Dolar (USD)
34.58
Euro (EUR)
36.26
Gram Altın
2993.90
BIST 100
9394.32
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
25 Aralık 2018

Suriye Üzerinden !

ABD başkanı Trump’ın Suriye’den çekilme kararıyla birlikte adamlarının peş peşe istifa haberleri geldi. Savunma Bakanı James Mattis'in istifasından sonra ABD'nin DEAŞ'la Mücadele Özel Temsilcisi Brett Mcgurk istifa etti.(Bu karara çok fazla içerleyen Fransa Cumhurbaşkanı Makron’un istifa haberini de yakında bekliyoruz !)

Bu istifa haberleri nedense “Başkanın Adamları “ filmini getirir aklıma. Başkanın yeni seçim öncesi sansasyonel şekilde bir rezaletle anılacağını anlayan adamları, Amerikan halkına ve dünyaya Hollywood ortaklığıyla bir savaş senaryosu çizerler. Savaş varsa kahramanlar da vardır. Bir kahraman hikayesi kurgulanır, eroinman tecavüzcü bir asker allanır pullanır ve halka kahraman diye yedirilir. Gündemin ana maddesi savaş, düşman ve kahraman asker olur ve bu arada Başkanın rezaleti unutulur gider…

Amerika reklam dehasıdır. Doğruyu yanlış, güzeli çirkin, iyiyi kötü gösterebilme becerisini hayatın her alanında göstermiş ve bunu kendi halkına da dünyaya da kabul ettirebilmiştir. Yenidünyanın son yüzyılını aslında bir savaş enstrümanı olan Hollywood eliyle tahakkümü altına aldı. Bu yüzyılda ise kontrolünü elinde tuttuğu internet eliyle tahakkümünü sürdürmek istediği herkes tarafından görülüyor.

Bu istifa haberlerinin üzerine Küreselciler ve Ulusalcılar mücadelesinden bahsedilir sıklıkla. Zaman zaman uygulanmak istenen politikanın yönünü tamamen değiştirecek şekilde farklılık arz eden, zaman zaman da birbirlerine zıt noktada durabilen bu güçlerin temel ortak özelliği, Müslüman dünyaya bakış açılarının aynı olmasıdır. Usulde ve uygulamada politik farklılık içinde görünseler de, Ulusalcıları temsil eden Trump veya Küreselciler arasında bizim için anlayışta farklılık veya yakınlık yoktur, olamaz.

Siyaset, özellikle uluslararası politikada her ülke kendi menfaatini gözetmek ve politikasını da buna göre belirlemek zorundadır. Bu güçlerin kendi iç çekişmesine ancak faydalı olanı değerlendirmek olarak bakmalıyız.

ABD’nin Suriye’den çekilme kararı ve bunun için adım atıp atmayacağı henüz belli değil. Amerika hiçbir zaman sözünde duran bir ülke olmamıştır. Gücün getirdiği ‘istediğimi yaparım’ tavrından kaynaklı, bugün bu kararı alır, yarın başka bir karar. Siyasi çekişmeler ve dibe vurmuş ekonomik durumu düzeltmek için Trump’ın “yeniden inşa” söylemine uygun bir karar olsa da, nihai olarak emperyalizmin jandarması olma rolünü bırakacak değil.

Suriye’de ABD’ye sırtını dayayarak, bölgede yaşayan insanlara , Türkmen, Arap, Kürt ve Yezidi muhalif gördüğü herkese zulmeden PKK-PYD, şimdi satılmışlık duygusu içerisinde ne yapacağını düşünüyor. Emperyalizmin devlet kurma vaadine, “kuklanın sonu kuklacı eliyle olur” sözünü düşünmeden atlamanın, ama bugün ama yarın bir bedeli olacak elbet. Emperyalizmin kime ne faydası olmuş ki size olsun ?

Türkiye Fırat’ın Doğu’suna yapacağı harekatı ertelememeli ve ABD’nin çekilme sürecini beklememelidir. Bunun yine zaman kazanmak için yapılan bir hamle olma ihtimalinin yanında, Fırat’ın Doğu ve Batısı ve tüm sınır hattı boyunca, Ayn El Arap-Kobani’den başlayarak Musul, Kerkük ve Kandil’e kadar bütün sınır hattını kontrol altına almak zorundadır.

Bugün bazı meseleler sükunete eriyor gibi görünse de yarın veya başka bir zaman bu mesele devamlı kaşınabilir, bize karşı koz olarak kullanılabilir şekilde bırakılmamalıdır.