Dolar (USD)
34.46
Euro (EUR)
36.14
Gram Altın
2967.21
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
15 Kasım 2022

Taşeron örgüt!..

Yüreğimizi dağlayan alçak terör eyleminde vefat edenlere rahmet, yaralananlara da şifa dileyerek başlayalım.

Yetkililer, saldırının tetikçisi olarak PKK Terör Örgütü’nü, azmettiricisi olarak da başta ABD olmak üzere “Batı’nın terör hamisi devletlerini” işaret ediyor.

Menfur terör eyleminin meydana gelmesinden bir süre önce, Milli Savunma Bakanlığı’nın şu açıklaması düşmüştü önümüze:

“Pençe-Kilit Operasyonu Bölgesi’nde bugüne kadar 450 terörist etkisiz hale getirildi.

577 mağara ve sığınak, 1904 el yapımı patlayıcı imha edildi.

1203 silah, 522 bin mühimmat ele geçirildi.”

Bu açıklamaya sosyal medya adresimizde yer verdikten sonra, şunları yazdık:

“PKK Terör Örgütü

Siyonizm’in Arz-ı Mev’ud Projesi’nin Taşeronudur!”

Yani…

“Büyük İsrail” hedefi doğrultusunda kurdurulmuş bir Örgüt’tür.

Suriye’yi, Irak’ı parçalayacak…

Bizi bölecek, parçalayacak…

Oraların Kuzeyi ile bizim Güneydoğumuzu birleştirecek…

“Uydu Devlet” üzerinden Büyük İsrail’e yürüyecekler, hayalleri sıra!

***********

“Kürtler Ne İstiyor?” Çalıştayı’nda Muhataplık Meselesi

Bunları konuşmamızdan bir gün önce… Ak Partili Yazar ve Siyasetçi Mehmet Metiner’in Genel Başkanlığını yaptığı Demokrasi ve Birlik Derneği’nin “Kürtler Ne İstiyor?” başlıklı “Çalıştay”ındaydık.

Akit TV’deki Derin Kutu adlı programda, Dernek yöneticileri Gazeteci-Yazar Sabri Balaman ve Avukat Ebubekir Elmalı “alenen” davet ettikleri için ve tabii konuya ilgi duyduğumuz için “Çalıştay”ın bir bölümünü izledik.

Yazı günümüz olmasından dolayı izleyemediğimiz bölümüne ilişkin notları da arkadaşlarımızdan aldık.

Bu etkinliğe dair yorumlarımızı bu Akşam, Akit TV’deki Derin Kutu adlı programda dile getiririz kısmet olursa.

Burada, tespitlerini dikkatle takip ettiğim Kürt Aydınlardan Ömer Vehbi Hatipoğlu’nun dikkat çekici sözlerine yer vermek isterim.

Sayın Hatipoğlu, konuşmasında, “Açılım- Çözüm Süreci” dönemine atıflarda bulundu.

Hatırlarsınız, “Analar Ağlamasın” hedefiyle çıkılan bir yolculuktu süreç.

Akil Adamlar” dendiğinde o günler gelir aklınıza.

Biz o “Akil Adamlar”dan değildik.

O günlerde, “Devlet’in vatandaşını dinlemesi, onların taleplerine kulak vermesi ve makul taleplerin gereğini yerine getirmesi doğrudur ancak terör örgütü uzantılarının muhatap alınması yanlıştır!” demiştik.

Sayın Hatipoğlu’nun bu yöndeki ifadelerine de köşe yazılarımızda yer vermiştik.

“Kürtler Ne İstiyor?” konulu “Çalıştay”da konuşan Sayın Hatipoğlu o günleri hatırlatırken, “Çözüm Süreci”nin Koordinatörlerinden Beşir Atalay ile görüşmesini” aktardı bizlere.

O vakitler Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı olarak görev yaptığını vurguladıktan sonra,

Beşir Atalay’a, ‘Niçin örgüt uzantılarını muhatap alıyorsunuz da, Bölge’nin milyonlarca seveni bulunan kanaat önderlerini muhatap almıyorsunuz?” diye sorduğunu aktaran Sayın Hatipoğlu, “Onlarla da görüşüyoruz ama kameralar önünde değil, arkasında” cevabını aldığını söyledi.

*

Sayın Hatipoğlu’nun konuşması bizi o eski günlere, “Örgüt” tarafından zehirlenen “Çözüm Süreci” günlerine götürdü.

Bunları bolca dile getirmiştik o dönemlerde; “Örgüt çevreleriyle kameralar önünde görüşüyor, onları adeta meşrulaştırıyorsunuz ama Bölge'nin milyonlarca insanın kalbindeki kanaat önderlerine böyle yapıyorsunuz!” demiştik.

Sonrası malûm, ne çukurlar kazıldı ve örgütün uzantısı olan parti oylarını nasıl da arttırdı!

*

İstiklâl Caddesi’ndeki menfur terör hadisesi üzerine düşünürken bu “muhataplık” meselesi geldi aklıma.

Bölge’nin gençleriyle yaşlılarıyla oturup kalkan, onlara kulak veren, sıkıntılarının çözüme kavuşturulması için uğraşan…

Sadece “halkın” işlerinin takibini yapan,

alanda karşılığı olan siyaset adamlarıyla yürümek…

Bölgenin Millet’e, Devlet’e bağlı, bölünmez bütünlükten yana kanaat önderleriyle birlikte yürümek…

Bu imkânlar varken ve büyük bölümü kullanılmamışken…

Örgüt uzantılarını hem de “kameralar önünde” muhatap almak!..

Çözüm Süreci’nin çıkış noktası, temel söylemi doğru, yürütülmesi ise yanlışlarla dolu!

*

Bunları düşünürken, HDP’nin İstiklâl Caddesi’ndeki terör hadisesi hakkında nasıl bir açıklama yaptığına baktım, içeriğini üç aşağı beş yukarı tahmin ettiğim halde.

Üzüntü beyanı” var, “Kınama” yok!

Bir trafik kazasından dolayı üzüntü beyan eder gibi bir açıklama.

Ötesi yok!

Sonra etkinliği düzenleyen Sivil Toplum Örgütü’nün Genel Başkanı, Ak Partili Sayın Metiner’in sosyal medya hesabına baktım…

Şunları yazmış:

“Kanaatim o dur ki, İstiklâl Caddesi’ndeki aşağılık terör eyleminin faili PKK terör örgütüdür.

Lânet olsun!

Terör örgütünün amacı; Kürtleri düşmanlaştırmak, Türk-Kürt kardeşliğine darbe vurmak. Bu oyunu birlikte bozmak, boynumuzun borcudur. Yaşasın Türk-Kürt kardeşliği! Yaşasın Türkiye!

PKK görünen faildir. Asıl fail, Erdoğan liderliğindeki Türkiye’nin bağımsız politikalar belirlemesinden rahatsızlık duyan o malum güçtür. Gün, Türkiye düşmanlarına karşı kenetlenip oyunlarını bozma günüdür.

HDP yaptığı açıklamada, terör eylemini kınamıyor, sadece üzüntü duyduğunu açıklıyor. Bu da failin PKK olduğunu bilmelerinden kaynaklı bir ifade biçimi. Lanet olsun terör örgütüne ve partisine!"

*

Böyle dile getirmiş duygu ve düşüncelerini Sayın Metiner.

Bu konularda Müslüman Türk Serdar Arseven ile Müslüman Kürt Mehmet Metiner aynı şeyleri söylüyor!