Suriyeleştirme
Devletleri
bölüp yok etme planı…
Siyonizm
bunu bir asra yakındır uyguluyor.
47
yıl önce…
15
Temmuz 1974 EOKA, Yunanistan’ın
desteklemesiyle Kıbrıs’ta darbe yaptı, katliamlara başladı.
20 Temmuz’da Türkiye, Kıbrıs Barış Harekatı’nı
gerçekleştirdi. Çok sınırlı imkanlarıyla yaptı bunu.
14 Ağustos’ta ikinci
çıkarmayı yaparak işgal ve katliam planlarını bozdu.
Bunu
hazmedemeyen Emperyalistler, hükümeti
daha birinci yılı dolmadan bozdular.
Yerine
teknokratlar hükümeti kuruldu.
Şubat 1975’te ABD aynı zamanda ambargo uygulamaya başladı.
O
yıllarda telsiz bile yapamayan bir ülkeydi, Türkiye.
ASELSAN bu tarihten
sonra kuruldu.
Dirilen bir Türkiye, hesapları bozulan
bir Batı demekti.
1974
sonrası terörün, anarşinin, ekonomik ve siyasi krizlerin sökün ettiği
yıllardır. Nihayeti ise 12 Eylül’dür.
Bölücü
terörü musallat ettiler. Yetmedi 15 Temmuz’da din istismarcısı, tetikçi FETÖ’yü devreye soktular.
Şimdi
benzemez olarak nitelendirilenleri konsolide
çalışmalarıyla bir ittifak adı
altında birleştirmeye çalışıyor.
TBMM’yi bombalayanı, asker, polis,
çocuk katillerini “demokratik güç”
olarak gösterme çabası bunun en açık delillerindendir.
15 Temmuz sonrasında terör
örgütlerinin, Suriye - Türkiye sınır hattında yaptığı yüzlerce
kilometrelik tüneller imha edildi.
Kobani
ve
çukur terörüyle başaramadıkları Suriyeleştirme ihanetini, 15 Temmuz’da bu tünellerden gelerek
şehirleri işgal edeceklerdi.
Suriyeleştirmeyi ideolojik,
etnik ve mezhebî farklılıkları
kaşıyarak, ekonomik saldırılarla da denediler.
Türkiye’de
bunlar olurken bölgede de farklı bir durum yoktu : Irak, Suriye, Mısır, İran, Lübnan, Libya
ve Afganistan’da da durum aynıydı.
Şimdi
de öyle…
Terör, işgal ve topraklarından göçe zorlanan
milyonlar…
Demografik
yapıyı bozarak işgalleri kalıcı hale getirmek istiyorlar.
Sığınmacılar üzerinden de yerli halk
kışkırtılıyor, iç savaş planları yapılıyor.
Bunu
özellikle seçim dönemlerinde kullanan terör yandaşlarını iyi bellemek gerekir.
Sığınmacı
düşmanları, 26 Ağustos 1071’de Malazgirt’te Anadolu kapılarını açan
Büyük Selçuklu Sultanı Sultan Alparslan ve bayrak üzerinden kendilerine isim
uydurup siyasi partileşme çabasında olanlar bile var.
Bu
partileşme çalışmalarıyla bölgede
ortaya çıkan durumun zaman ayarlı olduğunu gösteriyor.
Suriyeleştirme…
Suriyeleştirme planlarını Afganistan üzerinde de denemeye
hazırlanıyorlar.
ABD, Afganistan’da çekiliyor. Yirmi
yılda ektiği fitnenin sonucunu beklemeye koyuldu.
2017’nin sonbaharında Suriye’nin Rakka bölgesinden binlerce DEAŞ’lı teröristi Afganistan’ın kuzeyine, Özbekistan, Tacikistan sınırına taşıdı.
Mezar-
ı Şerif bölgesinde Özbek nüfus
yoğunlukta. Özbek lider Raşit Dostum’a bağlı güçler bu bölgede…
Afganistan nüfusunun yüzde kırkı Türk…
Afganistan
içinde Taliban hareketlendi, ilçeleri, köyleri birer birer ele geçiriyor.
El
Kaide çatışmaya hazır…
Türkiye’nin
Kabil
Havalimanının güvenliğini sağlama girişimleri devam ediyor.
“Ne işimiz var Suriye’de Libya’da, Karabağ’da
?”
diyen müstevli artıkları şimdi de Ne
işimiz var Kabil’de? diyorlar.
Afganistan
üzerinden yeni bir katliam planları ve sığınmacı dalgası planlanıyor. Bölge
buna hazırlanıyor.
Türkiye,
sığınmacı dalgasına karşı İran sınırında
duvarlarla, fiziki engellerle yirmi bin
personel ve yüz elli karakoldaki
güvenlik güçleriyle önlemlerini almış durumda.
Tacikistan ve Kırgızistan arasında Nisan 2021’deki
çatışmalar da bu planın bir parçasıydı.
Kırgızistan’da
FETÖ’nün etkin hale getirilmesi
bölgenin geleceği için fevkalade tehlikelidir.
Terör
yandaşlarının ve AB’nin birden
bire Doğu Türkistan’ı gündeme getirmeleri Türkiye’deki Milliyetçi, Muhafazakâr ve mütedeyyin
çevreleri provoke etmeye yönelik çıkışlardır.
Elbette Doğu
Türkistan’da Çin zulmü var. Çin, işgalcidir. Bu işgale ve zulme
Türkiye karşıdır. Türkiye bunun mücadelesini vermektedir.
Ancak
bunun istismar edilmesine de müsaade edilmeyecektir. Tuzağa düşülmeyecektir,
milyonların katledilmesine fırsat verilmeyecektir.
Yöntem
ve zamanını bu davaya gönül verenler belirleyecektir.
Kurban
Bayramının rahmeti ve bereketi üzerinize olsun.