Tarih yazan millet
1960 darbesinden 4 ay 20 gün sonra dünyaya geldim. 1971 Muhtırası/Darbesi olduğunda 12 yaşında idim, rahmetli babamdan işin vahametini anlayabiliyordum.
Gençlik yıllarımızdan itibaren yoğun bir okuma faaliyeti içindeydik. Yakın tarihe, ama özellikle askerin siyasetteki rolü ve darbelerle ilgili çokça kitap ve makale okuduk.
1980 darbesinde birkaç aylık öğretmendim. Gözaltına alındım, işkenceler gördüm, idam edilenler oldu. Diyarbakır zindanında insanlığı yerin dibine batıran zulüm ve işkenceler oldu. Bunları uzun uzun yazmış, katıldığım programlarda da anlatmıştım. Ancak;
15 Temmuz FETÖ Darbe teşebbüsü ile geçmişte yaşanan darbeleri hatta en son Mısır'da içimizi yakan binlerce insanın ölümüne sebep olan SİSİ darbesini birbirine karıştırmayalım.
Neden mi?
Modern dönem darbeleri genellikle emir-komuta hiyerarşisinde gerçekleşir ve en azılı darbecilerde bile darbenin en az zayiatla gerçekleşmesi esas alınır. Hep de böyle oldu;
27 Mayıs'ta da 12 Mart'ta da 12 Eylül'de de 28 Şubat'ta da milletin hayatına kast eden bir darbe olmamıştır. Tamam, başbakanlar asıldı, idamlar gerçekleşti, bunu inkar eden yok, lakin uçaklarla, tanklarla, ağır silahlarla vatandaşı katleden ya da katletmeyi planlayan bir darbe yoktur.
Bu açıdan bakıldığında olayın "basit" bir darbe olmadığı anlaşılıyor. O zaman ne?
- 15 Temmuz 2016 ile hem darbe yapmak istediler,
- İsyana teşebbüs, çünkü devlete isyan edip ağır saldırı düzenlediler.
- İç savaş, FETÖ ve akıl babalarının amaçları başta Türklerle Kürtleri, Alevilerle Sünnileri iç savaşa sürüklemekti. Bu son iki şıkkı darbe teşebbüsünden ayrı tutmakta fayda var. Her ne kadar üçünü bir arada düşünseler de en azında iki amaçlarına ulaşmayı planlamışlardı;
- Darbe
- İç savaş-İşgal
Evet, FETÖ ve akıl babaları olan derin ABD darbe sonrası iç savaş çıkarmak istemişti. Hatta diyebiliriz ki darbe başarısız olursa bile, hiç olmazsa iç savaş çıksın diye çabalarını görüyoruz FETÖ'cülerin. İç savaş sonrası için ise Afganistan, Irak süreçlerine bakmak yeterli.
Bizi yazılarımızdan takip edenler bilirler, çoktan diplomasi dilini terk etmişiz. Zira biz aydın, yazar, gazeteciler olarak devlet değiliz ve devlet gibi kibar, yuvarlak konuşmuyoruz. Bu yüzden adını doğru koymamızda fayda var:
Bu darbe ve iç savaş planı "müttefikimiz, stratejik ortağımız!" ABD tarafından hazırlanmıştır. Dün ABD'li General Votel 15 Temmuz'da rolleri olduğunu zımnen kabul etmiş oldu. Diyor ki ABD'nin Generali, "ABD'nin Türk ordusundaki yakın müttefikleri tutuklandı."
Soruyorum General Votel'e, sizinkiler neden bu vahşi darbe içinde yer alıyordu?
Sizin darbeci müttefikleriniz bu aşağılık darbeye sizden habersiz mi kalkıştılar?
Sizden habersiz böyle bir vahşete imza attılar ise nasıl oluyor da NATO ülkesinde darbeye teşebbüs ederler ve buna rağmen müttefikleriniz olarak kalırlar?
Bay Votel ayrıca, "bu durum ilişkilerimizi zedeler" diyor.
Zedeler mi?
Asker Votel, ilişki mi kaldı?
Bunca yıldır bize atmadığınız kazık mı kaldı?
Bugüne kadar gerçekleşen bütün darbelerin arkasında siz vardınız, lakin bunu ilk kez yüzünüze karşı dümdük söyledik.
NATO ülkesine karşı FETÖ adlı hain, alçak ve o kadar vahşi bir örgüt bulup böyle vahşi bir teşebbüse kalktınız.
Şimdi de NATO ülkesine yapılan bu darbe teşebbüsünde bulunup tutuklanan alçaklara destek çıkıp "darbecilere ölçülü davranın" diyorlar. Olur, hepsini Akdeniz'in ortasına götürüp yukarıdan jetlerle bombalayalım, ölçü ise alın size ölçü.
Diğer bir dost ülke "orantısız ceza olmasın" demiş. Hay hay, onlar millete neyi reva görmüşlerse aynısını yapalım mı? Mesela bu darbecilerinizi 15 Temmuz Şehidler Köprüsü'ne dizelim ve tanklarla üstünden geçelim. Sağ kalan olursa ağır silahlarla tarayalım.
Neyse, işinize bakınız biz de işimize bakıyoruz. Bilin artık, sizin kamburunuzu taşımak istemiyoruz. Ama millet sana rağmen FETÖ hainlerini püskürttü. Millet kenetlendi, millet doktora çalışsa bu kadar bilinçlenemezdi. 80 milyonuyla her birimiz Haçlı, Batı, AB, NATO uzmanı olduk.
Bakın;
Diyarbakır, Mardin, Batman, Bingöl, Siirt ve diğer şehirlerdeki meydanlarda "Ölürüm Türkiye'm" nidaları yükseliyor, Dombra'da ne söylendiğini biliyorsun. Yani FETÖ'nün birbirine kırdırtmak istediği kesimleri Allah kaynaştırdı, kader birliktelerini pekiştirdi.
Millet tarih yazıyor, yeniden tarih. Gelecek yüzyılın, bin yılın tarihini yazıyor. Biliyorum, meydanları görünce ne yedik de darbeye yeltendik diyorsunuz, onu bilemem, yediğinizi yediniz.
Ayrıca şamarı da yediniz, sonrasında gelecek saldırılarınıza da hazırız.