Dolar (USD)
32.47
Euro (EUR)
34.73
Gram Altın
2440.77
BIST 100
9915.62
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

27 May 2013

Süslüman, suizan ederse!

Süslüman ifadesi aslında beş yıldır kullanılırmış, ama nedense bir anda gündeme geldi ve herkesin diline de yerleşti. Süslümanlar konuşulmaya başlar başlamaz da birileri, mal bulmuş Mağribi gibi, kapalı kadınlara karşı taarruza geçiverdi.

Dindar kadın makus talihlidir ya; bir yandan kendi mahallesinin, diğer yandan karşı mahalle taifesinin çifte atışı içinde kaldı.

İddialarda haklılık payı olabilir; markayı takıntıya dönüştürmüş, giyinme saplantılı, kıyafetle var olmaya çalışan başörtülü kızlar bulunabilir de bunu yargılama hakkı kimlere, hangi sıfatla düşer?

İki mahallenin bombardımanı altında kalan dindar kadın için bu yeni bir durum değil elbet. Lakin, bu vakte kadar eleştiriler daha ziyade kendi cenahından, dini argümanlar ışığında yönelmişken şimdi, karşı mahalleden zatı muhteremlerin yargılamalarıyla karşılaşmışlardır.

İşin ilginçliği biraz da karşı mahalleden yapılan kritiğin, bir sorgulama ve samimiyet testine dönüşmüş olmasında yatmaktadır.

Üstelik, bu yargılamayı yapan öteki mahalle müntesipleri, ne kadar çelişkili bir tablo sergilediklerinin farkında bile değildirler!

Bunlar, bir yandan dini referanslar çerçevesinde hayat sürdürülmesine karşı çıkarken; diğer taraftan, başörtülü kadınları dinin tasarruflu ve mütevazi olmak gibi tavsiyelerine uymadıkları için bir infaza tabi tutmaktan çekinmezler.

Daha düne kadar giyinmeyi, yaşamayı bilmemekle küçümsedikleri başörtülülerin, markalarla hemhal olmalarından, hayatın nimetlerinden yararlandıkları bir yaşam düzeneği kurmalarından da rahatsızlık duyarlar!

"Umreye de giderim, konsere de" diyen genç kızların, kendilerinin düne kadar eleştirisini yaptıkları tutucu anlayışın dışında kalan ve özendirilen bir neşriyatın sonuçlarından olduğunu da fark etmezler.

Dini literatürdeki adıyla takva ehli insanları radikal bulan, modern İslam'ı savunanlar da aynı kişiler değil midir?

Ya da baştan aşağı kapalı kızları öcü gibi bulanlar da bu mahalleden çıkmazlar mı!

Dindarları sanat, estetikten uzak, giyinmeyi bilmeyen, nezaketsiz, modanın dışında kişiler olarak yorumlayanların şimdi de "süslüman" sıfatıyla saldırıya geçmeleri ne tuhaf!

Hani düne kadar istediğiniz; modern, modaya uyan, estetik değerleri önceleyen Müslümanlardı, bir anda neden değişiverdiniz?

Görünen çelişki insanın aklına bunun samimi bir analiz olduğuna dair şüpheler getirir nedense! Sanki bu eleştirel yorumların mahallesel bilinçaltında başka başka sebepler var gibidiru2026

Sizlerin dindarları yargıladığınız dini referanslara göre suizanda bulunmak doğru değildir ya; biz de konuya açıklık kazandırmak için bu saldırıda bulunanlar gibi psikolojik analizleri, bireysel tespitleri mahalleye uyarlayarak sosyolojik analizler mi yapsak?

Bazılarının bu rahatsızlığının temelinde, muhatabının inanç ve yaşam paradigmalarındaki çelişkinin mühimsenmesinden ziyade, gizli ve saklanmak istenen bir hazımsızlık olabileceğini iddia edebiliriz mesela!

On yıllardır bu ülkede geri plana atılan, ikinci hatta üçüncü sınıf addedilen bir kesimin son yıllarda ön planda ve görünür olmalarından rahatsızlık duyuluyor da diyebiliriz mesela!

Düne kadar, zevksiz ve modadan bihaber diye küçümsenen bir kesimin artık en az diğerleri kadar bu piyasada var olmalarından hoşlanmama durumudur, yorumunu da yapabiliriz değil mi?

Ev dekorundan anlamazlar, alaturka zevklerine eklemledikleri sonradan görmelikleriyle ortaya absürt bir akım çıkardılar, diye burun kıvrılanların, en değme mimarlara taş çıkartacak bir estetik algısına sahip olunmasından rahatsızlık hali de denebilir pekalau2026

Eskinin kenar mahallelerinde yaşadıklarını düşündükleri, dolmuşlarda otobüslerde gördüklerinde rahatsız olmadıkları bir kesimin artık lüks semtlerde, elit kabul edilen sitelerde yaşadıklarını bilmekten, trafikte otomobilleriyle aynı şartlarda seyrederken görmekten hoşlanmadıklarını da iddia edebiliriz.

Aslında tüm bu rahatsızlığınızın şimdiye kadar hor görülen, öteki sayılan, küçümsenen bir kesimin kendileriyle aynı ortamlarda, aynı koşullarda varlık göstermeleri olduğunu da güçlü bir hipotez olarak sunabiliriz!

Çaycılık, temizlik yapan başörtülü kadın tiplemesini ideal dünyalarında kurgulamış olanların; bakımlı, varlıklı, statü sahibi başörtülüler görünce uğradıkları hayal kırıklığının kendilerini böyle bir taarruza geçirdiğini bile söyleyebiliriz!

Onların bu, dindarlara yüklenmelerindeki asıl gayenin, camia içerisinde sorun oluşturmak olduğu, bunun da İslami kesimin yumuşak karnı başörtülü kadınlar üzerinden gerçekleştirmek istendiği gibi bir teoriyi de sunabiliriz.

Sizlere daha bu şekilde uzayıp gidecek çokça uzun cümleler kurabiliriz elbette. Buna kalemimiz de, nefesimiz de yeter çok şükür; ama dedik ya bizde suizan yasaklanmıştır. Yoksa biz daha ne tezler, hipotezler, varsayımlar, doktrinler ortaya koyabiliriz alimallahu2026

twitter.com/sabihadogann