Taksim'den Tahrir'e çaresizlik
Bütün Türkiye 17 gün canlı izledik.
Gezi'den "devrim" çıkarmaya çalıştılar.
Olmadı, tutmadı!
Çocukluk aşkları olan "devrimleri" ellerinde patladı.
Yardıma koşmasını bekledikleri postallılar olmayınca, şok oldular.
***
Bu süreçte bir sürpriz oldu. Daha önce "sandık"tan başka "meydana" çıkma taktiği bilmeyenler, yani millet sahne aldı.
Toplum çatır çatır siyaset yapıyordu artık ve "cinayeti" görmüştü!
Millet niye eski millet değildi?
Şundan:
Bir, okuryazar oranı, tankların alkışlandığı günlerden çok fazlaydı.
İki, nüfusun yüzde sekseninden fazlası artık kentlerde yaşıyordu.
Üç, teknoloji ve iletişim kanalları eskisinden çok daha hızlı şekilde bilgi taşıyor artık.
Milletin, sadece darbe çığırtkanlığı yapan kartel ve devlet medyasına mahkum olduğu günler geride kalmıştı.
***
"Taksim'den 'devrim' çıkmadı, öyleyse Tahrir'den 'darbe' çıkarırız" dediler. Kendilerini çok göz açık sandıklarından, milletin her şeyi bir bir not ettiğini de anlayamadılar, anlayamıyorlar!
Ve bunu fark edemeyecek kadar da kinleri akıllarını kör etmiş durumda!
***
Habire Başbakan Erdoğan'a aba altından sopa gösteren 'liberal' yorumlar okuyoruz haftalardır.
Burada ulusalcı ve Marksist 'devrimcilere' kıtır atan liberal abiler, "Hükümet devirmece" oyununu başaramadı.
Ama Mısır'daki ABD malı arkadaşları darbe yaptırmayı başardı. Bizimkiler Hükümet'e nasıl çatacaklarını şaşırmış haldeler.
***
Mesele gelip aynı noktada düğümleniyor.
Liberalinin de milliyetçisinin de sağcısının-solcusunun, ulusalcısının da Erdoğan'ı devirmeye gücü yetmiyor.
Birleşseler olmuyor, ayrışsalar olmuyor.
Her sandık açıldığında tüm hesapları karışıyor.
Ne yapıyorlar bu kez?
Demokrasi dışı çarelerden medet umuyorlar.
Devrim olmadı hiç olmazsa 'darbe' diyorlar!
***
'Hakem'e gidecek yüzleri olmadığından galip takımı, maçın sonunu beklemeden 'jandarmalara' ihbar ediyorlar.
Bileklerinin gücüyle deviremediklerini, gayrı meşru yollarla indirmek istiyorlar.
Halbuki duruma uyan yüzlerce yıllık atasözümüz var.
Bükemediğin bileği öpeceksin!