Suriye’yi böldürtmeyeceğiz
Sykes-Picot anlaşmasıyla Osmanlı coğrafyasını paramparça etme planının İslam ümmetinin uyanması ile sona ereceğini gören, batılı emperyalistlerin son hamlesi Irak ve Suriye’yi parçalama planına Mehmetçik dur diyor.
Adına Barış Pınarları konulan operasyon Suriye’de Paşpınar’dan ‘Re’sül Ayn) başlatıldı. Paşpınar’ın ardından Tell Abyad (Akkale) de Suriye Milli Ordusu ve Mehmetçiğin azmi ile batı uşağı, İslam düşmanı PKK’lı teröristlerden temizlendi. Arkalarına bile bakmadan kaçan bu kahpelerin sürüsünün maskesi düştüğü için milletimizi ve İslam ümmetini bundan sonra bölemeyecek. Birliklerimizin Ayn İsa’ya ilerlediğini gören ABD’li Coniler yine çareyi kaçmakta buldu.
ABD’nin mağlubiyetine kılıf bulamayan Trump, şekilden şekile giriyor. Akşam attığı twiti, sabah yalanlıyor. Türkiye’yi durdurabilmek için Asker göndermek, ekonomik ambargo veya teröristlerle masaya oturtmak seçeneklerini ortaya koyan bay başkan bunların hiçbirin yapamayacağını, bölmek ve parçalamak için geldiği Suriye’den kuyruğunu kıstırarak sıvışacağını kendisi de biliyor.
Mehmetçiğin Barış Pınarları operasyonu’na Kıbrıs’tan, Filistin’den, Arap Birliği’nden, Avrupa’dan, Amerika’dan, Rusya’dan İran’dan çatlak sesler gelmesine rağmen , Mehmetçiğin namlusu bu seslerin hepsini kıstı. Trump’ın asker gönderme seçeneğini hiçbir Amerikalı’nın aklından bile geçirmeyeceği bir gerçek. Türk Askeri Ayn İsa’ya yaklaştığında papuçlarını bile almadan tüydüler. İsrail medyası kendilerinin Türk askerinin karşısına çıkamayacağını ancak terör gruplarına yardım ederek amaçlarına ulaşabileceklerini yazıyor. Türkiye’ye ekonomik ambargo seçeneği ise hiç akılcı değil, Trump bu seçeneği yıllardır uyguluyor zaten. 15 Temmuz darbe girişimi ve Ajan Rahip Brunson krizinde de uyguladı. Ama dün kalleşlikle yaptığını bugün yapamaz. Çünkü, Türkiye’nin cari açığı, dolara olan ihtiyacı geçtiğimiz sene olduğu kadar değil, uygulayacağı bir ambargo ile ancak kendisi komik duruma düşer. Teröristlerle masaya oturtmak fikrine gelince, zaten her gün kendisi teröristlerle oturuyor. Afganistan’da döktüğü kanın hesabı da, Irak’ta döktüğü kanın hesabı da Suriye7de döktüğü kanın hesabı da gün gelecek sorulacak. Bu günlerin uzak olduğunu düşünmeyin.
1970’lerde bize Ortadoğu’da Petrol veSu savaşları çıkacak deniliyordu. Arzı Mevud için İsrailli firmaların bu bölgenin Türkiye ve Suriye kısmından aldıkları toprakları hepimiz hatırlıyoruz. AB’nin Barış Pınarları operasyonuna tepkiyi anlıyoruz. İran’ın da bunu mezhep kaygısı ile yaptığını biliyoruz. Kıbrıs Cumhurbaşkanı Akıncı ve Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas’ın açıklamaları da Arap Birliği’nin açıklamaları da bizleri en hafif tabiriyle yaraladı.
Ancak kafamızdaki şablonlardan kurtularak gerçekleri gördüğümüzde bu açıklamaların anormal olmadığını göreceğiz. Kıbrıs ile Filistin’in kaderleri ortak. İngiliz sömürgesinden esir hale gelmiş iki ülke, Kıbrıs7ta Mehmetçik kanını dökmese idi, bugün o açıklamayı yapan Cumhurbaşkanı köle idi. Abbas da şunu iyi bilmeli Türkiye olmasa idi kağıt üzerindeki devlet başkanlığı titri bile yoktu. Gelelim Arap birliğine, Arap Birliği 1945 yılında İngilizler tarafından kuruldu. Geleneklerinde İslam olma şerefiyle, Osmanlı’yı kendi devleti, İstanbul’u başkenti gören Arap kardeşlerimizin inancına sekte vurmak amacıyla, Arapçılığı ön plana çıkaran bir kuruluş gerekiyordu. Arap Birliği adında İslam ümmetini bölme planı tuttuğu için 1948’de İsrail’e karşı yenildiler. Filistin’i kaybettiler. Yöneticilerin batı köleliğinin hilafına Arapların, İslamın şerefi bize yeter Suriyeli, Iraklı, Suud, Mısırlı olmak anlayışı bizi bölmek, emperyalizme köle yapmaktır bilinciyle davranması üzerine, bu sefer de Sosyalizm kölelik hapını yutturmaya çalıştılar. Irak’ta ve Suriye’deki Baas reğjmi, Kaddafi’nin yeşil sosyalist söylemleri bu anlayışın bir parçası idi.
Bugün herkes bir Çin imparatorluğundan, bir Rus İmparatorluğu’ndan, bir İngiliz-ABD Anglosakson imparatorluğundan, Bir AB imparatorluğundan bahsediyor ama, bir İslam imparatorluğundan bahsetmiyor. Bu yüzden de Müslümanlar bölük pörçük ve sahipsiz. Bu bölgedeki enerji ve su kaynaklarını daha rahat emperyalizme peşkeş çekmek için de Suriye’de nüfusla oynanacak ve Irak’ta olduğu gibi Suriye de paramparça edilecekti. ABD’nin açık, İngiliz, Fransız, Alman, Hollandalı, İsrail’lilerin de şerket adı altında PKK ve DEAŞ’ın içinde fiilen bulunarak kapalı olarak bölgede bulunmalarının sebebi Suriye’yi bölmekti. Hatta hatta, ABD Fırat’ın doğusu, Rusya Fırat’ın batısı diye pazarlığını da yapmışlardı. Mehmetçiğin sünğüsü, Fırat Kalkanı, Zeytindalı ve Barış Pınarları ile Suriye7nin de İslam ümmetinin de parçalanmayacağının imzasını bu coğrafyaya attı.
Yaşasın İslam birliği, bütün Müslümanlar kardeştir.