Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

​Surlar, ordular, silahlar kâfi mi?

Siyonist Yahudiler Filistin topraklarını işgal edip İslam âleminin göbeğine yerleşeli, tüm böle barışı, huzuru ve güvenliği adeta unuttu. O gün bu gündür tüm İslam âlemi diken üstünde. Bir yandan İslam âleminin yeraltı ve yerüstü zenginlikleri talan edilip çalındığı için, bölge ümmetinin zaruret içinde yarı aç, yarı tok yaşamaya mahkûm edilmesi… Diğer yandan terör, anarşi, tedhiş vb. sinsi oyunlarla insanlar her dem hayati tehlike endişeleriyle iç içe yaşamak zorundadır.

Esasen sadece İslam âlemi de değil aşağı yukarı tüm dünyada sürgit devam eden sorunlar yumağı var. Dünyanın bir yanında ekmeğe muhtaç, üçüncü dünya ülkeleri denilen zelil bir hayata mahkûm kalabalıklar. Diğer yanda ise varlık içinde, yediği önünde, yemediği arkasında olan azgın azınlıklar. Ama her iki taraf da huzursuz, endişeli ve korku içinde bir hayata mahkûm. Hatta zalimler, mazlumlardan daha da huzursuz, endişeli ve korku içindedirler. Zira tapınırcasına dünyaya tapınanlar, dünyalık hazlar ve imkânlarını kaybetmek istemezler. Mazlumların ise dünyadan yana kaybetmekten korkacakları pek bir şey yok. En son kaybedecekleri bir canları kalmış. O da er veya geç nasıl olsa, bir gün son bulacaktır.

Tüm bu şer ve ifsadâtın altında büyük oranda Yahudi’nin bozgunculuğu vardır. İlahi lanete uğramış olan Siyonist Yahudi, adeta şeytanın vekâletini üstlenmiş durumdadır. Dünyanın neresinde bir savaş, ser veya bozgunculuk varsa, bir şekilde bu melun kavim ile bağlantısı vardır. Savaşlar çıkarılıp silah satılması. Mikrop, virüs ve hastalıklar üretilip ilaç satılması. Şehirler ve ülkelerin imha edilip inşaat malzemeleri ve ekipmanlarının satılması. Terör örgütleri üretilip onlar vasıtasıyla çok yönlü rantların sağlanması ve daha nice şer ve bozgunculuklar…

Peki, Yahudi’nin kendisi huzur içinde ve izzetle mi yaşamaktadır? Elbette değil. İşte bu son “Aksa tufanı” harekâtında görüldüğü gibi, dünyanın en korkak ve zelil insanları Siyonist Yahudilerdir. Hırsızlığa giden bir insanın haleti ruhiyesini bir düşünelim. Her an fark edilip yakalanma korkusu içinde, endişeli ve huzursuzdur. Evinde huzur içinde rahat bir uykuya hasrettir. Her an baskına uğrayıp yakalanma korkusuyla iç içedir.

İşte Siyonist, gasıp Yahudi de aynen böyledir. Hatta bunun çok ötesinde bir korku ve zillete mahkûmdur. Çünkü bozgunculuğu adeta huy edinmiş olan Siyonistler, dünya insanlığına hırsızlığın çok daha ötesinde kötülük ve bozgunculuklar yapmış ve yapmaya devam etmektedirler. İşte bir asırdır Filistin topraklarında yaptıkları işgal, gasp, zulüm ve katliamlar… Örneğin dünyada kurdukları faiz, enflasyon, kur, repo, kredi, tahvil, devletlerin paraların basma vb. nice oyunlarla bir anda milyarlarca dolarları insanların hesapların çalıveriyorlar. Sadece insanların para ve servetlerini çalmakla kalmıyor, canlarına ve ülkelerine de kast ediyorlar.

Adili mutlak olan Allah (cc) elbette tüm bu zulümleri cezasız bırakmayacaktır. Evet, onların asıl cezaları ahirette cehennem azabı olarak verilecektir. Ancak Allah (cc) ibreti âlem olsun diye cezanın çok az bir kısmını bu dünyada da göstermektedir. Helak edilen kavimleri anlatan tüm ayetler bunun net delilidirler. Allah (cc) kimi zalimlere belli bir zamana kadar mühlet verse de onları cezasız bırakacak değildir. Meşhur tabirler: “Allah (cc) imhal eder –mühlet verir- ama ihmal etmez.” Sakın, Allah’ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! Allah, onları ancak gözlerin dehşetle bakakalacağı bir güne erteliyor. (İbrahim 14/42)

Zalime Huzur yok

Allah (cc) şöyle buyurur: “Kitap ehlinden olan kâfirleri (Beni Nadir Yahudilerini ve kıyamete kadar benzerlerini) ilk haşirde=sürgünde (Asr-ı Saadet döneminde) yurtlarından çıkaran O (Allah’tır. Oysa) Siz, onların (zulüm yaptıkları diyardan sürülüp) çıkacaklarını hiç sanmamıştınız; onlar da (o gün, sağlam) kalelerinin (bugün ise teknolojik üstünlüklerinin) kendilerini Allah’ın (gazabından) koruyacağını zannedip durmuşlardı. Böylece Allah(ın azabını) da, hiç hesaba katmadıkları bir yönden (ve şimdi harika yöntemlerle) gelip onları kuşatmıştı ve yüreklerine korku salmıştı; öyle ki evlerini kendi elleriyle ve mü’minlerin elleriyle tahrip ediyorlardı. Artık ey basiret sahipleri ibret alın! (Bugünkü zalim ve fesatçı bazı Yahudilerin ve müşriklerin de aynı akıbete -sürgüne ve zillete-uğrayacaklarını bilin.) Eğer Allah (fesatlıkları ve bozuk fıtratları dolayısıyla)onların vatanlarından çıkarılacaklarını (sürgüne yollanacaklarını kaderde)yazmamış olsaydı (bile, kesinlikle)onların dünyadaki azabını (yine başka türlü) verecekti. Zaten ahirette de cehennemin ateş azabı onlar içindir. (Haşr 59/2-3)

Ayetten bazı dersler:

1. Melun Yahudi tarih boyu ifsat ve bozgunculukla uğraştığı için kendisine de rahat yok.

2. Dışardan bakanlar Yahudileri çok güçlü görse de onlar kavgayı içten kaybetmişlerdir.

3. Hiç hesaba katmadıkları sürpriz tehlikeler onları sarmalamaya devam edecektir. İstihbaratları, ABD’leri, İngiltere’leri de onları koruyamayacak ve kurtaramayacaktır.

4. Onlar surlara, silahlara, savunma sistemlerine güvenseler de tüm bunlar çare değil.

5. Allah'ın (cc) korku saldığı yürekleri, herhangi bir savunma sistemi teskin edemez, huzur veremez.

6. Benim olmayan şehir veya ülke kimseye yar olmasın inancındaki Yahudi, dünyayı da aynı düşünceyle yakıp yıkabilir. Medine’de de Filistin’de de mahallelerini köylerini kendi elleriyle yıkmışlardı.

7. Bozgunculuğu sebebiyle bu âlemde sürgünler, ahirette de çetin azap Yahudi’nin peşini bırakmayacaktır.