Dolar (USD)
32.55
Euro (EUR)
34.66
Gram Altın
2489.67
BIST 100
9524.59
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE


Takiyye düştü kin göründü

Şiiler takiyye düşüncesini daha önce hayatta kalabilmek için ustaca kullanan Yahudilerden ithal etmişlerdir. Bunu bir akide ve din olarak almışlardır. Esasen Şiilik dininin kurucusu ismini Abdullah olarak değiştiren ibnu Sebe' dir. Yahudiler, ihanetleri sebebiyle aşama aşama Medineden atılmalarının kuyruk acılarını unutmamışlardır. İslam ümmetinin içine saldıkları ibni Sebe' fitnesi 1350 yıldır ümmetin başını ağrıtmaya devam etmektedir.

Bu mezhep tarih boyunca akidesini ve fikirlerini gizleyerek yaşamıştır. Şia mezhebi/dini ile ilgili birçok eser İran'da safevi devletinin kurulması ve Hümeyni'nin devriminden sonra bilinip açık bir şekilde ortaya çıktı. Çünkü bu aşamadan sonra kitapları basıldı ve Müslümanlar bu mezheple ilgili birçok malumata sahip oldu. Akidelerinin çoğu gizlidir. İşte asli kaynaklarından bazı takiyye incileri:

"Takiyye benim ve atalarımın dinidir. Takiyye yapmayanın imanı da olamaz." (El-Küleyni Usulül Kafi II, 219)

Şiilikteki takiyye inancı, bir Şiiye bir başkasını kandırabilmesini caiz kılıyor. Bundan hareketle bir Şii inandığı bir şeyi açıkça inkar edebilir. Kalbinde inanmadığı bir şeye görünürde inanıyor gibi davranabilir. Bundan dolayı Şiiler, ehl-i sünnet'in yanında Kur'an'ın tahrif edildiği, sahabelere hakaret etme, Müslümanları tekfir etme ve bunun dışında birçok konudaki düşüncelerini gizlerler.

Şeyhleri ve muhaddisleri olan Saduk lakaplı Muhammed bin Ali bin Hüseyin Risale fil İtikat adlı eserinde şunları zikreder: "takiyye ile ilgili inancımız şudur. Takiyye'yi terk eden namazı terk etmiş gibidir. Kaim olan mehdi çıkıncaya kadar takiyye ile amel etmek vaciptir. Mehdinin çıkışından önce takiyye'yi terk eden Allah'ın ve İmamiyenin dininden çıkmıştır. Allah'a, resulüne ve imamlara muhalefet etmiştir." (s. 104)

Ancak gelişen bazı olaylar, Şia'nın İslam ümmetine karşı kin ve nefretlerini dışa vurmaktadır. Tabi onalar Şia dışındaki tüm ehli sünnet camiasını kesin kafir, zındık ve düşman olarak kabul etmektedirler. Yani Ashabı Kiram (Rıdvanullahi alyhim ecmain) a ve ümmete olan kinlerini din edinmişlerdir. İşte asli kaynaklarından bir inci daha "Bizimle muhaliflerimiz arasında herhangi bir kardeşlik ve dokunulmazlık yoktur" "Muhaliflerimizin küfründe hiçbir şüphe yoktur. Çünkü imamlardan birinin velayetini inkar etmek onlardan başka birinin hilafetini kabul etmek ve cebir gibi batıl inançlara sahip olmak zındıklık ve küfrü gerektirir. (Mesabih El-Fukeha fil Muamelat, Ayetullah El-Uzma Ebul Kasım El- Hui, II, 11)

Suriye'de devam eden tarihi katliam, elbette yüreğinde zerre iman olanların yüreklerini dağlıyor. Ancak diğer yandan onlarca yıldır takiyye ustalığıyla şeytani yüzünü gizleyen Şia'nın foyasını ortaya çıkarması başlı başına bir hayırdır. 18.05.203 tarihli medyada geniş yer bulan açıklama tam da "takiyye düştü kin göründü" dedirten cinsten. İşte özetle o açıklamau2026

"Muhaliflerle topyekün savaşmak için Ali Hamaney'den emir bekliyoruz...

Lübnan Hizbullah Hareketi Genel Sekreter Yardımcısı Şeyh Naim Kasım, hareketin Suriye'deki çatışmalarda rol aldığını belirtti. Merkezi İran'ın başkenti Tahran'da bulunan yarı resmi Ehlibeyt Haber Ajansı (ABNA), Kasım'ın Suriye'de yaşanan olaylarla ilgili değerlendirmelerini yayımladı.
Hizbullah güçlerinin Suriye içerisinde Esed yönetimi ile birlikte muhaliflere karşı savaştığını kaydeden Kasım, Suriye'deki silahlı muhalif grupları "tekfirci teröristler" şeklinde niteledi.
(u2026)Hizbullah'ın eylemleri ülke sınırlarını aşmıştır. Şu anda tek faaliyet alanımız Lübnan değildir. Bu ister düşman olsun ister dost, herkesin bildiği bir şeydir" ifadesini kullandı.

Hizbullah'ın Suriye'de bu gruplara karşı topyeku00fbn savaş ilan etmesi için İran'ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney'den emir beklediğini dile getiren Kasım, şöyle devam etti:
"Hizbullah, şu anda tüm tekfirci teröristleri yok etmeye muktedirdir ve bu çirkin varlığın kökünü yeryüzünden kazımaya kadirdir. Ancak Hizbullah, rehberi ve dini lideri Ayetullah Seyyid Ali Hamaney'in emrini beklemektedir."

Tabi bu, şii liderlerin ne ilk ne de son açıklamaları. Suriye'deki katliam başladığından beri bunun benzeri yüzlerce açıklama yaptılar. Açıklamalarında zalim Beşşar'a karşı savaşan tüm Müslümanları, tekfirci terörist, ABD uşağı, Siyonist işbirlikçisi vb. iftiralarla karalamaktadırlar. Halbuki artık mızrak çuvala sığmıyoru2026 Şia'nın tarih boyu İslam ümmetinin her renkten düşmanlarıyla gizli aşikar her tür işbirliğini yapmışlardır. Şu anda da yapmaya devam etmektedir.

Çoğu kere bu gün ak dediklerine yarın kara diyebiliyorlar. Türkiye'ye karşı bir çok terör örgütüne gizli aşikar destek veriyorlar. Defalardır Türkiye'yi tehdit eden açıklamalar yapıyorlar. Diğer taraftan, cumhurbaşkanlığı adayı Celili "Türkiye'nin güvenliği, bizim güvenliğimizdir." Açıklaması yapıyor. Cilvegözü ve Reyhanlı'da ton ton patlayıcı patlattırıyorlar, sonra da dönüp aynı olayı kınıyorlar. Ehu2026 Yakışıyor doğrusuu2026 Takiyyeu2026

Ancak Şia yanlış karta oynuyor. Şu an işbirliği yaptığı; ABD, İsrail, Rusya, Çin, vs. doğulu batılı bütün kafirler onların hayallerini gerçekleştirmelerine yetmeyecekler. İslam ümmetinden elbette yeni Selahaddinler, yavuzlar çıkamaya devam edecektir. Eğer şia varlığını devam ettirmek istiyorsa, "biz ehli kıbleyi tekfir etmeyiz." Diyen İslam ümmetinin merhametli kanatlarına sığınsınlar. Sübhanekeu2026 Bihamdikeu2026 Vesteğfirukeu2026 [email protected]