Dolar (USD)
32.50
Euro (EUR)
34.57
Gram Altın
2479.23
BIST 100
9645.93
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

07 Ocak 2022

Tankları tokatladık, ev sahiplerini ve stokçuları tokatlayamadık

Elbette istisnaları bulunan mevzua girmeden önce bir iki hatıra paylaşmak istiyorum:

İstanbul Güngören Mareşal Çakmak Mahallesi Şinasi Sokakta kirada oturuyordum. Komşularım ve ev sahibim Yozgatlıydılar. Soy isimleri kendileri gibi yiğit olan; Ali, İbrahim, Bilal ve Ergün Yiğit kardeşler kapı komşumdu ve ev sahibimiz Allah rahmet etsin Osman amca idi. Ev sahibimiz, yeni yıl olduğunda, kirayı arttırmazdı, biz kendimiz arttırırdık ve kirayı verdiğimizde ise asla parayı sayarak almazdı. Her seferinde: “Ne zahmet ettin” der, mahcup olup, parayı cebine koyardı. Canla başla hatırımızı ve bir ihtiyacımızın olup olmadığını sorardı. İşte böyle bir ev sahibim ve muhabbetimiz ve de paylaşımımız bol olan yiğit gibi Yiğit kardeşler komşularım var iken İstanbul benim idi hiçbir sıkıntısı da bana sıkıntı vermiyordu. Halen ev sahibim Osman amcayı rahmetle, Yiğit kardeşleri de muhabbetle anarım... Bir diğer hatıram ise: Erzurum’da kirada bulunan iki dairemiz vardı. Erzurum’a her gidişimde, özellikle araştırıyordum, soruyordum; babam evleri çevredeki evlerin kiralarının çok altında kiraya veriyordu. Bende iyice emin olmak için: “Baba neden daireleri böyle çok ucuza kiraya veriyorsun?” diye sorunca gözlerini belertip: “Oğlum ben hayattayken böyle kiraya vereceğim, ben öldükten sonra siz kaça kiraya verirseniz verin. Siz gurbette kirada değimlisiniz? Her kiraya verişimde aklıma geliyorsunuz” demişti. Hatta inşaat işçisi bir kiracısı geçirdiği kaza yüzünden dokuz ay kira verememiş babamda helal etmişti. Babamın kiracılara böyle merhametli davranması banim için şükre vesile olmuş ve ileride ev sahibi olursam eğer, bende kiracıya böyle davranacağım diye niyet etmemi sağlamıştı.

Gerçekten mağdur durumda olan ve evi dukanı harap edilen mazlum ev ve dükkân sahipleri hariç; şu gurbette öyle evperest ve dükkanperestlerle karşılaştık ki asla insanlığı ve ölümü akıllarına getirmiyorlar. Şimdi böyle ev sahipleri ve terörist ruhlu stokçu ve de etiket anarşisi varken, Allah bizleri harp gibi belalardan, afetlerden korusun. Önce bunlar bizi sırtımızdan hançerlerler. İşte bunun için yüce Mevla milletimizin sırtını sağlam etsin, insaf ve tokgözlülüğü ise huy edinmemizi sağlasın, stokçu ve etiket terörizminden de muhafaza etsin.

Dağdaki terörist, üç harflileri görünce dizlerinin bağı çözülüyor. Devletin namlusu çocuk katiline uzanınca, öpülmesi gereken el olduğunu anlıyor da, şehirlerin gıda mühimmatlı, etiket namlulu bazı teröristleri asla geri adım atmıyor ve millete zulmeden üç harfliler haline dönüşmüşler… Sadece üç harfliler değil, harf sayısı fazla olup, gıda teröristliği yapıp, etiket namlusunu millete dayamış insafsızca ateş etmekteler... Onlar etiketle, stokla millete ihanet ederken istisnalar hariç, dükkân sahipleri ve ev sahipleri de taptıkları dükkânlarıyla, evleriyle zulme iştirak etmekten asla geri durmuyorlar… Ölümü öldürmüş, dünyaya kazık çakmış gibiler… Kirayı arttırmak için kiracıyı çıkarmak, ya da çıkmasını sağlayacak zammı devamlı yapmak neyle izah edilir? Sizlerin vicdanına havale ediyorum. Elbette zulmeden kiracıda var, onlar ise zulmü hak ediyorlar...

İslam ve medeniyet düşmanlarının ektiği tohumlar neticesini bu millete çok ağır şekilde ödetiyor... Sultan Fatih’e: “Ben siftah yaptım pirinci de diğer esnaftan al” diyen imanlı ve vatanperver esnaf gitmiş, hiç ölmeyecekmiş gibi davranan cüretkâr tüccarlar gelmiş. İmanın zirvelerinde bulunup, evini muhacirlerle paylaşan Ensar gitmiş, gözü doymaz hayâsız ev sahibi – dukan sahibi gelmiş...

Tankları tokatladık, uçakların tüyünü yolmaya kalkıştık, mermilere kafa tuttuk ama şu maddeperstlerin taptıkları şeyler için; alın başınıza çalın diyemedik, hele şu kiracıların yükünü artıran emlakçiliği ise ortadan kaldıramadık. Bizler onları var ettik, bizler onları şımarttık ve bazı görevliler ise milletin huzurunu kendine görev edinip, işin sıkı takipçisi ve caydırıcısı olmadığı için zarar gören hep garibanlar oldu. Küçük insanlar, küçük kazançlar kovalandı, ensesi kalın stokçu tüccar, iş adamı, zalim ev sahipleri, dükkân sahipleri gerekli ve caydırıcı cezayı, uyarıyı almadı...

Milletçe büyük imtihanlardan geçiyoruz. Tüccarı, stokçusu ve mülk sahipleri Ensar olmasa bile en azından insafla hareket etse, milletimizde mücahitler gibi tok gözlü ve çalışkan olsa ülkemiz bu kasırgaları rahatlıkla atlatır, başka milletlere de örnek olur. Marketler helal kazanç peşinde olsa, dolar bahanesi ile uçurdukları fiyatları indirmemeye direnmese, mülk sahipleri de kiracılara kendi çocukları gibi davransa asıl kazanan kendileri olacaklardır. Bu millete kazık atanların vallahide – billahi de iki yakası bir araya gelmemiştir, paralarının da bereketi olmamıştır, delilleri çoktur…

[email protected]