Dolar (USD)
35.20
Euro (EUR)
36.85
Gram Altın
2972.91
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
21 Ağustos 2021

Talibanistan

Tüm dünyanın gündemi Afganistan. Daha doğrusu ABD’nin apar topar çekilmesi ile bir anda yönetimi eline geçiren Talibanistan. ABD’nin çekilmesi yeni değil, Usame bin Ladin’in öldürüldüğü 2011 yılında Afganistan’daki ABD’nin asker sayısı yüz on bindi. “Neptün Mızrağı” operasyonu ile Pakistan topraklarında Ladin’i öldürerek hedefine ulaştığını düşünen siyahi başkan Obama, o günden sonra kademeli olarak asker sayısını azalttı.

ABD, 2,5 yıl kadar önce de Taliban’la diplomatik temasa geçerek Afganistan’ı onlara bırakıp çekilmek üzere 2020’nin Şubat ayında Doha’da anlaşma imzaladı. Anlaşmayı Taliban adına Siyasi Büro Şefi Molla Abdulgani Birader, ABD adına ise Trump’un Afganistan Özel Temsilcisi Zalmay Halilzad imzaladı.

Zalmay Halilzad, Afgan asıllı CIA ajanıdır. Rant Corporation üyesidir. Poul Henze’nin yetiştirdiği ajan diplomatlardan biridir. Son 2,5 yılda Taliban ile görüşmeleri sürdüren isimdir. Trump atadığı halde Joe Biden geldiğinde Halilzad’ı görevden almadı. Müslüman coğrafyadan devşirilip ülkesine yabancılaştırılarak ABD çıkarları için kullanılan yüzlerce uzmandan biridir. Ben uzman diyorum, artık siz ne anlarsanız.

***

ABD, girdiği her ülkede kan ve gözyaşı bırakarak çekilen bir emperyalist sömürgeci. Herkes ABD’nin tıpkı Vietnam’da olduğu gibi yenildiğini, mağlup olduğunu düşünebilir. Ancak geride bıraktıklarına baktığımızda ABD’nin Müslüman Afgan topraklarında tam bir kıyım uyguladığını görüyoruz.

ABD, Vietnam’da 58 bin asker kaybetmişti. Afganistan’da farklı bir yöntem izledi. Taliban ve El Kaide’ye karşı kendi askerinden çok eğitip donattığı Afganlıları kullandı. Dolarla maaş verdiği bu asker ve polislerden 20 yılda 66 bin kişi öldü. Taliban ve El Kaide’den ölenlerin sayısı 52 bin. Bu kanlı savaşta sivil halktan da 48 bin kişi hayatını kaybetti.

ABD kendi askerini çok fazla öne çıkarmasa da gerilla harbinde ölen ABD’li ramboların sayısı 2.500 civarında. ABD’nin parayla savaştırdığı 3.900 lejyoner ve NATO adına savaşan 50 ülke askerinden ölen 1.200 komandoyu da sayarsanız Batılıların kaybı 7.600 civarında. Yani ABD, Afganistan’da Müslümanı yine Müslümana kıydırdı. Bir de yeni ürettiği tüm ileri teknoloji silahlarını bu coğrafyada Müslümanlar üzerinde denedi ve test etti.

Türkiye de NATO adına Afganistan’da görev aldı. Ancak Türk askeri aktif olarak çatışmalara katılmadı, havaalanı korumasını üstlendi. 20 yıl süren bu kanlı ve kirli savaşta ölen gazeteci sayısı 72 oldu. Tüm bu rakamlar, Batılıların tespiti, gerçek rakamları öğrenme şansımız yok. ABD işgalinden geriye kalan ise: Kan, kaos ve fakirlik.

***

ABD, Afganistan’ı terk etti ama kirli savaşı medya yoluyla devam ettiriyor. Çekilirken kendi kaos ve karmaşasını örtmek için Taliban’ın vahşetini öne çıkarma çabasında. Son Alman kargo uçağının sadece 6 kişi ile havalanması, Almanların kullandıkları tercümanları Taliban’ın insafına terk etmesi kendi ülkelerinde bile çok ağır şekilde eleştirildi. Ancak onlar için değerli olan Afganlıların hayatı değil, Haziran başında özel uçakla taşıdıkları Alman ordusuna ait 65 bin kutu bira ve 340 şarap şişesiydi.

ABD ile müzakereleri yürüten Molla Abdulgani Birader, Afganistan’a döndü ve büyük bir törenle karşılandı. Taliban’ın önde gelen diğer isimleri birer ikişer Kabil’e dönüyor. Şimdi varlıklarını kabul ettirmek için diplomasiyi öne alacaklar. Sömürgeci ülkeler ise Afgan topraklarındaki demir, bakır ve altın madenlerini çıkarmak için Taliban’la anlaşmanın hazırlığında. “Afgan İslam Cumhuriyeti” olan ülke isminin “İslam Emirliği” olması onlar için bir şey ifade etmiyor.

ABD, tüm dünyada irtifa kaybediyor. Başta Kuzey Irak, Suriye ve Yunanistan olmak üzere yakın çevremizde ABD ile iş tutanlar için Afganistan örneği ders olur mu, bilinmez. ABD’nin işi bittiğinde yandaş ve paydaşlarını müsvedde bir kâğıt gibi buruşturup attığını görecekleri zaman fazla uzak değil.