Suriye'de Amerika'nın Gerçek Hedefi
Esed rejiminin kimyasal silahlar kullanarak İdlib'de büyük bir vahşete imza atması, Suriye savaşında yeni bir aşamanın gelişmesine neden oldu. İdlib katliamında kimyasal silah kullanıldığı gerekçesiyle Amerika yönetimi, Şayrat hava üssüne füzelerle büyük bir saldırı gerçekleştirdi. Amerikan müdahalesi, Esed rejimine kimyasal silah kullanmasına asla izin verilmeyeceği mesajı taşımaktadır. Amerika, Esed rejiminin saldırılarına devam etmesi halinde askeri güç kullanmaya hazır olduğunu Birleşmiş Milletle platformunda ifade etmiştir.
Rusya'nın Suriye sahasına fiilen müdahalesiyle Esed rejiminin kalıcı olduğu, Esed'siz bir çözümün olmayacağı neredeyse tartışılmaz gerçek olarak kabul ediliyordu. Bütün seçenekler, Esed rejimini kabul ederek kurgulanıyordu. Ancak Amerika'nın müdahalesinden sonra, Esed'siz çözüm seçenekleri dillendirilmeye başlanmıştır. Amerika ve Fransa, Suriye'nin geleceğinde Esed'in yeri ve rolü olmayacağını net olarak ifade etmektedirler. Rusya ve İran, Esed rejimine olan desteklerini güçlü bir şekilde sürdürmektedirler. Ancak mevcut tabloda Amerika, AB üyeleri, İsrail ve Suudi Arabistan gibi ülkeler açısından birinci tehdit, DAİŞ olmaktan çıkmıştır. Amerika, AB ve İsrail, birinci tehdit olarak Esed rejimini görmekte ve bu rejimin yıkılmasını çözümün olmazsa olmazı olarak değerlendirmektedir.
Amerika, Mısır'la ilişkisini güçlendirirken Rusya, İran ile birlikte hareket etmektedir. Mısır diktatörü Sisi'nin Beyaz Saray'da çok özel bir şekilde ağırlanması, önümüzdeki süreçte Ortadoğu'nun dizaynında Amerika'nın Mısır'ı stratejik ülke olarak gördüğünü göstermektedir. Mısır, Amerika ile yakınlaşarak Arap dünyasında kaybettiği etkinliğini yeniden kazanmaya çalışmaktadır.
Pentagon, yapılan müdahalenin tek seferlik vuruş olduğunu ifade etmiştir. Ancak dünya kamuoyunda, yeni Amerika yönetiminin Suriye ve Ortadoğu politikasının ne olacağına dair ciddi sorular vardır. Başkan Trump'ın sezgileri ve duygularıyla hareket eden kontrol edilmez birimi olduğu veya Amerika'nın uzun ve stratejik amaçları önüne koyarak yeni bir Ortadoğu politikası belirleyip belirlemediğine dair ciddi bir tartışma vardır. Son müdahale, Amerika'nın Ortadoğu'dan çekilmeyeceğini, bilakis Ortadoğu'daki gücünü arttıracağını göstermektedir. Yeni Amerika yönetiminin Suriye'de askeri güç kullanmayacağına dair bir beklenti vardı. Bu beklentinin aksine Amerika'nın, gerekli gördüğü vakitte kolaylıkla sert güç kullanma seçeneğine başvurabileceği ortaya çıkmış bulunmaktadır.
Rusya'nın sert güç kullanarak Suriye'de sorun gördüğü bütün aktörleri temizleme ve kendi tahakkümünü dayatma politikasının rakipsiz olduğu yaklaşımı, artık geçerli değildir. Rusya, şimdi, kendisi gibi hiç kimseye hesap vermeden sert güç kullanma imtiyazına sahip bir başka süper güçle karşı karşıya bulunmaktadır. Rusya, eskisi gibi Suriye'de artık daha rahat hareket etmeyecektir. Rusya ve Amerika, Suriye'de kendilerine yeni müttefikler bulmak için birbirleriyle yarışacaklardır. Amerika, şimdiden Rusya'nın Mısırla yakınlaşmasının önünü kapatmış gözükmektedir.
Amerika'nın Şayrat hava üssüne gerçekleştirdiği saldırıya Rusya ve Esed rejiminin misillemede bulunacağını öngörebiliriz. Rusya ve Esed rejimi, İdlib'in terörist olarak değerlendirdikleri muhalif grupların merkezi haline geldiğini söylemektedirler. Rusya ve Esed rejiminin yeni hedefi, İdlib'teki muhalif grupların imha edilmesidir. İdlib'e yönelik gerçekleşecek Rusya ve Esed rejimi saldırıları, ülkemizi yeni mülteci akını, güvenlik ve siyasi sorunlarla yüz yüze bırakacaktır.
Amerika'nın Şayrat hava üssüne saldırısı, Suriye'de her şeyin değişmeye başladığını göstermektedir. Şayrat saldırısını, Esed rejimini devirmeyi amaçlayan koordinasyonu iyi yapılmış uzun vadeli bir stratejinin ilk adımı olarak değerlendirmek için vakit çok erkendir. Şayrat saldırısı, Amerika'nın Suriye halkının yanında olduğunu göstermediği gibi, Trump'ı da Suriyelilerin ve Ortadoğu halklarının beklediği kurtarıcı kahraman haline getirmemektedir. Şayrat saldırısı, Amerika'nın Suriye ve Ortadoğu'dan çekilmeyeceğini ve yeni savaşların başlangıcı olacak müdahalelerde bulunmaktan kaçınmayacağını göstermektedir. Amerika, İdlib katliamını Suriye'ye ve Ortadoğu'ya etkin bir şekilde müdahale etmek için altın bir imkan olarak değerlendirmektedir.
İran, Suriye'de ve Ortadoğu'da etkinliğini güçlü bir şekilde arttırmaktadır. Rusya, Suriye'de ve Ortadoğu'da kontrol edemediği bir İran'dan şu anda seslendirmese de rahatsızlık duymaktadır. İran'ın güçlenmesi halinde, Rusya'nın onu sınırlayacak hamlelerde bulunacağını ön görebiliriz. Şayrat müdahalesi, ilginç bir şekilde Amerika, Rusya ve İsrail'i birbirine yakınlaştırırken, İran'ı Esed rejimiyle baş başa bırakmıştır. Amerikan müdahalesine İran'ın en sert tepkiyi göstermesinin nedeni budur.Trump, Şayrat üssünü vurmakla aslında İran'ı hedeflemiş bulunmaktadır. Rusya, İsrail ve Esed rejimi bu gerçeğin çok iyi farkındadır. Önümüzdeki günlerde Suriye kadar, İran'ıda konuşacağımız bir sürece girmek üzereyiz.