Tarih Kötüleri Asla Affetmez
Tarih bir aynadır. Zalimleri asla affetmez. Netanyahu adı, şimdiden en çok nefret edilen Hitler ve Stalin’in yanına yazıldı.
İnsanlık tarihi erdemli
yöneticiler ve iyi liderlerin yanı sıra kan dökücü olan zalimlerle de doludur.
Mesela Haçlılar ve Moğollar yaptıkları katliamlarla, yakıp yıktıkları şehirlerle,
yok ettikleri medeniyetlerle hatırlanıyor. Bugün “caniyahu” diye de anılmaya
başlanan Netanyahu, kirli adını şimdiden dünyanın geçmişte en çok nefret edilen
kişileri Hitler ve Stalin’in yanına yazdırmayı başardı. Artık yeni tarih
kitaplarında bu üç hunhar katil ve soykırımcı, yan yana yazılacak. Başta
Türkiye olmak üzere İslam âlemi ve Türk dünyasının tarihçileri, insanlık
düşmanı caniyi yazmaya başladılar bile. Bu tarihî hakikatlerin yanı sıra kaleme
alınacak kitaplar, çekilecek filmler, sahnelenecek oyunlar, bestelenecek şarkılar
ve türkülerle de bu vahşet tescillenmiş olacak. Netanyahu’nun sonu kime
benzeyecek onu şimdiden bilemiyoruz. Ama çok kötü bir sonun kendisini beklediği
muhakkak. Gazze’de dünyanın gözü önünde alçakça katledilen bebeklerin ahı,
şüphesiz dinmeyecek, temiz kanları yerde kalmayacaktır. Tarihin objektif
şahitliğine müracaat ettiğimize göre geçmişi anlatan kitaplara bakmakta fayda
var. Bu sahada bugüne kadar neler yazılmış, hangi tarih kitapları kaleme
alınmıştır, görelim. Gerçek liderler, tarih sahnesine ne zaman ve nasıl
çıkmıştır?
YEDİ
DÜVELE KARŞI
Erol Göka’nın Yedi Düvele Karşı Türklerde Liderlik
kitabı Kapı Yayınları arasından çıktı. Yazar kitapta, Türk toplumunda var olan
liderlik olgusunun derinliklerine iniyor. Bize özgü zihniyet ve davranış
yapılarını tarihî gerçekçiliği ve psikolojik çerçevesi içinde değerlendiriyor.
Göka’ın ikinci kitabı Murat Beyazyüz ile birlikte kaleme aldığı ikinci kitap
ise Gerçek İnsanın Yüzünde Yazar mı?
ismiyle okuyuculara ulaştı.
BARBAROS
HAYREDDİN
Değerli yazarımız Yusuf
Dursun’un yeni romanı Barbaros’ta
Osmanlı Devleti’nin büyük denizcisi, deryaların hâkimi Barbaros Hayreddin Paşa
ele alınıyor. “Neden Barbaros Hayreddin Paşa?” sorusuna şu cevap veriliyor: “Bir
otun bile yaşayabilmek için köke ihtiyacı vardır. Bu bakımdan bir insanın
tarihini öğrenebilmesi ve ondan ilham alması kadar tabii bir şey olamaz.
Tarihimiz, bizlere yol gösterecek kahramanlarla doludur. Bunlardan biri de
Kaptan-ı Derya Barbaros Hayreddin Paşa’dır. Hızır iken Barbaros, Barbaros iken
Hayreddin Paşa, Hayreddin Paşa iken Kaptan-ı Derya olan bu kahramanın hikâyesi
neden önemli? Onun hikâyesi; Midilli’den Tunus ve Cezayir’e, oradan İstanbul’a
kadar mavi vatanın her damlasına alın teri, nefesi ve mührü olduğu için önemli…
İspanya ve Portekiz korsanlarına Akdeniz’de hayat hakkı tanımadığı için önemli…
Dünyaya hükmetmek hevesindeki haçlı donanmasına dünyayı dar ettiği için önemli…
On binlerce Endülüslü Müslümanı İspanyol zulmünden kurtardığı için önemli… Koskoca
Akdeniz’i âdeta bir Türk gölü yaptığı için önemli… 15. Yüzyılda başlayan haklı
şöhreti hâlâ devam ettiği için önemli… Ve nihayet Türk denizcilik tarihinin
piri sayıldığı için önemli.” (Nar Yayınları)
ŞANLI
TARİHİMİZE DAİR
Şanlı, şerefli bir
tarihimiz var. Adaletle hükmetmiş ecdadımızın insanlık tarihine örnek olarak
kurdukları ve sundukları devletlerimiz var. Bunların değeri ve kıymeti, şimdi çok
daha iyi anlaşılıyor. İlim dünyamızın unutulmayan siması, tarihçiliğimizin
yıldız ismi, merhum büyük tarihçimiz Prof. Dr. İbrahim Kafesoğlu’nun Harezmşahlar Devleti Tarihi, Ötüken
Neşriyat arasında yayımlandı. Harezmşahlar hakkında kaleme alınmış en yetkin
eserlerden biri artık elimizde. Cengiz Han ve Moğollara karşı büyük kahramanlık
gösteren Celaleddin Harezmşah’ın efsaneleşen mücadeleleri ve zaferleri de bu
eserde yer alıyor. Molla Münir
Hadiyev’in Başkurt Tarihi de son
derece emek verilmiş bir çalışma. Bu eseri de Zafer Sever hazırlayıp
kültürümüze kazandırmış. Küçük Asya
Gezisi, Gyula Nemeth’in eseri. Türkçeye Edit Tasnâdi aktarmış. İlber
Ortaylı’nın sunuşuyla ortaya çıkmış. Rönesans
Tarih Düşüncesinde Türkler kitabı Margaret Meserve’nin eseri. Onu da Mehmet
Tanju Akad Türkçeleştirmiş. Bu seçkin eserler de Ötüken Neşriyat arasında
okuyuculara ulaştırıldı.
OĞUZ
KAĞAN DESTANI
İnsanlık tarihinde
adaletiyle hükmetmiş devletler ve iyilikleriyle anılan milletler olduğu gibi
kötülük mihrakı olan devletler de görülmüştür. Tıpkı bugün Siyonist İsrail’in
soykırımla anılması gibi. Şüphesiz tarih, bu konuda insanlık için sağlam bir boy
aynası. Bizim büyük destanlarımız vardır. Onlardan biri de Oğuz Kağan Destanı’dır. Bu isimdeki eseri hazırlayanlar Özcan
Tabaklar ve Feryal Korkmaz. Eser Kapı Yayınları’ndan vitrinlere taşındı.
Selahaddin Eşş/Çakırgil’in Selçukoğulları
da, okunması gereken mühim bir eser. “Bu bizim hikâyemiz” diyerek sunulan
kitabın ikinci başlığı “Göçebe Çadırından Cihan Devletine” adını taşıyor. Usta
yazarımız, bu eserinde “Bir Müslüman Medeniyeti kuran”ların tarihini hatırlatma
ihtiyacı duyduğunu belirterek, amacını şöyle özetliyor: “Maksadımız bir ‘tarih
kitabı’ yazmak değil; tarihten kalan belge ve bilgilerden, mazimizin,
köklerimizin bir bölümünde bir kısım kesitler aktararak atimize/geleceğimize
ışık tutmak temennisi…”
OSMANLI
CİHAN DEVLETİ
Üç kıtaya, yedi deryaya
hükmeden Büyük Osmanlı Devleti hakkında kaleme alınan eserlerin üstüne yenileri
ekleniyor. Bugün hunharlıklarıyla anılan İsrail terör örgütüne var güçleriyle
destek olan ABD, İngiltere, Fransa ve Almanya gibi ülkeleri gördüğümüzde
Selçuklu ve Osmanlı Devleti’nin kıymetlerini ve yüceliklerini daha iyi
anlıyoruz. Yüzyıllar boyunca adaletle,
merhametle ve sevgiyle hükmeden bu devletlerin insanlık tarihinin altın
halkalarından ikisi olduğu ortaya çıkıyor ve tabii ki diğer kurduğumuz devletler…
Altı asrı aşkın bir süre dünyaya hükmeden muhteşem medeniyet ülkesi Osmanlı
Devleti (Devlet-i Aliyye) hakkında yeni çıkan eserlerin dördünün en azından
adlarını belirtelim: Osmanlı
İmparatorluğu Tarihi (Doğuglas A.
Howard, Çeviren: Tanju Günseren, Alfa Tarih), Devlet Olma İmkânı – Osmanlı Devleti’nin Kuruluşu Üzerine Felsefi Bir
İnceleme (Ahmet Emre Polat, Dergâh Yayınları); Osmanlı İmparatorluğu’nun Kısa Tarihi (Renee Worringer, Çeviren: Ayşen
Tekşen, Alfa Tarih), Osmanlı Devleti
Üzerine Araştırmalar Beylikten Devlete Doğru İlk Yüzyıl (Mikail Vural,
Kutlu Yayınevi)
AH
GÜZEL KIRIM
Kırım bizim
türkülerimizde, şarkılarımızda ve destanlarımızda vardır. Dolayısıyla
Akdeniz’de Kıbrıs ne ise Karadeniz’de Kırım da odur. Nitekim her iki güzel
vatan parçası Osmanlı Devleti’nin uç bölgeleri olarak kabul edilmiştir. Bir
bakıma deryalardaki özge vatanlarımız, ileri kalelerimiz. Kırım Türklerinin Millî Mücadelesi, Edige Kırımal’ın eseri.
Türkçeye Erol Uğur aktarmış. Kırım’ı ve Kırım Türklerini anlayabilmek için
okunması gereken kıymetli bir eser. Ahmet Kanlıdere’nin Yusuf Akçura ve Rusya Türklüğü ise özgün bir çalışma ve bilhassa
Kafkaslar’daki Türklüğün bilinmeyenlerini bize anlatıyor. Her iki eser. Ötüken
Neşriyat’ın Tarih Araştırmaları dizisinde yer buldu. Bugün Türk Devletleri
Teşkilatı’nın kurulması hepimizi çok sevindiriyor. Bu eserleri okuduğumuzda
müşterek coğrafyamızın ne kadar büyük olduğunu yeniden idrak ediyoruz.
TARİH
OKUMALARI
Dünya hadiseleri bizi
geçmişe doğru sevk ediyor. Bilhassa Türk ve İslam tarihlerini yeniden merak
etmeye ve araştırmaya başladık. Daha önce Gazze’nin nerede olduğunu bilmeyen
Müslümanlar vardı. Şimdi her gün oradan gelen acı haberleri gördükçe ve
zalimlerin cinayetlerini duydukça yeni bir şuurla uyanmaya başladılar. Bir
bakıma yeni bir dirilişin müjdesidir bu uyanış. Tarihe meraklı olanlar,
şüphesiz bu konuları ihtiva eden eserleri düzenli biçimde ve sıkı bir şekilde
okumayı seviyor. Bu okuyucularımız için okunması gereken diğer tarih
kitaplarının isimlerini ve yazarlarını söylememekle yetinelim şimdilik. Okudukça
aydınlanacak, bilinçlenecek ve bugün dünyada oynanan oyunların, kurulan
tuzakların farkına varacağız.
Meşrutiyet
Ne Getirdi, Ne Götürdü? (Hüseyin Kâzım Kadri, Yayına
hazırlayan: Evren Levent Demir (Kapı Yayınları), Kuvvacı (Fazıl Sayın, Roman, Ötüken Neşriyat), Hatıralar (Mizancı Murad, Yayına hazırlayan: Evren Levent Demir,
Abdullah Uçman’ın sunuşuyla, Kapı Yayınları), Turna’nın Kalb-Yeniçeri Yoldaşlığı ve Bektaşilik (Erdal
Küçükyalçın, Kapı Yayınları) Teşkilât-ı
Mahsusa Nedir Ne değildir?, Mehmet Bilgin, Ötüken Neşriyat Tarih
Araştırmaları)