Taksim katliamını PKK/PYD yapmadı, uzaylılar yaptı
PKK, PYD üzerinden, özellikle Suriyeli ve Arap kökenlileri kullanarak, Taksim’de bir katliam yaptı.
Yapılan
terör eyleminde vatandaşlarımızı kaybettik.
Allah
hepsine rahmet eylesin.
Aziz
milletimizin başı sağolsun.
*
Türkiye
kırk yıldır terörle mücadele ediyor.
Kırk
yıldır PKK’yı kullanan dış güçlerle savaşıyoruz.
Birlik
beraberlik içinde ve topyekün terörle (PKK/PYD, FETÖ, DHKP-C, DEAŞ, …) mücadele
edilmesi zaruridir.
Aksi
halde terörle mücadele istenen sonucu tam olarak veremez.
*
İktidar
muhalefet, sade vatandaş, sanatçı, yazar, gazeteci, iş insanı, futbolcu, kadın-erkek,
… toplumun tamamı terörle mücadeleye dahil olmak zorundadır.
*
Memleketi
yönetmeye talip olan muhalefetin de bütün terör (PKK/PYD, FETÖ, DHKP-C, DEAŞ,
…) örgütleriyle yapılan mücadeleye
katılması zaruridir.
Dünyanın
her yerinde bu böyledir.
Ama
Türkiye’de çok garip şeyler oluyor.
Muhalefet
terörle mücadeleye katılmıyor.
*
6’lı
masa ve taksim katliamını yapan uzaylılar
Taksim
katliamından sonra 6 siyasi parti toplandı ve şöyle bir bildiri yayınladılar.
“Terörü,
terör örgütlerini ve terörden medet umanları lanetliyoruz. Bizler, Türkiye’yi
terör saldırılarıyla dizayn etmek isteyenlere karşı kararlı duruşumuzdan asla
taviz vermeyeceğiz. Terör örgütlerinin amaçlarına ulaşmalarına hiçbir koşulda
müsaade etmeyeceğiz. Terörle mücadelenin hukuk devletinin en öncelikli
görevlerinden birisi olduğu inancındayız. Bu mücadele sonuç alana dek
sürdürülmelidir. Bizler sorumluluğumuzun bilincindeyiz ve kararlıyız.”
Bildiride
katliamı yapan PKK/PYD’nın adını bile anmadılar. PKK (HDP)’yı küstürmekten
korkuyorlar.
Sanki
terör eylemini PKK/PYD yapmamış da uzaylılar yapmış.
*
Bu muhalefet mi terörle mücadele edecek?
Böyle bir muhalefet Türkiye’yi bir arada
tutamaz.
PKK/HDP/PYD’dan korkan bir muhalefet ülkeyi
yönetirse, memleketi bir arada tutamayız.
Terör eylemini yapanı kınamaktan korkan bir
muhalefete; PKK da ABD de Yunanistan da, … daha nice iç ve dış güçler de
istediğini yaptırır.
Bu korkak 6’lı masa partileri HDP (PKK-PYD) ile
birlikte 2023 seçimlerinde halkımız tarafından öyle sandığa gömülmeli ki; bir
daha bu partiler seçimlere bile girecek yüz bulamasın.
Türkiye’nin geleceğinde;
CHP, HDP/PKK/PYD, İYİ Parti, Saadet
Partisi, Demokrat Parti,
DEVA Partisi, Gelecek Partisi gibi partilere
yer olmamalıdır.
***
Deniz
Baykal ve ekibi Memleket Partisi’ne geçmeli
Deniz
Baykal ve ekibi hemen harekete geçmelidir.
CHP’nin
HDP’den bir farkı kalmamıştır.
Hatta
CHP’nin memlekete verdiği zarar, HDP’den daha fazla olmaya başlamıştır.
Deniz
Baykal ve ekibi, CHP’den ayrılarak, CHP’deki vatansever Atatürkçüler, belediye
başkanları, milletvekilleri, … CHP’den ayrılarak Memleket Partisi’ne
geçmelidir.
Türkiye,
CHP-HDP işbirliği ile uçuruma doğru giderken, bunu engellemeyen her vatansever
Atatürkçü CHP’li vebal altındadır.
Mansur
Yavaş, İlhan Kesici, … gibi vatanseverlerin CHP’de ne işi var?
Yavaş
ve Kesici gibiler CHP’yi bırakarak, Deniz Baykal ve ekibi ile birlikte Memleket
Partisi’ne geçebilirler.
CHP’nin
gerçek Atatürkçü ve vatansever ruhu Memleket Partisi’ndedir.
AK
Parti ve Cumhur İttifakı da artık Bay Kemal yerine, Bay Muharrem’i muhalefet
olarak görmelidir.
***
Hakan
Şükür, Osman Öcalan, Selahattin Demirtaş, Sedat Peker, Cem Uzan, Cemil Bayık, …
Bunların
birbirinden bir farkları yok.
Suç
işlemişsen, bedelini ödeyeceksin.
Futbolcuya,
işadamına, mafyaya, bakana, milletvekiline, … falana filana suç işleme
özgürlüğü yoktur.
Türkiye
bir hukuk devletidir.
Hiç
kimsenin suç işleme özgürlüğü yoktur.
Hakan
Şükür’ün de
Sedat
Peker’in de
Selahattin
Demirtaş’ın da,
Cem
Uzan’ın da, … suç işleme özgürlüğü yoktur.
*
Hakan
Şükür suçsuz mu?
Hakan
Şükür elbette, darbeci-işbirlikçi Fethullah Gülen’in yanında yer almakla
suçludur.
Hakan
Şükür, birinin Cemil Bayık’ın yanında olup da ‘ben suçsuzum’ diyen birinden
hiçbir farkı yoktur.
Daha
önce de hakan Şükür’e teslim ol çağrısı yapmıştık.
Hakan
Şükür’ün yapması gereken tek şey, gelip teslim olup cezasını çekmesidir.
Hakan
Şükür’ü televizyona çıkaranlara da yazıklar olsun.
Ha
Sedat Peker’i televizyona çıkarmışsın,
Ha
Cem Uzan’ı televizyona çıkarmışsın,
Ha Fethullah
Gülen, Selahattin Demirtaş, Abdullah Öcalan, … gibi birini televizyona
çıkarmışsın,
Ha
Hakan Şükür’ü televizyona çıkarmışsın,
Hepsi
aynı kapıya çıkar.
Bu
kafayla, bu korkaklıkla, bu anlayışla, bu mantıkla, bu ihanetle, … terörle,
terör örgütleriyle (PKK, FETÖ, DEAŞ, DHKP-C, …) mücadele edilemez.
***
Kenan
Evren, Kemal Kılıçdaroğlu, din dersi ve başörtüsü
Kenan
Evren dini kontrol altına almak için, kontrollü din için zorunlu din dersi
getirdi.
Kemal
Kılıçdaroğlu da ileride başörtüsünün yasayla yasaklanması için bir yasa
önerisinde bulundu.
Kenan
Evren de Kemal Kılıçdaroğlu da kazdıkları kuyuya düştü.
İkisi
de amaçlarına ulaşamadı.
Evren
ve Kılıçdaroğlu’nun memlekete tek faydası belki de bu.
Niyetleri
tam tersi olsa da;
Evren
din dersinin zorunlu olarak okutulmasına sebep oldu.
Kılıçdaroğlu
da başörtüsünün anayasal güvence altına alınmasına sebep olacak.
***
Haftanın
Twitter mesajım;
Kemal
Kılıçdaroğlu başörtüsü ile ilgili yasa (3 Ekim) önerisinde bulunduğu anda,
CHP’nin 14. Katında hazırlanan plan ile ilgili bu mesajı paylaşmıştım.
*
“Kemal Kılıçdaroğlu, başörtüsünün ileride yasaklanması için
başörtüsü ile ilgili yasa teklifi getiriyor. Normalde ciddi bir başörtüsü
sorunu yok. CHP'nin 14. Mason katında hazırlanan bu yasa ile ileride
başörtüsünün yasaklanmasının altyapısını hazırlayacaklar.”, @StratejikHedef, https://twitter.com/StratejikHedef/status/1577014101649170432 , 3 Ekim 2022
*
Kenan
Evren de Kemal Kılıçdaroğlu da amaçlarına ulaşmak yerine, hayal kırıklığına
uğradılar.
Kenan
Evren kontrollü din dersi ile Müslümanları İslam’dan uzaklaştırmayı hedefledi
ama, başaramadı. Zorunlu din dersi tam tersi bir sonuç verdi.
Kemal
Kılıçdaroğlu da başörtüsünü ileride tamamen yasaklanacak bir duruma getirmeyi
amaçladı ama, o da Evren gibi kazdığı kuyuya düşerek pişman oldu.
Şimdi
kaçmaya çalışıyor ama, milletten kaçış yok.
Başörtüsü
anayasal güvenceye kavuşacak ve sorun olmaktan tamamen kurtulacak.
Kenan
Evren ve Kemal Kılıçdaroğlu kaybetti.
Millet
kazandı.