Dolar (USD)
35.21
Euro (EUR)
36.73
Gram Altın
2961.78
BIST 100
9626.56
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Suud ziyareti ve fondaş medya

Bir süredir fetret dönemi yaşayan Riyad ve Ankara ilişkilerinde sıcak gelişmeler yeniden başladı. Bundan daha doğal ne olabilir. Değil mi ki, biz bir ümmetiz, Müslümanız ve dolayısıyla kardeşiz. Garipsenecek olan ziyaretleşmek değil, ziyaretleşmeyi kesmektir. Evet İbn Selman kaşıkçı cinayetinde büyük bir skandala imza attı, günah işledi. Ancak körfezdeki emir ve sultanların, Esed veya Sisi gibi batı kuklası zalimlerin, İslam ümmetinin halkları arasında barikat olmaları ne zamana kadar devam edecek?...

Nitekim sonunda aradaki buzlar eritildi ve bir ziyaret gerçekleşti. Bu ziyaret hakkında aylar öncesinden hazırlıkların yapıldığı basına yansımıştı. Birçok haber bültenine yansıyan haberin özeti Lübnan medyasında şöyle yer buldu:

Erdoğan, Mekke'ye Davet Edildi

“Son olarak iki ülke arasında normalleşme sürecine giren ilişkiler için Lübnan medyasından bir iddia ortaya atıldı. Tactical Report, Suud yetkililere dayandırdığı haberine göre Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Mekke'ye davet edildiğini söyledi.”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da sosyal medya hesaplarından yaptığı paylaşımda, Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdülaziz Al Suud'un davetlisi olarak Suudi Arabistan'a geldiğini anımsatarak, "Hadimü'l Haremeyn'in daveti üzerine Suudi Arabistan'a bir ziyaret gerçekleştirdik. Tarihi, kültürel, beşeri bağlara sahip iki kardeş ülke olarak aramızdaki her türlü siyasi, askeri, ekonomik ilişkilerin artırılması ve yeni bir dönemin başlaması için gayret içerisindeyiz." açıklamasında bulundu.

Ancak görünen o ki, bu vatanın suyunu içen, ekmeğini yiyen, ama vatanına ihanet görüntüleri sergileyen kimi çevreler bu güzel gelişmelerden pek de rahatsız olmuşlar. “FONDAŞ” oldukları defalarca belgelerle ispatlanan kimi sosyal medya hesapları, web siteleri ve gazeteler, bu pişmekte olan aşa su katıp ifsat etmek için adeta yarış haline girdiler. İşte onların hemen hepsinin özeti, sözcünün şu haberi:

Erdoğan’ın Suudi Arabistan ziyareti ile ilgili çarpıcı açıklama: Biz davet etmedik

“Hafta içinde Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suudi Arabistan'a giderek temaslarda bulunurken bugün Suudi Arabistan devlet televizyonundan çarpıcı bir yorum geldi. Yayınlanan haberde, Ankara'nın açıkladığı gibi Suudi Arabistan yönetiminin bir daveti olmadığı öne sürüldü.

Daha önce Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Ankara, Suudi Arabistan’ın daveti üzerine ziyaretin gerçekleştirileceğini açıklamıştı. Fakat Suudi Arabistan’ın resmi medya kuruluşu Al-İkhbariya, ziyaretin Erdoğan’ın isteği üzerine gerçekleştiğini aktardı.” (Sözcü, 01 Mayıs 2022)

Peki bu çevreler ne yapmak istiyor? Bunların mensubu bulundukları bu vatanın hayrına attıkları bir adım, yaptıkları bir haberden bahsedilebilir mi? Eğer olumlu görünen yayınları olsa da ihanet olan yayınlarını perdelemek içindir. Çünkü bunlar dolarlarını yedikleri küresel emperyalistlerin kılıçlarını sallamak zorundadırlar.

Emperyalizmin medya kuruluşlarına milyonlarca dolar hibe vermesi, kalemlerini vesayet altına almasıdır.Bu küresel çetelerden alınan ve bu seferlik deşifre olan “destek” miktarlarının sadece örnek bir kısmı şöyle:

· Medyascope: $476,720

· Serbestiyet: $ 49,995

· 140Journos: $60,000

· P24: $124,015

Hepsi bu değil tabi, bunların dışında onlarca fondaş gazeteciler ve kuruluşlar var. Medyascope’un sadece 2016’dan 2020 yılına kadar aldığı toplam destek 476 bin 720 dolar.

Bu çetelerden biri; Chrest Foundation…Chrest Vakfı kurucusu ve başkanı Lou Anne King Jensen, vakfın mali desteklerini Türkiye’ye yönlendirme kararını şöyle açıklamaktadır:

“Vakfımızın kaynakları sınırlı olduğundan, var olan kaynakları birden çok ülkeye dağıtmak yerine tek ülke üzerinde yoğunlaşmanın daha etkili sonuçlar yaratacağını düşündük. Desteklerimizi tek bir ülkeye yönlendirerek ülkenin dinamiklerini daha iyi anlayabileceğimize, o ülkede yaşayanlarla daha yakın ilişkiler kuracağımıza ve toplum tarafından belirlenen sosyal hedeflere ulaşılmasına daha fazla katkı sağlayacağımıza inanıyoruz.”(İnternet Haber, Eklenme Tarihi: 21.07.2021) dahili ve harici düşmanın ümmetin son kalesine nasıl da odaklandıklarının itirafıdır. Onların “sosyal hedef” dedikleri, aslında son kaleyi ve dolayısıyla ümmet coğrafyasını teslim almaktır.

Bu vatanın her sadık vatandaşı bilir ki, emperyalizm karanlık ajandasında görev almak bu ülkeye yapılan büyük ihanettir.Aldıkları görev gereği, algıları gerçeğin önüne koyabilme, yalanı meşrulaştırma, değerleri zayıflatma, tarihi, milli, manevi bağları etkisizleştirme, terör örgütlerinin sözcülüğünü yapma, Emperyalizme karşı mücadelede duyarsızlaştırma çabaları içerisinde olmak, hıyanettir. Asla gazetecilik değildir.