Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
10 Temmuz 2021

Taçkıran Mamey 1

Sabri Hoca, Taçkıran (koronavirüs) salgını sürecinde ülkemizin gündeminde şu sloganı hiç unutmamıştı.

“Evde kal!”

Hergün televizyonlarda, radyolarda, sosyal medyada hatta şehir meydanında reklam panolarında da bu slogan vardı. Sabri Hoca, bu sloganla birlikte “Evde Kal Türkiyem, Evde Kal Güvende Kal, Türkülerle Evde Kal, Evde Kal Sağlıklı Kal,” gibi çeşitli şehirlerimizin kendine has sloganlarını da duymuştu.

Urfa’da da bir slogan vardı ki Sabri Hocayı çok etkilemişti.

“Mamey evde kal!”

Hemşehrilerinin bu orijinal sloganı Urfa’ya has bir üslupla uyarlanmıştı.

Diğer şehirlerde şahıs yokken Urfa’da bir şahsın ismiyle slogan üretmek ilginç bir durum olsa gerek. Sabri Hoca önce buna bir anlam verememişti.

Sahiden Mamey kimdi? Sabri Hoca’nın tanıdığı bütün Mameyler taçkıran salgınından önce ölmüşlerdi. Akabe Mame, Amigo Mame, Fıstıkçı Mame, bu Mameylerin en meşhurlarındandı. Hepsi de yakın zaman önce bu dünyadan göçmüşlerdi. Sabri Hoca, sonradan anladı ki Urfa’da bilinen Mameylerin dışında bir de herkes Mamey olabiliyordu. Mamey, şehrin şahsında abideleşen bir isim, bir nevi prototipti.

Sabri Hoca, taçkıran salgını sürecinde kuşçu pazarı civarında bir Memey ile tanışmıştı. Arkadaşları ona Kuşçu Mamey dese de Sabri Hoca kendince onun için yeni bir isim bulmuştu:

Taçkıran Mamey…

Sabri Hocanın tanıdığı ve tanıştığı Mamey kimdi, nasıl biriydi? Size biraz ondan bahsedeceğiz. Önce şu soruya da cevap verelim.

Mamey evde kaldı mı?

Hayır…

Sabri Hocanın tanıdığı Mamey, evde kalmadığı gibi kuşçu pazarına gitti. Orada kuş aldı, kuş sattı. Başka şehirlerden gelen kuşçularla da alışveriş yaptı. Kuşçu pazarında arkadaşlarıyla kuş uçurdu. Mamey, arkadaşlarıyla sohbet ederken kuşları takla attı. Taklacı-kit güvercinlerin ayrımını iyi o bilirdi. Mamey, çoğu kez zabıta baskınına uğramıştı. Ama kendince yılmadı, kuş uçurmaya, kuş satmaya devam etti.

Mamey’in yaptıkları sadece kuşçu pazarıyla mı kalmıştı. Yok yok. O, bir tiryaki gibi sosyalleşmeye devam etmiş. Arkadaşlarıyla bağ yatılarına, sıra gecelerine gitmişti. Hatta bir gün Sabri Hoca’yı da çağırmıştı. Sabri Hoca ona aşı oldun mu diye sormuştu da “ne aşısı, ne salgını” diye cevap almıştı. Hatta bir defasında Sabri Hoca ona kızacak olduğunda “Bana Taçkıran Mamey değil, başkıran Mamey, derler. Anladın mı Hoce” demiş ve adeta dişini göstermişti.

Mamey, salgına inanmıyordu ama gelenek ve göreneklerine de çok bağlıydı. Taziye evleri kapanmış olsa da gizli saklı yapılan taziyelere, hatta hasta sormaya da giderdi. Mamey, bir gün sıra gecesinden dönerken Komşuları Emo Teyzenin kapısını çalar ve sıra gecesinden getirdiği çiğköfteyi ona vermişti. Aslında amacı Emo Teyze’ye çiğköfte getirmek değildi. Emo Teyze’nin kızı Zere’ye vurgundu Mamey. O bilirdi ki Zere de bu çiğköfteden yiyecekti. Sabri Hoca ise Mamey’in hiç umurunda değildi. Zaten o, Mamey'in dışarı çıkmasını istemiyor, üstüne üstelik ona bir de çiğköfte mi getirecekti..