TAKLİTTEN TATBİKE
"İnsanlar" demişti seneler önce kalbe şifa sözleriyle bir Hak dostu, "dış görünüşe baksalar da öze, şahsiyete hayran olurlar." Karakter inşasında şahsiyet modelinin önemli bir yeri olduğunu öyle latif bir dille vurgulamıştı ki, sözleri, unutulmazlarımız arasına girmişti.
O gün, o mecliste söylenenleri zaman içerisinde daha iyi kavradıkça, şüphe yok ki bazıları için yüreğimdeki güneşin boynuna kardan bir atkı dolarcasına beyhude bir arayış çabasına girmiştim.
Kimlere hayranlık duymam gerektiğini ve meftunu olacağım hasletleri hangi sıralamayla içime dizeceğimi, ateşten bir sorgunun yamacına yaslanarak tefekkür etmiş, düşündükçe nur yüzlü bir tebessümün yorgun ruhuma mukabelesini seyretmiştim.
Kişi, yaratılış gereği takdir edilmek için taklitle büyür, tatbik ederek yaşar ve yaşadığı gibi ölür. Burada, büyümenin dünya üzerinde mütemadi bir yürüyüş olduğunu da hatırlatmak gerekiyor.
İnsan değişen bir varlık. Bu değişim muhtelif ikazlar vesilesiyle, tefekkür silsilesine dayanıyor. Belki de daha sonra ismine "yenilenme süreci" diyeceği değişim basamakları bir paradigmanın varlığına ihtiyaç duyuyor; ömrü idame için zahiren olmasa da özünde su kadar elzem bir örneğin tarzına, tavrına, duruşunau2026 Hangi yaşta olursak olalım yaşadığımız olumsuzluklar karşısında "bu şekilde bir tavır benimsemeyeceğim artık, değişmem lazım" yahut "ben de onun gibi yapacağımu2026" türü cümleleri sık sık tekrarlarız. Hadiseyi milat telakki eden değişim ya da yenileşme süreci bir kararla başlayıp bilinçaltındakilere, alışkanlıklarımıza karşı direnişe geçiyor, ta ki uygun modeli kalbimizle tamamen tasdik edinceye deku2026 İşte gerçek değişimin aslu00ee basamakları, taklit edilecek eserin bulunmasıyla başlıyor.
Taklit, zaman içerisinde lisanda, halde, harekette muhatabı benimsemek, özümsemek ve hemhal olma durumuna gelmeku2026 Namaza yeni başlayan birinin ilkin zorlanmasına, yabancı kalmasına, farkında olmadan alışkanlık kazanmasına benziyor bu. Olumsuz bir örnekle izah edilecekse, sigaraya henüz bulaşan bir gencin vicdanında rahatsızlık hissede hissede zehre aşina olmasına. Bu iki örnek, iki zıt karakter gibi dursa da, hayata alınan bir başkalığı benimseme noktasında birbirine ne kadar da benziyor. İsmen ve simaen zehirle şerbet kadar ayrı ve aykırı. Alışkanlık ve sahiplenme hususunda taklitle tatbik kadar aynı.
Yolun bittiği yere gelmeden bir şarkının peşine düşeriz. Siyahı cazip gelir bazen, beyazı çeker bahtımızı kalbine. Seyrederken; bir gün seyredileceğimizi çoğunlukla unutarak, adına umut dediğimiz ne varsa eteğinden tutarak, günün battığı menzile doğru gideriz. Takdir ettiğini taklit eder ya insan, biz de istemeden bazen yanlışları tatbik ederiz. Masum gözlerin ezberine kaydedileceğini bilerek ama idrak edemeden bir ışığın ardından sürükleniriz.
Mezara dek sürecek karakter eğitimi için özü Hak, sözü hakikat insanların model alınmaları şart. Bilhassa dimağları rengarenk yalancı dünyaların içine hapsedilen ve dimağlarına rengarenk yalancı dünyalar hapsedilen çocuklar, gençler, çocuk gençler içinu2026
Selam ile
Nuray Alper