Tayfun kasıp kavurdu
Türkiye, İHA ve SİHA’lardan sonra savunma sanayiinde test ettiği yeni bir ürünle ciddi şekilde ses getirdi. Geçtiğimiz hafta kısa menzilli balistik bir füze denemesi yapıldı. Rize’den ateşlenen Tayfun, 458 saniye sonra 561 km uzaktaki Sinop’ta hedefi tam isabetle vurdu. Bu deneme menzilinin sembolik bir anlamı vardı: Bu yıl Fatih Sultan Mehmet’in Trabzon Rum İmparatorluğu’nu fethinin 561. yıldönümüydü.
Tayfun’u milyarlarca dolar ödeyerek ithal etmedik. Roketsan tamamen yerli imkânlarla milli bir ürün olarak üretti. Kısa menzilli balistik füze, 300 km ile bin km arasında menzile sahip füzelere deniyor. Güdümlü veya güdümsüz olabiliyor. Her türlü savaş başlığını taşıyabiliyor. Tayfun’dan önce yapılan Bora füzesi, 280 km menzilliydi. Tayfun’un menzili henüz açıklanmadı.
Türkiye şimdiye kadar füze sistemlerine yatırım yapmamıştı. Doğu komşumuz İran ciddi yatırımlarla bu alanda uzmanlaştı. İran’ın 2 bin km menzilli füzeleri var. Dünyada füze satışları uluslararası anlaşmalarla sınırlı. İleri teknoloji ile üretilmiş her türlü savaş uçağını satın alabilirsiniz,ancak parasını peşin ödeseniz bile füze satın alamazsınız. Tek çözümü var, kendinizin üretmesi… Türkiye de üretti. Kısa menzilden başladı, uzatacak…
***
Tayfun’un deneme atışı ile birlikte sürekli savaş çığırtkanlığı yapan Yunanistan’da tam bir panik havası esmeye başladı. Çünkü İzmir’le Atina arası 411 km. Tayfun seri üretime geçerse, Yunanistan tamamen onun menzili içinde kalmış olacak. Tabii amaç savaş çıkarmak, komşumuzu taciz etmek değil caydırıcı olmak. Gücünüz varsa caydırıcısınız, değilse elin palikaryası oturup kalkıp sizi tiye alır.
Türkiye güçlendikçe, 10 yıl öncesine göre çevresiyle daha uyumlu hale geldi. Komşularımızın çoğu ile ilişkilerimiz dostluğa dönüştü. Başta KKTC, Azerbaycan, Gürcistan, Ukrayna ve Bulgaristan ile sınırlar kalktı.Türk vatandaşları komşularına pasaportla değil, kimlik kartı ile girip çıkıyor. Onlar da günübirlik Türkiye’ye gelip alışverişlerini yapıp dönüyorlar. Türkiye artık bir ağabey.
Daha düne kadar başına bela edilen PKK, PYD ve FETÖ örgütleri ile nefes alamaz duruma gelen Türkiye nihayet ateş çemberini kırdı. Gücünü açığa çıkardı, etkinlik alanını genişletti,gözünü uzak ufuklara dikti. Batı hala vekil terör örgütü ve taşeron ülkelerle Türkiye’nin önünü kesmeye çalışsa da başarılı olamayacaklarını kendileri de anlamış durumdalar.
***
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Azerbaycan Lideri Aliyev’in birlikte açılışını yaptığı Zengilan Havaalanı tam da Ermenistan – İran – Azerbaycan sınırında. Yakında Zengezur Koridoru’nda ulaşım hatlarının temel atma töreni yapılırsa kimse şaşırmasın. Rusya ve Batılı güçlerin tasallutundan kurtulan Ermenistan da adım adım Türkiye’ye yaklaşıyor.
Kıbrıs’ta yeşil hat denilen bölgede Rum kesiminden izin alarak görev yapan Birleşmiş Milletler ekibine rest çekildi. Ya KKTC’den izin alırsınız, ki bu izin KKTC’nin tanınması anlamına gelecektir;yahut BM askerleri bölgeyi terk eder. Maraş bölgesi kademeli şekilde hizmete açılıyor. Bunlar benim diyen her babayiğit iktidarın yapabileceği işler değil.
Türkiye’nin bugüne bugün 59 şehrinde 94 teknoparkı var. Bu teknoparklarda gençler harıl harıl teknoloji üretiyorlar. Devlet de ciddi destekler veriyor. Bazıları teknolojiyi dışarıda arasa da Türkiye artık teknoloji üreten ülkeler arasında. Yeni Tayfun’lar, yeni TOGG’lar, yeni uzay araçları yapmak için Türk gençlerinin önü açık.