Tarihi yarımada değil, Fatih ilçesi ve sportif etkinlik
TÜRK-İSLAM tarihinin en ömemli olayı kuşkusuz, İstanbul’un fethidir. Bu fetih evrensel sonuçlara yol açmıştır. Bu neticelerin günümüzdeki olaylarda derin etkileri vardır. Ayasofya ile ilgili tartışmalar bunu gösteriyor. Bu statünün gündeme gelmesiyle iç ve dış fitne, şer odakları ötmeye başladı. Bu da tarihin bize bıraktığı bir miras ve kutsal yüktür.
Muhterem Cumhurbaşkanımız bu kutsal mirasa sahip çıktı. Fitne odakları hemen içindeki kini kusmaya başladı. Demek ki doğru yolda adım atılmaktadır. Göklerden ses bizleri göreve çağırmaktadır. Bugünkü tablonun oluşmasına kavramlarla başlandı. Kimi odaklar Fatih ilçemize “tarihi yarımada” adını yakıştırdılar. Bazı saf insanlar da bu adı kullanmaya başlayıp dış odakların aleti oldu.
Halbuki bizdeki “tarihi yarımada”nın tam karşılığı Fatih ilçemizdir. Fatih ilçe belediye başkanı Ergün Turan bu gerçeği dile getirip çare aramaktadır. Gaflet uykusundaki yurtseverleri uyanık olmaya, misyonerlik belasına dikkatli davranmaya çağırmaktadır.
Not-1: Fatih ve birçok ilçede her türlü bağımlılık gençlerimizin sağlığını tehdit etmektedir. Çözüm tek kelime ile spordur. Özellikle ata sporumuz güreş ve uzakdoğu sporlarını tavsiye ederiz.
Not-2: Pandemi döneminde Cerrahpaşa Tıp Fakültesi bir özveri ve çalışkanlık, atılım örneği sergilemiştir. Liderlik örneği sergileyen Rektör Prof. Dr. Nuri Aydın’ı, Dekan Prof. Dr. Sait Gönen’i ve diğer meslektaşlarımızı takdirle anıyorum.
Not-3: Evladını dünyaevine gönderen Prof. Dr. Sabri Erdil, eşini ve hısımlarını kutlarız. Nikahta olan Bakanımız Süleyman Soylu ile eski dava arkadaşları olarak hasret giderdik. Bakanımızın taban ile tavan arasında kaymaya fırsat vermediğini dile getirelim.
Not-4: Muhterem Başkanımızdan Ayhan Songar hocamızın adının bir sağlık kuruluşuna verilmesi hususunu saygı ile arz ve istirham ederiz.
Not-5: İkranur Tirsi’nin aranması sırasında gösterilen çabayı hüzünle ve gururla izledik. Yeni valimiz Enver Ünlü beyin olayı hassasiyetle izlemesini takdirle karşılıyoruz.
Not-6: Kulüplerimizin yöneticileri son zamanlarda gereksiz polemiklere giriyor. Halbuki maçların kalitesi konuşulması daha uygun kaçar.
Not-7: Medyadaki spor programları seyircilerin ilgisini çekmeyi sürdürüyor. Bu tablo da maçların başlamasının isabetli olduğunu gösteriyor.
Sonuç: “Spor, özellikle futbol salgın döneminde de seyircileri evde tutulmasını sağlar.”