Tacikistan'da neler oluyor?
Tacikistan, Müslüman vatandaşları üzerindeki zulümlerini dünyada eşi-benzeri olmayan bir noktaya taşıdı.
Dış etkilerle mücadele kapsamında geçen yıl geleneksel Müslüman kıyafetleri satan 160'dan fazla mağazanın kapatıldığı Tacikistan'da yaklaşık 13 bin erkeğin sakalı kestirildi. Sakallı erkeklerin kimlik tespiti yapılıp parmak izi alındıktan sonra zorla sakalları kesiliyor.
Tacik yönetimi, uygulamalardaki amacın toplumun radikalleşmesini önlemek ve laik düzenin korunması için mücadele etmek olduğunu açıkladı.
Müslüman nüfusun çoğunlukta olduğu ülkenin Hatlon ili polis şefi Çarşamba günü düzenlediği basın toplantısında 1.700'den fazla kadını başörtüsü takmamaya ikna ettiğini söyledi.
Polis şefi, 1.700 kadını başlarını açmaya nasıl ikna etmiştir, bunun cevabını sizlere bırakalım ve ülkede Müslümanlara yönelik asimilasyon politikalarına değinmeye devam edelim.
Polis, kara çarşaf giyen 89 kadını fuhuş yapmaktan tutukladığını açıkladı. Böyle despot bir ortamda bile çarşaf giymeyi tercih eden kadınlar gözaltına alınırken onları en çok incitecek ve toplumsal tepkiyi en aza indirgeyecek mazereti bu suçlamayla bulmuş olmalılar!
Ülke parlamentosunda ise geçen hafta, Arapça sesli yabancı isimler ve ilk derece kuzen evliliklerini yasaklamak oylandı.
Tacikistan Devlet Başkanı İmamali Rahman'ın onaylaması beklenen düzenleme -sözde- ülke istikrarı için tehdit görülen inanç ve uygulamalardan vazgeçilmesi ve laikliği teşvik unsurlarına dayandırılıyor.
Resmi verilere göre nüfusun %99'unun Müslüman olduğu ülkede Müslümanlara yönelik insanlık dışı yaptırımların ülke istikrarı için tehdit görülen inanç ve uygulamalara dayandırılmak istenmesi bir başka komedi/trajedi!
Ülkede türban, resmi olarak okul ve üniversitede yasak. Ancak tüm devlet kurumlarında başörtüsü takılması engelleniyor.
BBC, Tacikistan'da sakalı zorla kesilen on erkekle konuşmuş. Bunlardan biri olan Djovid Akramov, Tacikistan'da son yıllarda sakallı olduğu için gözaltına alınan yüz binlerce erkekten sadece biriu2026
Akramov, Tacik polisi tarafından evinin dışındayken yedi yaşındaki oğluyla birlikte durdurulduğunu söylüyor. Daha sonra Duşanbe'deki polis merkezine götürülen Akramov olayı şu ifadelerle anlatıyor: "Bana radikal, selefi, halk düşmanı dediler. İkisi kollarımı tutarken birisi de sakalımın yarısını kesti."
Akramov, polis merkezinde sakalının zorla kesilmesinde hissettiği aşağılanma duygusunu hiçbir zaman unutamayacağını söylüyor.
"En kötüsü, insanlara zorbalık yapmaktan keyif alan polislerin cezadan muaf olmaları" diyen Akramov, "Bu, insanların radikalleşmesine sebep olacak bir uygulama" diye de ekliyor.
BBC'nin konuştuğu diğer dokuz erkek de sokakta gözaltına alınmış, zorla bir polis merkezine veya berber dükkanına götürülmüş ve burada sakalları kesilmiş.
Bu insanlık dışı uygulamanın en kötü sonucu geçen yıl St. Petersburg'da öğrenci olup Tacikistan'daki yakınlarını ziyarete gelen Umit Bobojonov'un ölümüydü. Polisler, Bobojonov'u sadece sakallı olduğu için döverek öldürmüşlerdi.
Tacikistan'da yaşanan gayri insani uygulamalara başta İslam alemi olmak üzere tüm dünya sessiz. Kişisel menfaatleri, grupsal çıkarları, ideolojik hizipleri söz konusu olduğunda birer özgürlük havarisi kesilenlerin sessizlikleri helvadan puta somut ve güncel bir örnek!
Türkiye'den çıkan cılız sesler ise dünya kamuoyunu yönlendirecek boyutta değil. Oluşturulan suni gündemlerle iç meselelerle uğraşmaya zorlanan Türkiye'nin içteki düşmanları yabancıları da güçlü ve etkili bir ülke olmanın önündeki en büyük engellerden!
Gözlemci, haberci kamuflajıyla ülkede cirit atan gazeteci sıfatlı ajanlar dokunulmazlık zırhına büründürülmeye çalışılırken Türk hukukçuların Tacikistan'a gittiklerinde nasıl gözaltına alındığını gördük.
Ancak devletin üst düzey girişimleriyle serbest bırakılan Türk avukatları görünce bir yandan Tacikistan'da neler oluyor derken diğer taraftan da Türkiye, gazeteci kılıklı ajan cenneti mi diye sormaktan kendini alamıyor insan!
Twitter.com/sabihadogann