Tanıtılamaz Kitap: Kur'an-I Kerim/Yüce Allah
Ramazan bayramı, "Ramadan", "u00ceyd Mübarak", Şeker Baryamı(!) derken, bir bayramı daha "idrak ediyoruz." Adında dahi anlaşamıyarak. Fakat bu bayramın tam bir Kitap bayramı olduğuna inanıyorum. Dün bir bugün iki, elimize bir Kitap tutuşturuldu gökten. Bir okuma, anlama seferberliği başladı inceden. Herkes Kitaplı oldu. Herkes kendi karanlığından sıyrılma ve aydınlanma imkanına kavuştu. Değerlendirebilirse ne ala...
O nedenle bu yazıyı kitap tanıtımına ayıracağız. Ama ne Kitap! Kuran-ı Kerim...
"Kitap" 1400 küsur yıl önce ye dayanır. "Yayın yılı" bin yıllar öncesine dayanmasına karşın hala gündemde kalmasıyla diğer bütün kitaplardan ayrılır. Yazarı herkesçe bilinen bir yazar: Bütünüyle varlığın yazgısı elinde olan Yaratıcı!
Çok eski bir kitabın geçen bunca asra rağmen dünyanın elinden düşmemiş olması eskimeyeni ifade ettiğini akla getirir. Anlaşıldığında her zaman söyleyecek yeni sözleri olan, zamanın aşıma uğratamadığı bu kitabın asla gündemden inmemesi, değişmeyen bir gündeme sahip olduğu gerçeğini akla getiriyor. Sarsılmaz özünden emin ve belki de bu yüzden, değişime ve yoruma da açık. Zamansal ve mekansal bağlamların dışına çıkabilen ana fikriyle hedef kitlesi insan olan bir kitap.
İnsan için; sen ben o hepimiz için armağan edilmiş bu sayfalardaki cümleler o tek tanrıya; Allah'a ait. Yaklaşık 605 sayfa tutarında olan kitap insanlığın mutluluğu için gereken ilahi değerler sistemini bildirir. Kitap hem bu değerleri özümseten cümleleriyle , hem de bu değerlerin hayata serpiştirilmiş ilk örneklemeleriyle dopdolu 114 bölümden oluşmaktadır.
Yaratmadan doğan bir hakla insana bir hayat önerisi niteliğinde olan bu kitap oldukça uzun gibi görünse de, insana yaratıcısıyla konuşabilme gibi çok özel bir imkan tanımasından dolayı kolayca okunabilir. Çevirilerde rastlanan genel eksiklikleri aşmaya çalışarak ve içtenlikle okunduğu zaman okurla özel bir bağ kurabildiği hissedilecektir.
Yaratan, yaşatan, otorite sahibi, yasası olan, yargısı, sorgusu olan, biricik güçlü Allah'ın insanla bağ kurma isteminin açık bir kanıtı olan kitabın insanlık tarihi boyunca özlü sayfalar ve kimi çağlarda da sırasıyla Tevrat ve İncil adıyla anılan "ilk baskıları" olduğu biliniyor. Ancak söz konusu ilk baskılara zaman içinde insan eli değmiş olduğu, içerdiği hakikatin son kitapla birlikte yeniden "temize çekilmiş"(Furkan) olarak insanla paylaşıldığı da bildirilir.
Kitap, ilahi, evrensel değerlerin gerçekten de yaşanması gereken değerler olduğuna ikna etmek ister. İnsanı bu hayat biçiminin, başka hayat biçimlerinden daha üst bir hayat biçimi olduğuna inanmaya ve onu içtenlikle yaşamaya çağırır. Ayrıca bu değerleri korumak için insanın gönüllü bir disipline teslimiyetini, doğal olarak disiplini sağlayacak olan emir ve kimi yasaklamaların olduğunu, sınırlı yasaklamalar dışında hemen her şeyin serbest/özgür/izinli olduğunu bildirir. Değişmez hakikatlerin yanı sıra değişkenlerinin de olmasıyla evrensel farklılığı, çeşitliliği kapsadığını ve çağları karşıladığını kanıtlar. İnsana kula kul olma, maddi değerlere tapınma der ve onu bu anlamda tam bir başkaldırıya çağırır. İyilik, güzellik ve barış için başını kaldırmaktır bu. Tam da dünyanın şu an ve her zamanki ihtiyacı olan şey...