Taçkıran Mamey 1
Sabri
Hoca, Taçkıran (koronavirüs) salgını sürecinde ülkemizin gündeminde şu sloganı
hiç unutmamıştı.
“Evde kal!”
Hergün
televizyonlarda, radyolarda, sosyal medyada hatta şehir meydanında reklam
panolarında da bu slogan vardı. Sabri Hoca, bu sloganla birlikte “Evde Kal
Türkiyem, Evde Kal Güvende Kal, Türkülerle Evde Kal, Evde Kal Sağlıklı Kal,”
gibi çeşitli şehirlerimizin kendine has sloganlarını da duymuştu.
Urfa’da da
bir slogan vardı ki Sabri Hocayı çok etkilemişti.
“Mamey evde kal!”
Hemşehrilerinin
bu orijinal sloganı Urfa’ya has bir
üslupla uyarlanmıştı.
Diğer
şehirlerde şahıs yokken Urfa’da bir şahsın ismiyle slogan üretmek ilginç bir durum olsa gerek.
Sabri Hoca önce buna bir anlam verememişti.
Sahiden
Mamey kimdi? Sabri Hoca’nın tanıdığı bütün Mameyler taçkıran salgınından önce ölmüşlerdi. Akabe Mame,
Amigo Mame, Fıstıkçı Mame, bu Mameylerin en meşhurlarındandı. Hepsi de
yakın zaman önce bu dünyadan göçmüşlerdi.
Sabri Hoca, sonradan anladı ki Urfa’da bilinen Mameylerin dışında bir de herkes
Mamey olabiliyordu. Mamey, şehrin şahsında abideleşen bir isim, bir nevi
prototipti.
Sabri
Hoca, taçkıran salgını sürecinde kuşçu
pazarı civarında bir Memey ile tanışmıştı. Arkadaşları ona Kuşçu Mamey dese de
Sabri Hoca kendince onun için yeni bir isim bulmuştu:
Taçkıran Mamey…
Sabri
Hocanın tanıdığı ve tanıştığı Mamey kimdi, nasıl biriydi? Size biraz ondan
bahsedeceğiz. Önce şu soruya da cevap verelim.
Mamey
evde kaldı mı?
Hayır…
Sabri
Hocanın tanıdığı Mamey, evde kalmadığı gibi kuşçu pazarına gitti. Orada kuş
aldı, kuş sattı. Başka şehirlerden gelen kuşçularla da alışveriş yaptı. Kuşçu
pazarında arkadaşlarıyla kuş uçurdu. Mamey, arkadaşlarıyla sohbet ederken
kuşları takla attı. Taklacı-kit güvercinlerin ayrımını iyi o bilirdi. Mamey, çoğu kez zabıta baskınına
uğramıştı. Ama kendince yılmadı, kuş uçurmaya, kuş satmaya devam etti.
Mamey’in
yaptıkları sadece kuşçu pazarıyla mı kalmıştı. Yok yok. O, bir tiryaki gibi
sosyalleşmeye devam etmiş. Arkadaşlarıyla bağ yatılarına, sıra gecelerine
gitmişti. Hatta bir gün Sabri Hoca’yı da çağırmıştı. Sabri Hoca ona aşı oldun
mu diye sormuştu da “ne aşısı, ne salgını” diye cevap almıştı. Hatta bir
defasında Sabri Hoca ona kızacak olduğunda “Bana Taçkıran Mamey değil, başkıran
Mamey, derler. Anladın mı Hoce” demiş ve adeta dişini göstermişti.
Mamey,
salgına inanmıyordu ama gelenek ve göreneklerine de çok bağlıydı. Taziye evleri
kapanmış olsa da gizli saklı yapılan taziyelere, hatta hasta sormaya da
giderdi. Mamey, bir gün sıra gecesinden dönerken Komşuları Emo Teyzenin kapısını çalar ve sıra gecesinden
getirdiği çiğköfteyi ona vermişti.
Aslında amacı Emo Teyze’ye çiğköfte getirmek değildi. Emo Teyze’nin kızı
Zere’ye vurgundu Mamey. O bilirdi ki Zere de bu çiğköfteden yiyecekti. Sabri
Hoca ise Mamey’in hiç umurunda değildi. Zaten o, Mamey'in dışarı çıkmasını
istemiyor, üstüne üstelik ona bir de çiğköfte mi getirecekti..