Tamamlanması 17 yıl sürdü
Birçoğumuz görmüşüzdür acaba İBB binasını, sizce (İstanbul Büyük Şehir Belediyesi) Binası’nın bir hikayesi var mıdır? Ben de araştırdım ve her eserde olduğu gibi İBB binasının da hikayesini bulduk. 1953 yılında bir belediye binası yapılması için düzenlenen yarışmada, mimar Nevzat EROL tarafından yapılan proje birinci olmuş ve inşa edilmiş. 1960 yılında başlanan yapı, 1970 yılında tamamlanarak hizmete girdi. Günümüzde halen İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından kullanılmaktadır.
ŞEHZADE CAMİİNE SAYGI Belediye Sarayı iki ana kütleden oluşmaktadır. Yüksek ve dikdörtgenler prizması biçimindeki büro kitlesi ve yine yatık bir dikdörtgen prizma olan, başkanlık ve toplantı hacimlerine ayrılmış kitle vardır. Başkanlık bölümü, toplantı ve sergi salonlarından oluşur. Bu bölümün üstünde, toplantı salonunu işaret eden ve çapraz tonoz biçiminde, hiperbolik bir eğrisel örtü vardır. Proje sahibi, bu örtü biçimini, karşısında bulunan Şehzade Camii’nin örtü sistemine atıf yapan bir tasarım olarak tanımlamıştır.
Yüksek Mimar Nevzat Erol tarafından hazırlanan ve Şehzade Cami’ye saygı duyarak daha alçak bir kütleyi o yönde konumlandırırken denizi izleyen cephede daha yüksek bir kütle planlayan proje birincilik ödülüne layık görülüyor.
İSTANBUL’A TEMELİ ATILIRKEN BİLE FAYDASI OLAN BİNA
Temelin atılmasının ardından çalışmalar devam ederken toprağın katmanları arasında mozaiklere rastlanıyor. Büyük bir yapı olduğu için derin bir kazı çalışması yapılması bu arkeolojik buluntuların ortaya çıkmasını sağlarken İstanbul’un ne kadar katmanlı bir şehir olduğunu da gözler önüne seriyor. Dönemin İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürü Rüstem Duyuran Arkitekt’te bu durumu şöyle anlatıyor: “Belediye Sarayı inşaat sahası eski İstanbul'un önemli bir mıntıkasını teşkil etmekle beraber şimdiye kadar arkeolojik ve topografik yönlerden en az incelenmiş olduğundan temel kazıları daha ilk gününden itibaren tarafımızdan takibe başlanmıştı. İnşaat sahasının batı tarafında Atatürk Bulvarı cihetindeki kazıların, ana toprağa varıncaya kadar, muhkem bazı Bizans duvar parçalarından başka önemli esere rastlamak mümkün olamadı. Buna karşılık doğu tarafında, oldukça geniş bir sahaya yayılmış mozaikler bulunmuştur.” Beyaz zemin üzerine işlenen insan ve hayvan figürlerinin bulunduğu belirtiliyor. Mozaiklerin detaylı bir çalışma ile çıkarıldığını ekleyen Duyuran, mozaiklerin müzeye nakledildiğini söylüyor.
OSMANLIDAN İLK BATILILAŞMA ADIMI
İstanbul Büyükşehir Belediyesi veya kısaca İBB, İstanbul ilinin belediye işlerinden sorumlu devlet kurumudur. Kırım Savaşı sonrasında Avrupa ülkeleri ile ilişkilerin artması ve devlet kurumlarının batı ülkelerine benzetilmeye çalışması sonrasında, 1855 tarihli Bâb-ı Âli kararıyla İhtisap Nezareti'nin kaldırılması sonucunda kurulmuştur.
BELEDİYECELİK ALGIMIZ ASLINDA DAHA ESKİ
İstanbul’un Fethi sonrasından Tanzimat'a kadar belediye faaliyetleri için şehir, Dersaadet ve Bilâd-ı selâse (Üsküdar, Galata, Eyüp) olarak dört ilçeye ve bu dört ilçe de kırk şubeye ayrılmıştı. İstanbul Şehremaneti tarafından kullanılan "Şehremini İstanbul" yazılı mühür vardır. Bu sebeple 27 Ramazan 1271 (13 Haziran 1855) tarihinde Bâb-ı Âli kararıyla İhtisap Nezareti kaldırılıp yerine Şehremâneti adıyla yeni bir şehir meclisi kurulmuştur. Meclis üyeleri ise İstanbul halkı ve esnafı arasından seçilen kişilerden oluşmuştur. Şehremânetin görev yetkileri ise Meclis-i Vâlâ tarafından 13 Haziran 1854 tarihinde çıkarılan bir nizamname ile belirlenmiştir. 1921 yılında Dahiliye Nezâreti'ne bağlanmış, 1930 yılında ise Belediye Kanunu ile yetkileri İstanbul Belediyesi'ne verilmiştir.
ALTINCI DAİRE ÖNEMİ
Şehremânetin kurulmasından sonra, 1857 yılında Bilâd-ı selâse'nin Boğaziçi ve Adalar ile 14 belediyeye ayrılması düşünülmüştür. Ancak on dört belediyenin tamamını faaliyet geçirmenin masraflı olacağı sebebiyle, faaliyetlere ilk olarak Altıncı Daire adı verilen Beyoğlu ve Galata'dan başlanmıştır buradan başlanmasının sebebi ise, nüfusun diğer bölgelere göre daha çok olmasıdır. Ayrıca kurumun özel bir statüsünün bulunduğunu belirten 27 Ocak 1858 tarihli Daire-i Belediye Nizamatı'da yürürlüğe girmiştir.
Altıncı Daire tarafından gerçekleştirilen ilk faaliyet sokaklara isim ve haneler numara verilmesi olmuştur. Sokaklara isim verilirken Fransızca başta olmak üzere, bölgede konuşulan tüm dillerde isimler verilmesine dikkat edilmiştir. Buna örnek olarak Pera Caddesi'nin adının Grande Rine adını alması verilebilir. 14 Nisan 1885 tarihinde ise tüm sokaklar adlandırılmış ve haneler numaralandırılmıştır. Bu işe Hariciye teşrifatçısı Kamil Bey görevlendirilmiştir
Cumhuriyet döneminde İstanbul, 1927-1957 yılları arasında İstanbul Valiliği tarafından yönetildi. 1 Mart 1957 tarihinde ise belediyeler İl Özel İdaresi’nden ayrıldı. 1984 yılında da Ankara ve İzmir ile birlikte büyükşehir oldu.