Dolar (USD)
34.72
Euro (EUR)
36.55
Gram Altın
2958.22
BIST 100
9886.05
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
04 Aralık 2024

​Suriye Suriyelilerindir!

İran’ın Suriye’de 50 paramiliter örgütü, 530 askerî üs-mevzi ve yaklaşık 180 bin askeri- paralı yabancı askeri bulunuyor. Rusya’nın Suriye'de rejim bölgelerinde ve PKK-PYD’nin elinde tuttuğu bölgeler de dahil 110 dan fazla üs-mevzii, Amerika’nın Suriye’de hemen hepsi PKK-PYD’nin elinde tuttuğu bölgelerde olan35 üs-mevzii var.

Bu ülkelerin hiçbiri Suriye ile sınır değil. Bu ülkelerin hiçbirisine Suriye’den sızıp terör saldırısı yapılmıyor. Bu ülkelerin hiçbirisine savaştan mağdur olup sığınan milyonlarca Suriyeli mülteci gelmedi… Bu ülkelerin hiçbirisinin sınırında, ülkesini bölerek devlet kurmak isteyen bir terör örgütü yok…

Buna rağmen ülkemizde her biri ayrı bir kuklacı tarafından oynatılan belirli kesimlerin, her fırsatta ‘Türk askerinin Suriye’de ne işi var’ diye feveran ettiğini duyarsınız. Kimi İrancı kimi Amerikancı kimi Rusçu falan… Hiçbir İrancı “İran’ın Suriye’de ne işi var?” demez. Hiçbir Amerikancının ABD’nin Suriye’de ne işi var demediği gibi…

Aklıma şimdi geldi de; 15 Temmuz gecesi darbecilerin yayınladıkları ilk bildiri “sınır ötesinde bulunan Türk askerlerinin ülkeye geri dönmesi” olmuştu.

Suriye’de birkaç gündür Muhalif askerler tarafında kurtarma operasyonları başlatıldı. Önce Halep alındı ardından Tel Rıfat. Hama ve Münbiç’de çatışmalar devam ediyordu yazıma başlarken.

Öncelikle, HTŞ ve ÖSO birleşeni olarak muhalif ordunun Halep’i bu kadar çabuk almasına şaşıranlar var. Halbuki bu yapılar beş yıldır hazırlanıyorlardı. Esed’in zulüm düzeninin çürümüşlüğünü ve tabi ki Türkiye’nin halk olarak dualarını da es geçmemeliyiz!!

Muhalif orduyu oluşturan Suriyelilerin kendi vatanlarında işgal altındaki şehirlerini ele geçirmelerine ülkemizdeki bazı unsurların gösterdiği tepkilere dikkatle bakılmalıdır.

Enteresan şekilde Saadet partisinden Zafer Partisine, CHP’den İrancılara, bir kısım Alevi kişi ve gruplardan Kemalist analizcilere, küçük, azınlık ama sesi gür çıkan gruplar feveran halinde meseleyi farklı noktalara çekmeye çalıştılar.

HTŞ’nin terör örgütü olmasından başlayıp İsrail-ABD destekledi demeye kadar uzanan birkaç argüman da koyuyorlar ortaya. Hele İrancıların “İran-Hizbullah İsrail ile savaşırken bunlar “direniş eksenini” arkadan vuruyor şeklinde yaptıkları savunma akıllara zarardı.

Bir kere “direniş ekseni” dedikleri şey, İran’ın kendi liderliğinde “Şii Hilali” oluşturmak istediği yerlerdir. Buna karşı çıkan herkesi “Direniş eksenine darbe vuruyor, israile hizmet ediyor” yaftası yapıştırmak kadar anlamsız bir şey olamaz. İran Şii Hilali kurabilsin diye Suriye’de yüz binlerce Müslümanın katledilmesini meşru mu göreceğiz? Filistin’de direnişe destek olmak yüzbinlerce Müslümanı katledip, on binlerce Müslüman kadına milislere hap vererek tecavüz ettirilmesine meşruiyet mi verecek? Gazze’ye, Filistin davasına sadece Müslüman oldukları için destek veriyor olsalar zaten Suriye’de bu kadar Müslüman katletmeleri mümkün mü?

Bunun dışında, Halep’in ve çevre beldelerin Suriye muhalif ordusu tarafından alınması Türkiye’nin menfaatinedir. Bizim ülke olarak bu gün ve gelecekteki en önemli güvenlik sorunumuz, İsrail’in Arzı Mevud için planladığı ABD’nin uygulamaya koymaya çalıştığı PKK devletidir. Emperyalizmin devlet vaadine kapılan ve ülkemizi parçalama hayali kuran PKK ve muhibbanı kesimlerin hayaline ket vuran bir gelişmeden herhangi bir Türk vatandaşı neden rahatsız olur ki?

Halep alınıyor İrancı-Şiiler öncülüğünde, mezhepçiler yırtınıyor. Yıllardır mülteci düşmanlığı yapan ve güya milliyetçi gibi poz veren Zafer Partililer mülteciler gidebilir diye sevinmesi gerekirken ve üstelik PKK’ya darbe sayılabilecek bir olaya ağıt yakıyor. Saadet, Deva ve HDP ve Kemalistler ise tipik CHP’li refleksinde devam…

ABD, son on yılda yüz bin tırdan fazla mühimmat silah lojistik malzeme yolladı PYD-PKK bölgesine. Devlet kuracağız diye bangır bangır bağırıyorlar. Trump’ın yeni kadrosu Türk düşmanı ve bölgede PKK’ya sempati duyan Siyonistlerle dolu. Adım adım savaşa gidiyoruz ve Suriye rejimi PKK-PYD ile aynı İran ve Rusya gibi gerektiğinde ortak koordineli hareket ediyor.

Böyle bir vasatta, PKK’nın bütün sınır hattından temizlenmesi öncelikli meselemizken, Fırat’ın Doğusundan atılmasını başlatacak bir harekata kim neden karşı çıkar? HTŞ Türkiye’nin kontrolünde değil evet de, İran, Rusya, ABD ve Esed’den daha mı tehlikeli? Bunca yıl Suriyeli mazlumlara kucak açan ülkemize diğerleri gibi hainlik yapacağını mı zannediyorsunuz?

Rahmetli Muhsin Başkanın “bizim tarlayı çok önceden sürmüşler” şeklinde bir sözü vardı. Bu gün bırakın Müslümandan yana olmayı, bırakın mazlumun yanında olmayı bırakın kendi vatanını savunanı desteklemeyi, ülkemize vatanımıza faydası olacak her harekata karşı çıkan bu kesimler yarın iş savaş noktasına geldiğinde kimin askeri olur zannediyorsunuz?

Tarih ders vermiyorsa coğrafya versin. Bu gün işgal edilen her savaş bölgesinde emperyalistlere asker olan bölge haini birçok kesimi görüyoruz. Şimdiden bu etki ajanlarına dikkat edilmezse yarın aidiyet duydukları ülke namına vatanımızda ne tür fitnelere yol açacaklarını düşünmek bile istemiyorum.

Türkiye, hazır fırsat doğmuşken Fırat nehrinin Batısına, Ayn el Arap – (Kobani) Kamışlı Haseke bölgelerine girmeli emperyalistlerin PKK’ya devlet kuracak bir karış toprak bırakmamalıdır. Bu gün risk alınmazsa yarın daha büyük bedel ödemek zorunda kalabiliriz.

Suriye’nin gerçek sahibi Müslüman Suriye halkıdır. Rabbim ülkelerini kurtarma savaşlarında onları muzaffer kılsın. vesselam.