolayısıyla istihdamın artırılmasıydı. Metinde de yer alan uzun vadeli Türk lirası yatırım kredileri de dâhil olmak üzere kredilerin büyüme hızı ve erişilen finansman kaynaklarının amacına uygun şekilde iktisadi faaliyet ile buluşmasının finansal istikrar açısından önemli olduğu ifadesi de bu duruma işaret ediyor.

Yatırımların artması kuşkusuz önemli bir göstergedir ancak cari açığın arttığı dönemlerde kullandırılan kredilerin seçici olması yani belirli sektörleri yatırıma teşvik etmesi çok daha önemlidir.

İthal girdi oranının düşük olduğu, yüksek veya orta-yüksek teknolojili katma değerli ürün ihraç eden sektörler cari denge açısından daha fazla desteklenmelidir.

Toplantı metninde yer alan “Enflasyonda yakın dönemde gözlenen yükselişte; jeopolitik gelişmelerin yol açtığı enerji maliyeti artışları, ekonomik temellerden uzak fiyatlama oluşumlarının geçici etkileri, küresel enerji, gıda ve tarımsal emtia fiyatlarındaki artışların oluşturduğu güçlü negatif arz şokları etkili olmaya devam etmiştir” ifadesi de göze çarpıyor. Enflasyona dair değerlendirmelerde fiyat artışlarına neden olan unsurların ağırlıklı olarak yurt dışı kaynaklı olması dikkat çekiyor.

Bu, bir bakıma doğru çünkü döviz kurlarındaki sakinlik kur geçişkenliğini sınırlarken, iç tüketimdeki daralma da talep enflasyonunu azaltacaktır. Ancak bunun etkilerini eğer olumsuz başka bir gelişme yaşanmazsa bir süre sonra görebileceğiz. Buna ilaveten yıl sonunda devreye girecek olan baz etkisinin de enflasyonu aşağı çekeceği öngörülüyor.

Son olarak, alınmış olan kararların birikimli etkileri yakından takip edilmekte ve bu dönemde fiyat istikrarının sürdürülebilir bir şekilde kurumsallaşması amacıyla TCMB’nin tüm politika araçlarında kalıcı ve güçlendirilmiş liralaşmayı teşvik eden geniş kapsamlı bir politika çerçevesi gözden geçirme süreci devam etmektedir ifadesi de Merkez Bankası’nın bir süre daha faizleri sabit tutacağına işaret ediyor.