Dolar (USD)
35.01
Euro (EUR)
36.83
Gram Altın
2978.61
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
18 Aralık 2024

​Suriye ve İhtimaller !

Asıl gündemimiz olan Gazze’de devam eden soykırımı, “Ruhumun ruhu” Rim’in dedesi Halid Nebhan’ın şehadetini yazmak istiyordum. Ama Suriye üzerinden meseleleri manipüle etmeye çalışanlara dair söylemek istediklerim var.

Kesin, yaşanmış ve tecrübe edilmiş olanları bir kenara bırakarak ihtimaller üzerinden hem Müslümanları zan altında bırakmak hem de bu yolla Türkiye’ye ve iktidara vurmak en hafif ifadeyle haysiyetsiz bir bakış açısıdır.

Özellikle ülkemizde Suriye zaferini lekelemek için yapılan tezviratlar hep ihtimallere dayanıyor.

Bu söylemler üzerinden Suriye Devrimine-iktidara vuranların büyük çoğunluğu zaten İsrail ve Amerikancı. Yarın İsrail’e savaş açsak, “İsrail dostumuz, laik-demokrat, Batıcı, cihatçı değil, ne işimiz var İsrail topraklarında!” diye vaveyla kopartacak kesimler… Bu koroya tabi ki varlığını İslam ve Müslüman düşmanlığına adamış, vatanın ve milletin faydasına olan her şeye karşı çıkan CHP zihniyeti öncülük ediyor.

Bir kısmını ise İran muhibbi, “İsrail’e karşı Müslümanlar birleşmeli” söylemiyle deyip İrancılığı savunanlar ve Mezhepçi saikle Esed zulmünü ve katlettiği yüz binlerce Müslümanı görmeyen kişi ve gruplar oluşturuyor. Bir de, yaşanan her hadisede iktidara faydalı olabilir düşüncesiyle, kendisini meselenin karşısında konumlandırmak zorunda hisseden akıllara zarar zavallı bir grup var.

Suriye Devrimi gerçekleştiğinden beri bunların ileri sürdüğü her argüman ihtimaller üzerine!..

Samimi şekilde Müslümanların zaferine sevinip Haçlı-Siyonist işgalden kaygı duyarak değerlendirme yapanların hariç, bu zalim goygoycusu tipler, sadece iddialarında haklı çıkmak için İsrail’in Suriye’yi işgal etmesini, Suriye’de iç savaş çıkmasını hatta Türkiye’ye saldırmalarını adeta dua ederek bekliyor.

İddia ettikleri ihtimaller şunlar: “Suriye muhalefeti ABD-İsrail ile anlaştı. PKK ile anlaştı. İsrail Suriye’yi işgal edecek. Yeni yönetim yakında Türkiye’ye karşı olacak. Esed ABD ve İsrail düşmanıydı muhalifler İsrail dostu. Türkiye kaybetti. Vs vs…”

Gerçekler ise: Esed rejimi –İran’ın zalimliğinin yanında Türkiye’nin düşmanı olduğu bunu her fırsatta gösterdiği, PKK-PYD’ye alan açıp işbirliği yaptığı ortada olan gerçek bir şey.

ABD’nin Siyonist projeyi uygulamak için yıllardır PKK’yı desteklediği ve son on yıldır Suriye’de PKK-PYD’ye vadettiği devleti uygulamaya koymak için tespit edilmiş yüz bin tır silah ve lojistik yolladığı, onları eğitip donattığı da bir gerçek. Esed rejimi olsun-olmasın bu plan için her türlü faaliyeti yaptığı rejimin de buna boyun eğdiği bir gerçek. İsrail’in Golan’ı kırk yıldır işgal altında tuttuğu, bölgedeki ABD güdümündeki unsurların (Dürzi ve PKK) İsrail ve ABD ile birlikte hareket ettiği de bir gerçek. “İran’ın İsrail’e karşı direniş hattı” diye pazarladığı bölgeleri İran Şii Hilali için oluşturduğu ve bu uğurda yüz binlerce Müslümanı öldürüp bölgeden sürdüğü de bir gerçek. Müslümanların işkenceyle tecavüzle öldürüldükleri bir gerçek. Esed rejiminin 60 yıldır, İran’ın 13 yıldır İsrail’e sınır olduğu ve Suriye ve İran’ı defalarca vurduğu halde İsrail’e savaş açmadığı da bir gerçek.

Emperyalistlerin yıllardır at koşturduğu ve toz duman içinde kimin kime değdiği belli olmayan bir ortamda, geleceğe dair kesin bir şey söylemek mümkün değil. Yarın şu olur bu olur diyebilmek de afaki kalır. Gelecekte kim kimin yörüngesinde, Türkiye’nin yanında mı karşısında mı durur bunu bilemeyiz elbet.

Fakat Türkiye’nin düne göre bölgede askeri, istihbari ekonomik ve sosyal anlamda daha da güçlendiği bir gerçek. Yıllardır yanında durduğu Suriye halkının sevgisi, Suriye muhalefetindeki unsurlarla olan ilişkiler, PKK-PYD’nin köşeye sıkışması ve Müslüman Suriye halkının artık kendi vatanında zulüm ve işkence germediği kaskatı bir gerçek.

Gelecekteki “ihtimaller üzerinde kaygı pompalaması yapanların, geçmişte kesin olan hadiseleri bir kenara bırakması kadar” anlamsız bir şey olabilir mi? Ve bunu yapanların neredeyse her meselede Müslümanların karşısında durdukları da kaskatı bir gerçek!

Arkasını bilemediğimiz, pamuk ipliğine bağlı hassas noktaların şuurunda olarak, hepimizin kaygıları var! Su uyur düşman uyumaz!

İsrail-ABD, Arzı Mevud’u gerçekleştirmek için her fırsatı değerlendirecektir. Ve nihayetinde bu işgalci katillerle karşı karşıya geleceğimiz de ortada. Bu hakikatten yola çıkarak, mevcut durumda Müslümanların zaferine, Türkiye’nin tesir sahasının artması ve ülkemizi de hedef alan planları bozacak mevzi kazanmasına sevinmeli, bu durumu daha da güçlendirecek yapıcı tavır sergilemeliyiz.

Gerçek olanın üzerine iyi niyet ve çabayla konulacak her tuğla, vatanın milletin ve ümmetin birlik içinde geleceğini daha güvenli ve emin kılacaktır.

İhtimaller üzerine bağlı oldukları odaklar adına algı operasyonu yapanlar ise savundukları zalimler gibi silinip gidecek elbet.

Asıl gündemimiz Gazze olmalı!

Allah vatanı milleti ve ümmeti birlik ve dirlik içinde muhafaza etsin.