Dolar (USD)
34.76
Euro (EUR)
36.57
Gram Altın
2950.88
BIST 100
9884.32
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
02 Aralık 2024

Suriye'nin istikrarını savunmalıyız

Uluslararası yardım grubu Save the Children, 10 yaşın altında yaklaşık 130.000 Filistinli çocuğun Gazze Şeridi'nin kuzeyinde 50 gün boyunca İsrail kuşatması altında mahsur kaldığını söylüyor.

Bu korkunç haber maalesef ana akım medyanın gündeminde yer alamıyor.

Üstelik İsrail, yardım gruplarının bölgeye erişimini engelliyor. Uncutnews sitesinin haberine göre Save the Children, yedi haftadan fazla bir süredir Gazze Şeridi'nin kuzeyine gıda kolileri göndermeye çalışıyor ancak bu yardımlar engelleniyor.

Gazze Şeridi'nin kuzeyinde yaşayan iki çocuk annesi Ruba, yaşadığı durumu Save the Children'a şöyle aktarıyor; “Korkunç bir bomba, roket ve mermi bombardımanı altında çocuklarımla birlikte mahsur kaldım ve kaçacak hiçbir yerim yok.

Annem felçli ve onu geride bırakamam. Kardeşim öldürüldü, kocam kaçırıldı ve hala hayatta olup olmadığını bilmiyorum. Evimiz başımızın üstünde yerle bir oldu ve Allah’ın izniyle bir şekilde hayatta kaldık.”

Ruba, “Yemeksiz, susuz ve sürekli korku içindeyiz” diyor. İki çocuğunda kızarıklıklar oluşmuş ve kızının dışkısından kan gelmiş ancak ilaç yok, yardım yok kısacası yapabilecekleri hiçbir şey yok.

Ruba aynı durumu yaşayan binlerce anneden sadece biri.

Şimdi gelelim asıl meseleye;

Bir yıldır burada yaşanan soykırıma yönelik tek bir adım atmayan sözüm ona mücahitler Halep şehrine tekbirler eşliğinde bir operasyon düzenledi.

İçinde Uygur, Çeçen, Arap, Türk, Kürt, Afgan ve Dağıstan’dan gelen ABD pasaportlu militanlardan oluşan HTŞ ( Heyet Tahrir eş-Şam) doğrudan Suriye devletini hedef alıyor.

Bu operasyonu da ilginçtir Hizbullah’ın İsrail’e karşı zafer kazandığı bir dönemde yapmayı kararlaştırmışlar!

Daha da ilginç olan, 130 bin çocuk İsrail zulmü altında inim inim inlerken ortalıkta görünmeyen mücahitler tam da İsrail’in ve Amerika’nın önünde engel olarak görülen Suriye devletini yıkmak için tekrar harekete geçti.

Yani Suriye ordusu ve İran güçlerinin İsrail tehdidine karşı güneye ilerlemesini fırsat bilen HTŞ neden şimdi Halep’e doğru ilerliyor?

Olan biteni çok yakından takip eden gerçek analistlerimizden Doç. Dr. Ali Fuat Gökçe hoca ile bu meseleyi konuştuk.

Ali Fuat Hoca’yı takip ederim daha evvel şöyle bir tespitte bulunmuştu. İsrail, kara harekâtında istediği başarıyı elde edemezse ABD tarafından desteklenen bölgedeki diğer vekil güçleri olan PKK, DAEŞ ve HTŞ’yi devreye sokacaktır.

Evet, tam da dediği gibi oldu ve HTŞ devreye sokuldu. İsrail’in bölgede zayıflama ihtimaline karşı her an devreye sokulacak böyle örgütler vardır.

Ali Fuat Hoca’nın dediği gibi İsrail, Hizbullah karşısında başarısız oldu ve devreye Amerika girdi. Dolaylısıyla HTŞ tam da bu süreçte Suriye hükümetini hedef aldı.

HTŞ, Suriye’de istikrarsızlık çıkartıp sonrasında Suriye hükümeti düşerse yerine Amerikan destekli bir hükümet gelecek bu da Hizbullah engelinin ortadan kaldırılması anlamına gelecek.

Zira Hizbullah’a cephe gerisinde yardım eden İran’la da teması kesilmiş olacaktır. HTŞ bu senaryo için devreye sokulmuş vekil bir güç olarak sahnede yerini almıştır.

Bir önemli husus da bu gruplar içinde Türkiye ile hareket eden başka bir grup yoktur. HTŞ’in devreye girmesiyle birlikte televizyona çıkan bazı yorumcular ilginçtir federasyondan bahsetmeye başladılar.

Fakat beni asıl üzen sırf mezhepçilik uğruna HTŞ’nin destekleniyor olmasıdır. Muhalif kanalları anlarım da AK Partili siyasetçilerden bazıları neden bu tuzağı göremiyor ve Suriye’nin istikrarını savunamıyor.

Bu örgütler Suriyeli Araplardan da oluşmuyor. Çoğu ABD pasaportlu ve farklı farklı ırklardan tedarik edilmiş karma bir örgüt. Ve bu çabanın ileride Türkiye’ye tehdit oluşturacağını göremiyorlar.

Arkasında ABD ve İsrail olan bir örgütü desteklemek de ne oluyor?