Şuurlu ve sarıklı baş: Mahmut Ustaosmanoğlu
İslam’ın manevi ve nizami ordusu Ehl-i Sünnet cemaatlerinin
ittifakla muhabbet ettiği; Mahmut Ustaosmanoğlu Efendi darı bekaya intikal
etmiştir. Yani bazılarının dediği gibi;
“hayatını kaybetmemiş” vefatıyla ebedi âlemlerin kapısından kavuşacağı
mükâfatlar için girmiştir. Mahmut Efendiyi yakinen tanımamış olanlarda bile,
vefatıyla yüreklere bıraktığı hüzün, bu fani dünyada, ebetlere münhasır hizmet
yapmış olduğuna büyük bir karine olmuştur. Allah,
Mahmut efendinin makamını cennet, yakınlarına ve cemaatine sabrı cemil ihsan
etsin.
28 Şubat Yezitleri ve Hâricîleri, işlerine yarayan
ve kullandıkları FETÖ gibiler hariç, insanlığın selameti için var olan
cemaatleri en zararlı yapılar olarak görmüş, ortadan kaldırmak için her türlü
oyunlar tertip etmişlerdir. Niyeti doğru, hedefi Allah rızası olan fedakâr
cemaatler, 28 Şubat’ın ayak oyunlarına rağmen, yılmadan hizmetlerine devam
ettiler... Sokakta sarıklı birini görsem,
koşup ihbar edeceğim, diyenler bile oldu, cinayetler oldu, bunlara rağmen
itidal elden bırakılmadı, zikir ve muhabbetle kasırgalarda yol alındı…
Allah, Müslümanları Yezitlerden ve 28 Şubat’lardan korusun.
Mahmut
Efendi Allah için İslam’a hizmet ederken, vatansever ve daima devletin yanında
yer alan bir cemaat yetiştirmiştir. Sarığıyla cübbesiyle,
İslam’ın şeâirini, büyük tahribat hareketlerine, oyunlarına inat, cesurca
günümüzde yaşatmış ve o değerlerin varlığını devam ettirmiştir. Evet, İslam’ın
manevi ve nizami ordusunun farklı ve olması gereken sınıfları; cübbe ve sarık
üniformasıyla, zikir ve dua üniformasıyla, ilim ve tefekkür üniformasıyla, gözü
kör olmayan tasavvuf üniformasıyla, şeytanlar ve zındıka komiteleri karşısında
Kur’an ve Sünnetten alınan mühimmat ile manevi cihat etmişlerdir... FETÖ ve
benzeri hilekâr yapılar gibi Müslüman görüntüsüyle küffara ve fesat
şebekelerine hizmet etmemişlerdir. Mahmut
Efendi kimsenin imanı bozuk yollarda heder etmemiş ve asla hizmet hayatı
boyunca haçlıların kucağına oturmamıştır. İşte bunun için yakından
tanımayan ve birkaç kelam yapmamış samimi Müslümanların muhabbetine bile mazhar
olmuş ve vefatıyla hissedilen derin bir hüzün yaşatmıştır. İnşallah bundan
sonrada İsmailağa Cemaati aynı saflık ve samimiyetle, münafıkların ve İslam
düşmanlarının tezgâhına, oyununa gelmeden, Kur’an ve sünnete eksilmeyen bir
şevk ile hizmet edeceklerdir. Zaten dünyanın ömrü kısa ve lüzumlu vazifeler çok
olduğu için hepimizin malayani ve boşa geçecek vakti yoktur. Hep birlikte, ecdadımızın at üstünde
İslam’ın sancağını en ileri noktalara taşıdıkları gibi; bizlerde Kur’an ve
Sünnet hakikatlerini, en uzak şuur ve susamış gönüllere taşıyacağız...
Biz; Nur Talebeleri, iman ve Kur’an yolunda ömürlerini İslam’a vakfetmiş ehlisünnet tüm mübarek zatları ve şuurlu cemaatleri sevmeye ve kendimizi aynı ordunun ayrı vazifelileri olarak görmeye devam edeceğiz... Müslüman kardeşlerimizi, şuurlu cemaatleri seveceğiz, dua edeceğiz, muhabbeti eksik etmeden daima alkışlayacağız... Sokaklarda cübbeleri gönüllerimize rahatlatıcı yelpaze olan kardeşlerimizin başı, en önemlisi; başımız sağ olsun. Allah, Mahmut Efendinin makamını âli eylesin, sarıklı ve şuurlu başını Hz. Efendimiz (sav) öpsün. Âmin…