SURİYELİ YAZARLAR
Savaşın edebiyatı yapılmalı mıdır, bilmiyorum. TYB İstanbul şubesi kaç gündür savaşın edebiyatı üzerine Konferanslar, paneller düzenliyor. Koca koca yazarlar, akademisyenler arkalarında logolar, sponsorlar eşliğinde dinleyicilere savaşın edebiyatını anlatıyorlar. Savaştan uzak bir cenahta olununca edebiyatı da yapılıyormuş.
Oysa Türkiye Yazarlar Birliğinin "Şark Cephesindeki" tek birliği olan Urfa Şubesi olarak Savaş edebiyatı yapmıyor bilakis Suriye'de yaşanan kirli savaşın neticesinde ülkemize sığınan Suriyeli yazarlara yardımda bulunuyoruz. Bu yardımı da İslam'ın uhuvvet yani kardeşlik hukuku çerçevesinde yürütüyoruz. Çoğu Rakka ve bazıları da Halep'ten olmak üzere yaklaşık 20 yazar, akademisyene kucak açmış durumdayız.
Bu dostlarımızla ilgili önce ne yapabiliriz diye düşündük. Öncelikle bir yardım cemiyeti olmamamıza rağmen kendi imkanlarımızla ve insanu00ee değerler ölçüsünde birçok yardım faaliyetine giriştik. Bu yardım faaliyetleri sonucu olarak tanıştığımız Suriyeli yazarları TYB Urfa şubesine davet ettik. Davet ederken de bizden hangi taleplerde bulunacaksanız öncelik sırasına koyarak taleplerinizi iletiniz dediydik.
Bir Cuma akşamı Rızvaniye Medresesindeki yerimizde onlarla ilk toplantımızı yaptık. Suriyeli Yazarların Ülkemizde çıkardığı Al-Harmal gazetesinin ilk sayısını da getirmişlerdi. Toplantı, daha doğrusu muhabbetimiz sonucunda bu yazarlara ilk etapta Türkçeyi öğretecektik. Çünkü uyum sorunu en çok dil problemiyle oluşuyordu. Daha sonra onların çıkardığı gazete olan Al-Harmal'ın bir sayfasını biz üstlenecektik.
O akşam "şaire çıktıysa adım, bu şehri terk ederim" diyen Haliliye kaymakamı Yusuf Ziya Çelikkaya beyi de Yazarlar Birliğine davet etmiştik. Kıymetli dostumuz Yusuf Ziya bey, Suriyeli Yazarlar ve Türkiye Yazarlar Birliğinin ortaklaşa yapacağı her türlü etkinliği himaye edeceğini söylemesi üzerine biz de ertesi gün ilk dersimize başlamıştık. Birlik olarak aldığımız bir karara atfen Haliliye Kaymakamlığı ve İstanbul Üniversitesi Dil Merkezi ile işbirliği protokolü hazırladık. Bunun neticesinde İ.Ü. Dil merkezinden Yabancılar için Türkçe kitabı ve diğer materyalleri Haliliye Kaymakamlığı tarafından satın alınarak kursiyerlerimize teslim edildi. İ.Ü Dil Merkezinin müfredatı doğrultusunda verdiğimiz Türkçe kursu bitiminde Dil Merkezi, bir sınav yapacak ve sınav sonucunda başarılı kursiyerlere birer sertifika verecek. Tabi Suriyeli yazarların belgeye değil bilgiye, Türkçeyi öğrenecek kadar bilgiye ihtiyaçları vardı. Bu ilgisinden ve alakasından dolayı İ.Ü. Dil merkezi başkanı Yrd. Doç. Dr. Mehmet Yalçın Yılmaz hocamıza da teşekkür etmeliyiz.
Suriyeli yazarlarımız da ilk hafta da kursumuza intibak sağladılar. Ayrıca Al-Harmal gazetesinin bir sayfasını bizim için ayırdılar. Aynı zamanda Milat gazetesindeki yazılarımızdan "Mervan ve Onlar Savaşın Çocukları" adlı yazıyı Arapçaya çevirerek Al-Harmal gazetesinde yayınladılar. Özellikle kursun ikinci haftasına girerken Al-Harmal'da "Suriyeli yazarlar Türkçe öğreniyorlar" yazısında bir anekdot ilgimi çekmişti. Bizden sitayişle bahseden Suriyeli yazarlar, daha önce bölge üniversitelerinden birine gidip Türkçe öğrenmek istediklerini söylemişler. Üniversite yönetimi de Türkçe öğrenmeleri için kendilerinden 900 Euroluk para talep etmişler. Türk Lirası da değil! Biz ise onlardan para değil dua talep ettik.
Kursumuzun ikinci haftasında Haliliye Kaymakamı Yusuf Ziya Çelikkaya bey bizleri nezih bir mekanda akşam yemeğinde ağırladı. Yemeğe Şanlıurfa Valimiz İzettin Küçük beyin de geleceğini söylediydi. Vali İzettin Küçük Bey de yemek sonunda Suriyeli Yazarları dinledi. Türkçe kursundan dolayı bize teşekkür etti. Ayrıca İlin en büyük mülki amiri olarak Suriyeli Yazarların çıkardığı Al-Harmal gazetesinin bir yıllık finansmanını üstleneceğini söyledi. Bununla da yetinmedi Suriyeli Yazarların Urfa'daki merkezinin bir yıllık kirasını karşılayacağını söyledi.
Daha Suriyeli Yazarların talepleri yokken kıymetli valimiz bu kadirşinaslığını gösterdi. Daha sonra Suriyeli yazarların tanışma faslında çocuk edebiyatı alanında kitaplar yazan ve aynı zamanda Rakka Baro başkan yardımcısı Bessam Beyin kitaplarını basıp Suriyelilerin kaldığı kamplarda dağıtacaklarını söyledi. Yine kamplarda kalan bekarların yerlerinin kalmadığını öğrenen valimiz İzzettin Küçük Bey, bu yerlerle de ilgileneceğini söyledi. Bu kadar yıkım, göz yaşı içerisinde bu Suriyeli yazarların mutluluğunu görünce biz de mutlu olduk ve memleketlerinde devam eden kirli savaşın bir an önce bitmesi için Allah'ımıza dua ettik.
Bütün bunlarla Suriyeli yazarlar savaşın bir an önce bitmesi ve memleketlerinde sırtlarını dayayacakları bir duvarın varlığını özlüyorlar.