Tarihin kaydına geçsin!
Tarihin kaydına geçmesi için anlatıyorum!
12 Mart 1971 de Adalet Partisi hükümetine darbe yapıldı.
Kılıçdaroğlu'nun içinden geldiği 68 kuşağı Türkiye'yi Komünist yapmak için tedhiş, terör, anarşiye koyulmuştu.
12 Mart darbesi güya bu "aşırı sol" u dizginlemek amacını taşıyordu.
Ama tüm Cumhuriyet dönemi boyunca olduğu gibi dindarlar, durduk yerde, darbe hükümetinin hedefi haline geldiler. CHP Milletvekili Nihat Erim İsmet İnönü'nün izniyle darbe hükümetine Başbakan yapılmıştı.
İşte bu darbe hükümetince, rahmetli amcam, "Osmanlıca okuma/yazmayı öğretmek suçundan" hemen tutuklandı. Aylarca hapsedildi. Ayrıca şapka giymemek, yün örgü takke giymek suçundan da 6 ay hapis yattı.
O günlerde, Kadınhanı' da, şapka yerine, yün örgü takke giyenler hemen karakola alınıyordu. Darbe öncesi kendilerine kimse bir şey demiyordu. Halk şaşkındı, yün başlıklar aşırı soğuklar nedeniyle giyiliyordu. Darbe ile birlikte "şapka iktisası" kanunu hortlatılmıştı.
Şapka devrimi yıllarında bütün bunlara alışılmıştı, ama, yıl 1971 idi. Şapka kanunun 50 yıl sonrasıydı, halkın şapka ile bir derdi yoktu.
Halk sokaklarda korku içinde geziyordu. CHP polisi Kadınhanı'nda PKK'lı terörist kovalar gibi "Takkeli" kovalıyordu.
Polis takibinden kurtulmanın yolu, örgü takkenin tam tepesinde ceviz büyüklüğünde bir püskül bulunması idi. Püskül varsa gelenekten, püskül yoksa, "şapka kanunu" na muhalefetten "takke" giydiğinize hükmediliyordu. Karakola götürülmemek için buna dikkat etmeniz gerekiyordu.u2028
Günümüzde komik gibi görünse de bütün bunlar birebir yaşandı.
Bir akrabamın düğün yemeğinde, sofra başında, yemeğe davetli bir polis memuru, karakolun penceresinden Tekke Camii'nin içini gördüğünü, bazı densizlerin cami içinde namaz takkesi giydiklerini, camiye girip onları tokatlamamak için kendini zor tuttuğunu ifade etti. Yemekte olanlar o kadar sindirilmişlerdi ki polisi duymazlıktan geldiler.
u2028Şimdi soruyorum bütün bunların "Adalet" neresinde?u2028
CHP' nin "Adalet" istemeden önce bu yaşattıklarından dolayı bizlerden-milletten bir özür borcu yok mu?
Yine CHP Adaleti!
Rahmetli babaannem anlatmıştı.
Babaannem Osmanlı dönemindeki son Kadınhanı Kadısı' nın kızı idi. 1908 doğumlu ve yarım hafız idi. Osmanlı ve Latin harfleri ile okur/yazardı. CHP'nin "adalet" yürüyüşünden çağrışımla, babaannemin anlattıklarını aktarıyorum.
Cumhuriyet'in ilk günlerinde Kadınhanı'na Topal Osman isminde bir adam geliyor. Kısa tek celselik bir mahkemenin ardından idam kararı veriliyor.
Kadınhanı'nın ortasından geçen cadde boyunca dizilen darağaçlarında idam mahkumları bir bir sallandırılıyor.
Topal Osman, her astığı kişiden sonra, hakın korku dolu bakışları altında, yanındaki ceviz torbasından çıkardığı cevizi kırıp ağzına atıyordu.
Çok yazık!
FETÖ'nün bunca , sınav hırsızlığı, soysuzluğu, İsrail sevdası, Papa aşkı ortaya dökülmüşken, en azından, "Baykal'ın seks kasetleri rezaleti" nde, bir zinanın yatak odasında, bir pisliğin girdabında, bir İslami Cemaatin ne işi olabilir? sorusunu kendilerine sormaları, "biz neler yapıyoruz?" demeleri, kendilerini sorgulamaları, dalga dalga cemaaten kopmaları beklenirken çıt çıkmıyor!
Hala kendilerini sütten çıkmış ak kaşık, bütün bunları AK Parti ile aralarında sadece bir rekabet oyunu zannediyorlar.
Çok yazık!
