Tabip Odaları
Her zaman olduğu gibi son günlerde yine ülkemiz gündemi yoğun. Hakkımızı hukukumuzu savunacak insanlar göz göre göre haksızlık ve hukuksuzluk yapıyor. Mecliste görüşülen barolarla ilgili yasa nedeni ile hop oturup hop kalkan azgın azınlık sevdalısı yaratıklardan geçilmiyor.
Dertleri nedir sorusunun cevabını dahi bilmeyecek kadar kafaları karışmış bu güruha hak ve hukuk teslim ediliyorsa vay halimize.
Benim derdim biraz başka. Tabip odalarının hali pür melali üzerinde birkaç satır yazmak istiyorum. Malum önümüzdeki ay bizimde oda seçimlerimiz var. Mevcut seçim sisteminde ne yapsan ne etsen bırak başkan seçmeyi, sorunların ile ilgili bir muhatap bulma şansın bile olmayacak.
İstanbul Tabip Odası olarak meseleye baktığımızda belli bir grubun dışında seçimi kazanmak mümkün değil. Malum grup ile ilgili söyleyecek bir sözde bulamıyorum.
Yeni yeni kendine gelen ülkemiz insanı yıllardır üzerinde biriktirilmiş ölü toprağından silkindikçe aklını başına toplayıp bir şeyler yapmaya çalışıyor ama sistemi kuran azgın azınlık öyle bir düzen kurmuş ki, şeytanın aklına gelmez.
Yıllardır oda seçimlerine düzenli olarak rey vermeye giden bir hekimim. Seçim sisteminde herkesin gördüğü yanlışı görenlerden olmama rağmen bugüne kadar sistem sorgulaması yapmadan kuzu kuzu gider vatandaşlık görevimi yapardım.
Çok şükür ülkemiz giderek normalleşmeye doğru hızlı ve emin adımlarla yürüdükçe, yanlış ve anormal olanı görüp bu böyle gitmemeli diyen vatandaşlarımız ve yöneticilerimizin cesareti ile bir şeyler değişmeye ve değiştirilmeye başladı. Rahmetli Özal ile başlayan bu değişimde son yıllarda görülen hızlanma, gerici ve bağnaz kesimi harekete geçirse de eski çamlar çoktan bardak oldu bile.
Bundan sonra gerçekten hiçi bir şey eskisi gibi olmayacak. Gerçi fırsat bulsalar daha beterini de bu millete layık görürler ama inşallah böyle bir ihtimalin olmaması için gece gündüz uyanık olanlardan oluruz.
Eski Türkiye özlemcileri gerçekten çok acımasız ve çok kinli. Ellerinden gelse bir bardak suda bu milleti boğmak için yapmayacağı kötülük yok. Çok şükür giderek sayıları azalıyor.
Özellikle genç meslektaşlarım sizlere seslenmek istiyorum. Bizim çektiklerimiz çekmemek için mücadeleye sizlerde katılın. Neme lazım demeyin. Yöneticilerimiz zorlayarak baro düzenlemesi gibi tabip oda seçimlerinin de düzenlemesini isteyin.
Ağlamayana meme yok derler. Ağlamayın ama bu böyle gitmez diyerek hak arama hakkınızı kullanın. Çok şükür devletimiz vatandaştan gelen taleplere kulaklarını tıkayarak değil çare ve çözüm üreterek yardımcı olmaya gayret ediyor.
Gençlik yıllarımızda her mayıs ayında hep bir ağızdan “Ayasofya açılsın zincirler kırılsın” derdik. Elhamdülillah fethin sembolü ülke bağımsızlığımızın nişanı Ayasofya da açılacak.
Kendi ayağına sıkan durumdan vazife çıkarıcı yağcı yoğurtçu sureti ile siret-i farklı güruh yönetim kadrolarından ayıklandıkça ülkemizde daha güzel şeyler olacağına inananlardanım.
Baro düzenlemesi ile ilgili cesur kararlar alarak yanlışı düzeltmede gayreti olan her bir vekili ve yöneticiyi tebrik ederken, en kısa zamanda tabip ve mühendis odalarındaki hegemonyayı kırıcı yeni yasalar çıkartılarak ülkemizin normalleşmesine bir adım daha yaklaşmanın zamanının da geçtiğini hatırlatmak istiyorum.
Başımızda dimdik duran, cesareti ile dünya zindelerinin korkulu rüyası olan Cumhurbaşkanımıza kalbi teşekkürlerimi arz ediyor sağlıklı ve uzun ömür diliyorum.
Salık ve mutluluk dileklerimle.
Davet: Merhum Mehmet Şevket Eygi beyefendinin ahiret yurduna irtihalinin seneyi devriyesi münasebeti ile 12 Temmuz 2020 Pazar günü Merkez Efendi Camiinde ikindi namazına müteakip Mevlit ve Hatim Duası olduğunu hatırlatır müsait olanları davet ederim.
