Tâceddin Dergâhı İstanbul’da
Geçenlerde Bağcılar’a yolum düştü. Belediye Başkanı Lokman Çağrıcı’nın belediyecilikte çıtayı yükselten hizmetlerinden birisini yakından görme ve gezme imkânı buldum. Başkan yardımcısı Kenan Gültürk’ün çok emek verdiği Mehmed Âkif evini, yani Taceddin Dergahı’nın İstanbul’daki birebir benzerini ve içindeki değerli hatıraları yakından müşahede etme fırsatı buldum. Belediyenin Kültür İşleri Müdür Yardımcısı Ömer Yazıcı Beyin daveti ve Mehmed Âkif Kültür Merkezinin sorumlusu Ayhan Ergün Beyin misafirperverliği olmasaydı bu başarılı projeyi yakından görme imkânı bulamayacaktım.
Âkif’in hatıralarını yaşatmak ve mirasına sahip çıkmak için dört önemli iş yapmışlar. Birincisi inşa edilen kültür merkezine Akif’in adını vermişler. İkincisi, bu merkez içerisinde bir müstakil Mehmed Âkif kütüphanesi açarak Akif’in eserleri ve Akif hakkında yazılanları, yayınlanan eserleri bir araya toplayarak değerli bir koleksiyonu kullanıma açmışlar ve araştırmacıların hizmetine sunmuşlar. Üçüncüsü ise, Ankara’daki Tâceddin Dergahı’nın bir benzerini hemen kültür merkezinin yanına inşa ederek çok değerli bir müze-ev oluşturmuşlar. Hepsinden önemlisi Sırat-ı Müstakim ve Sebilürreşad Dergilerini ciltler halinde yayınlayarak kültür hayatımıza yeniden kazandırmışlar.
Bağcılar gibi geçmiş dönemlerde İstanbul’un periferilerinde kalan bir ilçede böylesine kıymetli bir kültür hizmetinin sunulmuş olması gerçekten her türlü takdirin üzerindedir. Çaba, merak, bilgi ve azim olmadan hiçbir proje hayata geçirilemez. Demek ki Lokman Başkan ve ekibinde bu dört önemli haslet mevcut. Bağcılar Belediyesi’nin bu değerli kültür hizmetini gezmenizi ve Mehmed Âkif Ersoy’a ait çok kıymetli hatıraları ve yayınları bizzat yerinde görmenizi tavsiye ederim. Yolunuzu düşürün ve uğrayın. Sizi güleryüzle karşılıyorlar, gezdiriyorlar, hem bilgilendiriyorlar hem de çayınızı da ikram ediyorlar. E daha ne yapsınlar? Ha bu arada Türkiye’de Mehmed Âkif Ersoy denilince ilk akla gelen isimlerden birisi olan, değerli araştırmacı Ertuğrul Düzdağ Hocanın emeklerini yad etmek ve kendisine sağlık dilemek boynumuzun borcudur. Akif’le ilgili pek çok değerli eser ve projenin arka planında kendisinin bulunduğunu burada ifade etmeliyiz.
Akaryakıt Kaçakçıları Affıyla İlgili Önemli Detay
Geçtiğimiz haftalarda TBMM’den çıkan bir yasa ile 800 civarında akaryakıt kaçakçısının affedildiğini, bunun kamu ahlakına vereceği zarar bakımından doğru olmadığını ifade eden bir yazı yazmıştım. Daha doğrusu aslında vatandaştan aldığım tepkileri yazıma taşıyarak kamu vicdanını yaralayacak bazı girişimlerin daha sonra onarılmaz sosyal yaralara sebebiyet vereceğini ifade etmeye çalışmıştım. Torba yasa içerisinde çıkarılan bu affın aslında bazı mağduriyetleri de gidermek için işleme konulduğunu, bu aftan yararlanan herkesin hırsız ya da kaçakçı olarak yaftalanmaması gerektiğini bu konuda mağdur olmuş bir okuyucumuz bana iletti. Okuyucumuz bana şöyle bir mesaj yollamış: “Kaçakçılara af başlıklı yazınıza ithafen, madde 2013 nisan öncesi iş yerini kiraya verip, daha sonrasında kiracının işlediği suçtan dolayı kapatılan iş yerlerinin açılmasına olanak sağlıyor. 2013 Şubat ayında kiraya verdiğimiz istasyonumuz, kiracının bile bile kaçak satması sonucu kapatıldı. 4 yıldır kapalı istasyon yüzünden tüm hayatımız alt üst oldu. Maddeyi iyi okursanız 2013 nisan öncesi diye bir tabir görürsünüz. Bizim suçumuz iş yerini kiraya vermek. Düşünün siz evinizi kiraya veriyorsunuz, fakat devlet diyor ki bak bu adam suç işlerse sen evini, sana vereceğim cezayı ödemeden kullanamazsın. 2013 Nisan maddesi ile, kiracı suç işlerse EPDK 1 milyon TL ceza veriyor ve kiracı bunu ödemez ise iş yeri sahibinin ödemesi gerekiyor. Eğer o da ödemez ise iş yeri açılmıyor. 2013 nisan öncesi ise böyle bir madde olmadığı için kaçak satımlarda iş yeri sahibi başkasına devrederek yoluna devam ediyordu. Fakat biz maddeden habersiz kiraya verdiğimiz için, teminat mektubu vb alamadığımız için, kiracı da bu durumu bildiği için kira ödemedi. Aksine tehdit edip para istedi. Biz de onu tahliye ediyorduk ki bile bile kaçakçılık suçu işledi. O maddeye tüm partiler destek verdi…” Mesaj böyle. Sektörde oluşan mağduriyetlerden dolayı hayatı alt üst olan başka vatandaşlarımız varsa onların da mağduriyetlerini giderecek önlemler alınmalıdır. Ancak böylesine hassas bir sektörde kiracılık yöntemiyle iş yapan insanların kiraya verdikleri kişilerin iş ve eylemlerini yakından takip etmeleri gerekiyor.
Öte yandan daha dikkatli ve daha özenli bir iş hayatı için çıkan yasaları takip etmek zorundayız. Yasadan habersiz olmak işlenen suçların cezası için maalesef mazeret oluşturmuyor. Girişimcilerimizin bu konuda uyanık olmaları icab ediyor.