Tadında bırakmak lazım...
Değerli okurlarım, medyamız her zamanki gibi, birinci derece yakınları tarafından ortadan kaldırılan Minik Narin olayını da abarttı.
Evet 8 yaşındaki Narin Güran'ın acımasızca öldürülmesinin arka planındaki hadiselerin, Kamuoyuyla paylaşılması çok önemlidir.
Lakin bunu yaparken, haberlerin tadını ve dozunu iyi ayarlamak lazım... Yoksa kaş yapayım derken, göz çıkarma durumu olabilir.
Ha şunu rahatlıkla yazabilirim: Maalesef medyamızdaki bazı arkadaşlar, kendilerini konulara fazla kaptırıyorlar.
Öyle ki, bu kaptırmanın sonunda da, kendisini Kurum ve Kuruluşların üzerinde gören arkadaşlarımız oluyor.
Kimse kusura bakmasın... Kişiler devletin bildiğinden daha fazlasını bilemez... Gazeteciliği ve tecrübesi ne kadar yüksek olursa olsun... Bu kural değişmez...
O yüzden, Narin Güran cinayeti ile ilgili konuları vatandaşla paylaşırken, bin düşünüp bir söylemek gerekir.
Cinayeti muhalefete malzeme yapmak vicdani değildir...
Geride bıraktığımız şu üç beş günlük sürede... Bir kısım medya mensubunun, Minik Narin'in katledilmesi hadisesinden, muhalefete malzeme çıkarma gayretinde olduklarını gördük.
Bunların kimi: Zanlıların ifade alma süreçlerinde birhile arıyor. Kimi ise: Arama kurtarma sırasında yapılabilecek ihmallerin peşinde...
Tabi niyet okuyucu değilim. Ancak bazı konuşulup yazılanlarda, bu hadiseden muhalefete malzeme çıkarma çabası belirgin bir şekilde sırıtıyor.
Bunu görmemek için çok saf olmak gerekir.
