TBMM'de Yeniden Erbakan

12 Eylül’ün sıcak günleriydi. Ankara Aktaş mahallesinde evlerini dinî sohbetlerle bereketlendiren arkadaşlar Milli Selamet Partisi gönüllüleriydi. Akşamlarımı onlarla dolduruyordum. Aramızdaki sevgiyi perçinlemek için attıkları adımlara ve uzattıkları ellerine karşılık vermeye gayret ediyordum. Ağabey dediklerimin kardeşlerine yardımcı olduklarını gördükçe samimiyetimizi ilerletmiş ailelerimiz de güzelliklerden pay almaya başlamıştı bile.

İşte o günlerde Necmettin Erbakan’ı ve yol arkadaşlarının savunmasını dinlemek için sabahın erken saatinde kalkıp Mamak Askerî Mahkemesi salonuna giderdik. Mahkeme günleri aynı saatlere denk gelen Uğur Mumcu ile de ayaküstü görüşmememiz olmuştur.

Özgürlüğüne kavuştuğu halde siyasi yasaklı durumuna düşen Erbakan Hoca ile daha sonraki görüşmelerim ise Ayrancı’daki evinde oluyordu. O dönemde MSP yerine kurulan Refah Partisi gönüllüsü olarak Ahmet Tekdal ile yol yürürken öte yandan da Millî Gazete’ de yazıyordum.

Konuya derinliğine girmeden Refah-Yol hükümetinde Tarım Bakanı Musa Demirci’nin Basın Müşaviri olarak görev yaptıktan sonra Akif Gülle, Necati Sungur ve Ahmet Karademir’le birlikte ‘Basın Koordinasyon Merkezi’nde 28 Şubat yönetiminde siyasi yasaklı Erbakan’ın medya ile olan ilişkilerinde sempatik destek vermeye başladık.

Konutta delikanlı olarak gördüğümüz o günlerin delikanlısı Fatih Erbakan’ı bugünlerde ülke sorunlarıyla ilgili yerinde, zamanında ve gerçekçi tespitlerini medyadan dinliyordum. Geçtiğimiz günlerde baba ocağını tüttürmek gayesiyle ‘milli görüş’ geleneğini devam ettirmek için kurduğu ‘Yeniden Refah Partisi’ ne yeniden genel başkan seçilen Fatih Erbakan’a başkan seçimi sonrasında Bülent Arınç, Suat Kılıç ve Kemal Öztürk tebrik ziyaretinde bulundular. Randevu talep ettiğimde ‘baba dostu’ kabul ederek olumlu dönüş yapıldı. Balgat’taki Hamidiye Camii yanında her Cuma namazı sonrası girdiğim Refah Partisi binasına ‘Yeniden Refah Partisi’ olarak girdiğimde gençliğimizin gittiğini merdivenlerde fark ettim.

Özel Kalem müdürünün karşılaması ardından Fatih Erbakan’ın makam girişinde tebessümle karşılamasından sonra takdir ve tebriklerimi ilettim. Çayımızı yudumlarken merhum Erbakan’dan bahsedip günümüzle bağlantı kurarken ‘İlerleyelim Beyler, Kafama Göre Ayakkabı Bulamadım ve Güncelle Kendini’ kitaplarımı imzalayıp takdim ettim. Tebrik gayesiyle yaptığımız ziyaretimizde siyasi gelişmeler üzerine yaptığımız analizleri mahremimize havale ettik.

Son günlerde kendilerini Milli Görüş hareketinin temsilcisi olduğunu iddia edenlerin yaptıkları, söyledikleriyle kamuoyu nezdinde gözden düştüklerine de dikkat çektim. Vefa duygumuzun öne çıktığını, iktidara yönelik tenkitlerinde cerbezesiz olumlu görüşlerinden dolayı milletimiz nezdinde hoş görüldüğünü, bu hal üzere devam edilmesinin hanelerine artı getirdiğinin altını çizdim. Babası hocamız Necmettin Erbakan’a rahmet dileklerimle müşerref olduğum Yeniden Refah Partisi’nin genç, akıllı ve dinamik Genel Başkanı Fatih Erbakan’ı TBMM’de görme arzumuzu ifade edip, Allah yar ve yardımcısı olması dileklerimle vedalaştım.