Talibanistan
Tüm dünyanın
gündemi Afganistan. Daha doğrusu ABD’nin apar topar çekilmesi ile bir anda
yönetimi eline geçiren Talibanistan. ABD’nin çekilmesi yeni değil, Usame bin
Ladin’in öldürüldüğü 2011 yılında Afganistan’daki ABD’nin asker sayısı yüz on bindi.
“Neptün Mızrağı” operasyonu ile Pakistan topraklarında Ladin’i öldürerek
hedefine ulaştığını düşünen siyahi başkan Obama, o günden sonra kademeli olarak
asker sayısını azalttı.
ABD, 2,5 yıl
kadar önce de Taliban’la diplomatik temasa geçerek Afganistan’ı onlara bırakıp
çekilmek üzere 2020’nin Şubat ayında Doha’da anlaşma imzaladı. Anlaşmayı Taliban adına Siyasi Büro Şefi Molla Abdulgani Birader,
ABD adına ise Trump’un Afganistan Özel Temsilcisi Zalmay Halilzad imzaladı.
Zalmay Halilzad, Afgan asıllı CIA ajanıdır. Rant Corporation üyesidir.
Poul Henze’nin yetiştirdiği ajan diplomatlardan biridir. Son 2,5 yılda Taliban
ile görüşmeleri sürdüren isimdir. Trump atadığı halde Joe Biden geldiğinde Halilzad’ı
görevden almadı. Müslüman coğrafyadan devşirilip ülkesine yabancılaştırılarak
ABD çıkarları için kullanılan yüzlerce uzmandan biridir. Ben uzman diyorum,
artık siz ne anlarsanız.
***
ABD, girdiği her ülkede kan ve gözyaşı bırakarak çekilen bir emperyalist
sömürgeci. Herkes ABD’nin tıpkı Vietnam’da olduğu gibi yenildiğini, mağlup
olduğunu düşünebilir. Ancak geride bıraktıklarına baktığımızda ABD’nin Müslüman
Afgan topraklarında tam bir kıyım uyguladığını görüyoruz.
ABD, Vietnam’da 58 bin asker kaybetmişti. Afganistan’da farklı bir
yöntem izledi. Taliban ve El Kaide’ye karşı kendi askerinden çok eğitip donattığı
Afganlıları kullandı. Dolarla maaş verdiği bu asker ve polislerden 20 yılda 66
bin kişi öldü. Taliban ve El Kaide’den ölenlerin sayısı 52 bin. Bu kanlı
savaşta sivil halktan da 48 bin kişi hayatını kaybetti.
ABD kendi askerini çok fazla öne çıkarmasa da gerilla harbinde ölen
ABD’li ramboların sayısı 2.500 civarında. ABD’nin parayla savaştırdığı 3.900
lejyoner ve NATO adına savaşan 50 ülke askerinden ölen 1.200 komandoyu da
sayarsanız Batılıların kaybı 7.600 civarında. Yani ABD, Afganistan’da Müslümanı
yine Müslümana kıydırdı. Bir de yeni ürettiği tüm ileri teknoloji silahlarını
bu coğrafyada Müslümanlar üzerinde denedi ve test etti.
Türkiye de NATO adına Afganistan’da görev aldı. Ancak Türk askeri aktif
olarak çatışmalara katılmadı, havaalanı korumasını üstlendi. 20 yıl süren bu
kanlı ve kirli savaşta ölen gazeteci sayısı 72 oldu. Tüm bu rakamlar,
Batılıların tespiti, gerçek rakamları öğrenme şansımız yok. ABD işgalinden geriye
kalan ise: Kan, kaos ve fakirlik.
***
ABD, Afganistan’ı terk etti ama kirli savaşı medya yoluyla devam
ettiriyor. Çekilirken kendi kaos ve karmaşasını örtmek için Taliban’ın
vahşetini öne çıkarma çabasında. Son Alman kargo uçağının sadece 6 kişi ile
havalanması, Almanların kullandıkları tercümanları Taliban’ın insafına terk
etmesi kendi ülkelerinde bile çok ağır şekilde eleştirildi. Ancak onlar için
değerli olan Afganlıların hayatı değil, Haziran başında özel uçakla taşıdıkları
Alman ordusuna ait 65 bin kutu bira ve 340 şarap şişesiydi.
ABD ile müzakereleri yürüten Molla Abdulgani Birader, Afganistan’a döndü
ve büyük bir törenle karşılandı. Taliban’ın önde gelen diğer isimleri birer
ikişer Kabil’e dönüyor. Şimdi varlıklarını kabul ettirmek için diplomasiyi öne alacaklar.
Sömürgeci ülkeler ise Afgan topraklarındaki demir, bakır ve altın madenlerini
çıkarmak için Taliban’la anlaşmanın hazırlığında. “Afgan İslam Cumhuriyeti”
olan ülke isminin “İslam Emirliği” olması onlar için bir şey ifade etmiyor.
ABD, tüm
dünyada irtifa kaybediyor. Başta Kuzey Irak, Suriye ve Yunanistan olmak üzere yakın
çevremizde ABD ile iş tutanlar için Afganistan örneği ders olur mu, bilinmez.
ABD’nin işi bittiğinde yandaş ve paydaşlarını müsvedde bir kâğıt gibi
buruşturup attığını görecekleri zaman fazla uzak değil.