SÜRİYE'Lİ MÜLTECİLER
Suriye'deki iç savaş iki buçuk senedir sürüyor ve giderek şiddetleniyor. Zalim diktatör Beşer Esed halkına karşı kimyasal katliam dahil her yolla saldırıya devam ediyor. Babası Hafız Esed'in yolundan gidiyor. Bu savaşta 100 bin insan can verdi, milyonlarca Suriye'li evini barkını, malını toprağını, hatıralarını terk ederek mülteci konumuna düştü.
Bu mültecilerden Türkiye de nasibini aldı. Yüzbinlerce Suriyeli yazın sıcağında, kışın soğuğunda çadır kentlerde yaşıyor. Bir de şehirlere sığınanlar var. Özellikle İstanbul'da ve Fatih'te bu mazlum insanlarla sık karşılaşıyorsunuz. Her yer adeta Suriyelilerle dolu. Bakıyorsunuz gece o soğukta ailece banklarda yatıyorlar. Kahrolmamak elde değil.
Bugün bir dostum Bulgaristan'dan geldi ve orada da çok sayıda Suriyeli mülteci olduğunu ifade etti.
Suriyeli kardeşlerimize devlet olarak, millet olarak yardım elini uzatmalı, kampanyalar düzenlemeliyiz. Bize yakışan odur.
Esas dikkat edeceğimiz nokta ise iç barış ve huzurumuzun kıymetini bilmek olacaktır. Ülkemizi Türk u2013 Kürt, Alevi u2013 Sünni diye bölmeye, düşman kamplara ayırmak isteyenlere karşı uyanık olmalıyız. Hainlerin tuzağına düşmemeliyiz.
DR. REŞİT GALİP KİM MİŞ?
Ünlü tarihçimiz Mustafa Armağan 06.10.2013 tarihli Zaman Gazetesi'nde Demokratikleşme Paketi ile kaldırılan Andımız'ın mimarı Dr. Reşit Galip'in kim olduğunu anlatmış. Enteresan hayatı var:
v Dr. Reşit Galip Rodos'ta dünyaya gelmiş. Yahudilerin kurduğu Alliance İsraelite İlkokulu'na girmiş, ama bir sene sonra Sultan Abdul Hamit'in emriyle okuldan çıkartılmış. Bu okullar öğrencilerinden Batılılaşmanın yanında Yahudilik inancına tam bir bağlılık içinde olmalarını da istemekteymiş.
v Dr. Reşit Galip Daru00fblfünun'un yerli kadrosunu "İnkılapçı değil" gibi sudan bahanelerle hemen tasfiye ederek yerine Hitler Almanya'sından kaçmak isteyen Yahudi Profesörleri almış.
v Dr. Galip'in bir başka özelliği de kafatası ölçmesi imiş.
v Dr. Galip ırkçı tarih anlayışının Türkiye'de yerleştirilmesi uğruna elinden geleni esirgememiş.
v Bir marifeti de İslam'da reform yapmakmış. Hızını alamayıp din işine el atmış ve bir de tez hazırlamış. İbadetin Türkçe yapılmasını savunmuş.
v En önemli hususiyeti ise Türkçe Ezan çevirisini yapan olmasıymış.
Andımızın kaldırılması gerçekten önemli bir demokratikleşme ve sivilleşme hamlesidir. Çocukları kışın soğuğunda, yazın sıcağında toplayıp papağan gibi bu sözlerin tekrarlatılması kepazeliğine son verilmiştir.
Bir de yaşlı başlı insanların, "Çocukluğumda Andımız'ı okurken şöyle heyecanlandım, böyle kalbim çarptı." gibi sözleri de bana komik geliyor. Çünkü bugün okunan metin eskisi ile tam çakışmıyor. Sonuna eklenen ve ancak iptidai ülkelerde rastlanan diktatörlük yeminlerini hatırlatan kısım eskiden yoktu.