Tampon bölge
Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatanımız üzerinde, Lazistan, Kürdistan, Ermenistan, Pontus, Bizans, Büyük İsrail haritaları yayınlara karşı net cevabını bin yıllık Türk yurdu Ahlat’ta verdi. Anadolu’nun her karış toprağının şehit kanlarıyla sulandığını bir kez daha hatırlatarak Türkiye’nin eski Türkiye olmadığını, terörle bu ülkeyi dize getirmeye çalışanların terörün hedefi olacaklarını hatırlattı.
Bin yıl önceki Malazgirt zaferine gitmeye gerek yok. Sekiz yılda iki imparatorluğa son veren Yavuz Sultan Selim Han’ın Çaldıran, Mercidabık ve Ridayi seferlerini hatırlarsak Anadolu’da kalabilmenin yegane şartının Gazze’den geçtiğini çok iyi anlarız. Malumunuz olduğu üzere Türkiye’nin doğu sınırı Dördüncü Murat’ın Revan ve Bağdat seferleri sonrasında Kasrı Şirin anlaşmasından beri kurulan tampon bölgeler sayesinde birinci dünya savaşına kadar güvende kalmıştı.
Birinci dünya savaşı sonrasında kurulan sistemle, Türkiye’ye giydirilen deli gömleği dar geldiği için bugün Ukrayna, Kafkaslar, Irak, Suriye, Filistin coğrafyası çatışma potansiyeli yüksek bölgeler olarak gösteriliyor.
Türkiye’yi içten vurarak diz çöktürmek isteyenlere karşı 15 Temmuz sonrası başlatılan tampon bölge oluşturma konsepti tamamlanmadan Ankara da, İstanbul da rahat uyku uyuyamaz. Pençe kilit operasyon bölgesinde Irak’ın kuzeyinde ABD destekli PKK/YPG’li teröristler çoğunluğu Türk silahlı kuvvetlerine karşı son aylarda çoğu Amedi olmak üzere 114 saldırı girişiminde bulundu. Mehmetçik ise saldırılara 219 kez karşılık verdi. SİHA operasyonlarını da katarsak bu rakamı ikiye katlayabiliriz. Burdan şu sonucu çıkartalım, şayet Türkiye operasyonları durdurursa, ABD-İsrail beslemeleri Türkiye’ye saldırmaktan vazgeçmezler. Onun için yurt içinde olduğu gibi yurt dışında da her an uyanık her an tetikte beklemek zorundayız. Irak’ta da Suriye’de de terör yapılanmasına bedeli ne olursa olsun izin vermeliyiz.
Ateşi bütün coğrafyaya yaymak isteyen İsrail de Türkiye’nin Irak’taki kalkınma yolu projesini korumak için Kuzey Irak’ta oluşturduğu tampon bölge gibi, İsrail-Mısır barış anlaşmasını hiçe sayan Gazze’nin Güneyi’nde Philadelphia koridoru oluşturmak istiyor. Bugüne kadar Vahşi batıyı bize medeniyetin beşiği, İslam medeniyetini ise çağdışı olarak tanıtanların asıl amaçlarının ne olduğunu Gazze savaşı bir kez daha bizlere gösterdi. Bugüne kadar hiçbir zaman İsrail’in de destekçisi ABD ve bütün batı ülkelerinin de amacı insan hakları, kalkınma, refah gibi süslü sloganlar olmamıştır. Şayet İsrail istediği tampon bölgeleri oluşturabilirse, iki milyon Filistinlinin sistematik olarak açlıktan, susuzluktan, ilaçsızlıktan, bombalarla katledildiğini ABD seçimleri sonrasında da izleyeceğiz.
Batı silahlarıyla Rusya’ya meydan okuyan Zelenskiy, Hindistan Başbakanı Modi’nin ziyaretinde, Rusya ile ikinci kez barış masasına oturabileceklerini duyurdu. Barış görüşmeleri öncesinde Kursk’u tompon bölge yapmak için işgal eden Ukrayna’nın bu toprak parçasını uzun süre elinde bulunduramayacağını bildiği için bir an önce barış görüşmelerine geçmesi kaçınılmaz. Türkiye, Suudi Arabistan, Katar ve İsviçre bölgede ateşin ve kanın durması için her şeyi yaparken, yangına körükle gidenlerin, Ukrayna ve Rusya savaşından nemalananların dünyaya demokrasi, insan hakları dersleri vermeleri sizin de garibinize gitmiyor mu?
Hamas’ın el yapımı füzelerini, Hizbullah’ın menzili belli füzelerini kendisine tehdit algılayıp en gelişmiş savaş uçaklarıyla sivillerin yaşadığı şehirleri yok eden İsrail’in durdurulması için, yüzyıllardır kandan beslenen ABD’nin, İngiltere’nin kısacası tüm batının bölgeye yaptıkları askeri yığınağın 3. Dünya savaşı provasının Türkiye’nin etrafında yapıldığını görürüz. Kıbrıs’ı anlaşmalara rağmen silah, asker ve mühimmatla dolduran, yetmiyormuş gibi, savaş gemilerini ve uçak gemilerini Doğu Akdeniz’e yığan batıya karşı en büyük silahımız İslam ülkelerinin birlikte hareket edebilme kabiliyetidir. Sisi’nin Türkiye ziyareti bu bakımdan çok önemli. İran Cumhurbaşkanı’nın ve İsmail Heniyye’nin suikastleri sonrasında Şam’da barınamayan Beşar Esed’in bile Rusya’da bir malikanede kendini güvende hissetmesi, güçlü bir ordun olmadıkça, kimseye bu bölgede hayat hakkının tanınmayacağını gösteriyor. Yine tekrar edelim binlerce yıllık vatanımız Anadolu topraklarımızın elimizde kalması için, Irak ve Suriye’deki tampon bölgelere operasyonu bir an önce tamamlamamız, İsrail’in gerek Güneyde Philadelphia, bizim dilimizle Selahaddin koridoru gerekse kuzeyde Davud koridorunu tamamlamak için oluşturacağı tampon bölgeleri masada, olmazsa sahada bir an önce yerle bir etmeliyiz. İsrail saldırganlığı durdurulmadan İslam ümmetine uyku haramdır. Vesselam……