Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
05 Temmuz 2022

Tatil ve kurslar

Üç aylık yaz tatili başladı. Dokuz ay süren eğitim öğretim sürecinde yoruldu çocuklar. ’Tatilde boş mu durulacak. Elbette hayır.’’

Çocuklarımız için yaz kurslarını usanç haline getirmeden, verimli bir sürece dönüştürmeliyiz

Her gün rutin olarak evden çıkmak yetişkin, çocuk herkesi yorar. Bir de tatil vakti ise eğer, daha çok istemsizlik oluşturur.

Kuran eğitimi, sosyal ve sportif eğitimler; çocuklarda ruhsal, fiziksel birikimler sağlar, kaliteli vakitler geçirilmesine imkân sunar. Bu eğitimlerin tekerrürü çocuğun kişiliğine de yansır. Ruha sunulacak katkı çok önemlidir ve rutin işlerin dışında verilen emektir.

Fakat eğitimi tamamen dışarıya yüklemek, birçok hususu eksik bırakmaya da sebebiyet verecektir.

Her ev bir okul değil midir, oysa. Bunu ciddi anlamda sorgulamak gerekir. Çocukluğumu hatırlıyorum.

Sofra bezlerini, örtüleri özenle katlamak bir maharettir. Uçlarını bir araya getirip ellerinle düzelterek. Babaannem ustası idi bu işin. Bir kızın düzeni katladıklarından belli olur "derdi. Çamaşırı intizam içinde serer ve serdirdi. Ayıkladığımız pirinçler fasulyeler, mutfakta ki işleri gözlemlemek bazılarına katkı sunmak, her fırsatta aile büyüklerinden iltifat almak...

Muhteşem vakitler idi.

Yaz okulu idi tüm bunlar, çocukluk döneminde. Hoş şimdiki gibi kurslar da yoktu.

Olsaydı da bu aldığım dersleri hiçbir yaz okulu karşılayamazdı. Büyüklerimizle hemhal olduğumuz vakitlerin kıymetini de ayrıca anlatmakla bitiremem ...

İnce ince doğramaya çalıştığım salata malzemeleri, annem köpüklerken duruladığım kaplar. Bulaşık makinesinin esamisi bile okunmaz iken, el becerimize ciddi katkı idi bunlar. Şimdi de makineyi boşaltma işi zevkli hale gelebilir.

Pilavın şehriyesini kavurmak, köfte dökmek...

Hepsi tatil günlüğünde, hayatıma kattığım aile yaz okulundandı.

Her ne kadar babam kıyamayıp iş yapmama mâni oluyor idiyse de divanları, koltuk örtülerini düzeltip o düzen içinde eş dostla içtiğimiz çayların tadını unutamıyorum...

Erkek kardeşlerimiz mutlaka dükkanlara çırak olarak giderdi. Bağı bahçesi olan yine babasıyla idi. Hem kişiliğini hem becerisini oluşturmaya doğal, müsait ortamlardı.

Bizim usul yaz okullarında öyle çok öğrenmişliklerimiz vardı ki...

Hemen evlerin yakınında kuran kurslarımız olurdu camide. Abdesti aldığımız gibi fırlardık Kuran’a. Ailelerimize külfet olmadan gider gelirdik.

Bahçe oyunları derede yüzmek, dağa tırmanmak, en etkili sporlardı.

Şimdilerde çalışan anneler, yaz kış çocuğunu okul, kurs zincirinde dolaştırmak zorunda kalıyor. Evini çok özleyen çocuklar biliyorum. Keşke buna da bir çözüm bulunabilse.

Evde olan anneler ise tatilde mümkün olduğu kadar özveri ile bizim usul yaz okulu uygulasalar evlatlara...

Mesela ilk dersimiz ayakkabı iplerini bağlama, ikinci dersimiz düğme dikme olabilir. Masal, öykü dinleme, bilmece sorma, çiçekleri sulama, sofraya tabak götürme, para üstü hesaplama ve daha onlarcası.

Ev okulları olmalı çocukların. Yaz okullarının tecrübe edildiği nahif ortamları olmalı da.

Sevgi paylaştıkça çoğalacak, bıkkınlık tembellik olmayacak. Okul dönemine dinç başlamak, dingin bir vücutla başlamak da çok önemli. Akademik kursları, sosyal kurslarla dengelemek gerekir. Sıcaklarda servislerle uzun yollar kat etmek de işin zor boyutlarından.

Yavrularımız an'ı dolu dolu yaşasınlar. Kurslarda eğitim de alsınlar, fakat en çok da bizimle olsunlar tatilin lütfuyla...

...

Nilüfer Zontul Aktaş