Dolar (USD)
34.56
Euro (EUR)
36.23
Gram Altın
2997.74
BIST 100
9425.33
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
17 Nisan 2019

Tabandan tavana büyük revizyon

Yaşanan krizleri ve nedenlerini iyi analiz edemeyen, tüm boyutlarıyla ortaya koyamayan bir AK Parti, emin olun hakikati de asla idrak edemez. 3-5 yıl sonra bizim gibi içi yanan, bu davaya emek ve gönül veren, akla ve vicdanlara güvenerek, hak ve hakikatleri kimilerini rahatsız da etse kaleme almaya çalışan insanları dahi belki bulamayacaklar.

Başkan Erdoğan’ın dediği gibi sandık neticeleri sonucu, suçu millete atmak acizlik ve gaflettir. Bazı yerlerde oy vermediği için milleti suçlamak yerine “biz nerede yanlış yaptık” sorusunu halktan önce kendi nefislerine sorsunlar. AK Parti Genel Merkezi artık gelinen bu noktayı ve milletin mesajını görmeli ve duymalı.

Milletin onlara sandıkta ne mesajı vardı, bunu çok iyi analiz etmeleri lazım. Üstünkörü değil derinlemesine ve ciddi analizler yapılmalı. AK Parti seçmenlerin birçoğu emin olun, alternatifsizlikten ve Başkan Erdoğan’ın hatırına oy veriyor. Ama nereye kadar? Lider ne kadar karizmatik olursa olsun, hiçbir siyasi hareketin toplum nezdinde sonsuz ve tükenmez bir kredisi yoktur. Halk desteğinin devamı hizmet ve memnuniyete bağlıdır.

Büyük yanlışlar nerede yapıldı?

1-) AK Parti, 31 Mart seçim sürecinde “gönül belediyeciliğinin” altını tam anlamıyla dolduramadı. Duyguları iyi yönetemedi. Meydanlardaki gergin dil, buna karşı sakin duran muhalefete yaradı. Muhalefet birçok yerde mağduriyete oynadı. Ve bu mağduriyeti de ustaca sandığa yansıttı.

2-) AK Parti, genel siyasi iletişim dilini ve seçim kampanyasını iyi yönetemedi. Alışa geldiğimiz o eski etkileyici seçim kampanyalarını ve seçim şarkılarını meydanlarda göremedik.

3-) AK Parti, ekonomideki sorun ve geçim sıkıntısını da iyi yönetemedi. “Patates ve soğana muhtaç hale gelmiş ülke” şeklindeki kirli algı operasyonlarını kıramadı. Türkiye’de her zaman cebini ve tencereyi ideolojik tercihlerden önce düşünen yüzde 20’lik bir kesim var. Ve bu kesimin tuttuğu taraf her zaman seçimlerde ağır basmıştır.

4-) AK Parti, sahada ortak çalışma disiplinini bir türlü yakalayamadı. Hem adayları hem de teşkilatları birçok yerde ekip ruhunu aşılayamadı… Hele “İlçede bana oy verin, büyükşehirde rakip partiye oy verin” şekline varacak kadar ihanetler…

5-) Her şeyi başkan Erdoğan’a havale ettiler, çalışmadan çalışır gibi göründüler. “Nasıl olsa Başkan Erdoğan var, halleder” dediler, bazı yerlerde teşkilat ve adaylar rehavete kapıldı. Eğer herkes görevini adam gibi yapsaydı, emanet ehline verilseydi, sandık kurulu üyeleri ve müşahitler layıkıyla eğitilip, uyarılsaydı İstanbul’daki bu organizeli rezalet yaşanır mıydı?

Doğu ve Güneydoğu’da birçok ilden tarafımıza şikâyetler yağdı; “HDP’liler defalarca kapımıza geldiler, broşür verdiler, ama AK Partilileri göremedik” diye.

Kusura bakmayın bu millet bir oy verir, iki oy verir en sonunda gönül koyuverir…

Bu aziz milletin Başkan Erdoğan’a ve arınmış bir AK Parti’ye daha çok ihtiyacı var. Kimsenin gözünün yaşına bakmadan artık neşter vurulmalı. Kabineden genel merkeze ve teşkilatlara kadar hakkında şikâyet gelen, görevini layıkıyla ifa etmeyen kim varsa derhal müdahale edilmeli ve “emanet ehillerine” teslim edilmeli.